19 Kasım 2013

Konuşacak Çok Şey Var (feat. Tekliler)

Merhaba bile diyemiyorum, konuşacak çok şey var.



Malumunuz veçhile öğrenciler için kara günlerin başlangıcı yakın zaman önce yapıldı. Kafalarımızı slaytlardan, kırmızı tükenmez kalemlerimizi ve fosforlu sarılarımızı kağıtlardan kaldıramaz olduk. Hatta birçok insan bilgisayarının şarj aleti ile uyumakta. Durum vahimken ve daha da vahim olma yolunda ilerlerken her zaman imdadımıza yetişen üç önemli unsurun altını yeşil fosforlu ile çizmek isterim: Kahve, müzik ve seks. Ben size tabii ki bu üçlü içerisinden ikinci favoriniz olan müzik konusundan bahsedeceğim.

Bir yıl içerisinde toplam dinlenen şarkı sayısı, sınav döneminde dinlenen şarkı sayısının yanında solda sıfır kalmaya mahkûm. Onun için ben de, hazır iki sınav arası nefes alabiliyorken sizin için son zamanlarda neler olup bittiğine bir göz attım.

İlk olarak, müziğe kaç yıl ara verdiğini bile hatırlayamadığım Lily Allen ile başlıyoruz. Sevdiğim İngilizler arasında oldukça yükseklerde duran Lily, uzun zaman süren suskunluğunu Hard Out Here şarkısı ile bozdu. Birazdan sizin de “İyi ki de bozmuş” diyeceğiniz şarkı, baştan sona saf mükemmellikten başka bir şey değil. Lily’nin 3. stüdyo albümünün çıkış şarkısı olan Hard Out Here’in sözlerini Lily Allen ve Greg Kurstin yazarken, şarkının prodüktörlüğünü de Greg Kurstin üstlenmiş. Bu ikilinin “The Fear” şarkısının da yaratıcıları olduğunu size söylersem belki şarkıya hemen şans verme kararı alırsınız. O zaman oynat tuşuna basıyoruz ve okumaya devam ediyoruz.



Duyduğunuz üzere şarkı daha ilk saniyesinden kendini belli etmeyi başarıyor. Ardından o eşsiz yumuşak sesi ve insanda konuşuyormuş hissi bırakan yorumu ile Lily, şarkıya giriyor ve biz de dans etmeye başlıyoruz. Ara ara kulaklarınıza söyleyin de sözleri biraz dikkatli dinlesinler çünkü benim uzun zamandır “acaba bunu kim yapacak?” diye beklediğim sağlam göndermeler var. Lily, hem şarkıda hem de klipte bu yılın en popüler ismine gönderme yapıyor: Robin Thicke.

Lily Allen’ın, Blurred Lines şarkısının sözleri ve klibi ile tüm dikkatleri üstüne toplayan Robin’e attığı okkalı tokadın sesini duyuyorsunuz sanırım. Haa ben sesi duyuyorum ama görsel de isterim diyorsanız, ona da buradan bakıyoruz.

Bana kalırsa şarkı hakkında söylenecek pek bir şey yok. Güzel şarkı, güzel şarkıdır. Sözler anlamlı ve eğlenceli, müzik ise kıpır kıpır. Şarkıyı kısaca özetleyecek olursam bu yılın en başarılı feminist marşı başlığını yapıştırırım. (9,5 / 10)

Lily Allen dosyasını kapatmadan bir şarkıdan daha bahsetmek istiyorum. Malum önümüz yılbaşı, bu da demek oluyor ki yakın zamanda yılbaşına özel şarkılar / coverlar duymaya başlayacağız. Düzeltiyorum, başladık. Lily Allen, yeni yıla hazırlık olarak Somewhere Only We Know şarkısını seslendirdi. Bu şarkıyı dinleyene kadar benim yaklaşık bir buçuk yıldır herhangi bir şarkıda ağlamadığımı göz önünde bulundurursak Somewhere Only We Know oldukça başarılı olmuş. Şarkı, içinde bulunduğumuz kış günlerinde insanın içini ısıtmakla kalmıyor biraz da tatlı tatlı yakıyor. (Bir buçuk yıldır ağlatmayan, sana da öpücük buradan.) (10 / 10)

 



“I hide it well, hope you can't tell but I hope she smells my perfume”

Lily Allen ve “Ne kadar tatlı.” duygusallığının ardından sahneyi, pop müziğin prensesi Britney Spears devralıyor. 8. stüdyo albümü Britney Jean’in çıkış şarkısı Work Bitch’den sonra Britney, karşımıza oldukça farklı bir şarkı ile çıktı. Albümden ikinci tekli olarak yayınlanan Perfume, Britney Jean albümünün konseptine biraz daha uygun denilebilir. Britney, 3 Aralık 2013 tarihinde çıkacak yeni albümü için “kariyerimdeki en kişisel albümüm.” dedi ve Perfume şarkısı ile sözünde durmayı başardı. Fakat albümün çıkış parçasının Work Bitch olduğunu ve albümde bu iki şarkının art arda geldiğini düşünürsek anlamda maalesef biraz kayma oluyor. Neyse lafı uzatmayayım, nasıl olsa albüm çıkar çıkmaz hemen yazacağım için Perfume şarkısına odaklanabiliriz.



Haziran ayının ortalarında Britney, Twitter hesabı üzerinden öyle güzel bir haber paylaştı ki heyecanlanmamak mümkün değildi. Yeni albümünün en kişisel şarkısını Sia ile yazdığını açıklayan Britney’den beklentilerim gerçekten çok yüksekti. Aslında dürüst olmak gerekirse beklentimin Britney ile pek bir alakası yoktu. Fakat cümlede Sia’nın adı geçiyorsa o cümleyi birkaç kez okumakta fayda var diye düşünüyorum. Benim umutlarım yeşerirken, 4 kasım sabahı uyandım ve bir de ne göreyim? Britney’nin yeni şarkısı yayınlanmış. Yayınlanma tarihinin yaklaştığını hissedebiliyordum fakat bu kadar tanıtımsız bir tekli yayınına daha önce şahit olmadım desem yeridir. Neyse, bunu da göz ardı edip esas önem arz eden şarkıya geçelim.



Perfume şarkısı Britney, Sia ve Chris Braide tarafından yazılırken şarkının prodüktörlüğünü de Will.i.am. yapmış. Chris’den biraz bahsetmek gerekirse, kendisi şimdiye kadar çok büyük isimler ile çalıştı. Yuna, Christina Aguilera, Beyoncê, Lana Del Rey, David Guetta ve Sia bu isimlerden sadece bazıları. Kadro bu kadar sağlamken şarkının da olay yaratacak bir şey olmasını bekliyorsunuz fakat şimdiden söyleyeyim umutlarınız biraz boşa çıkabilir. Aslında şarkının sağlam ve dokunaklı bir hikâyesi var. Zor günlerinden sonra aşkı bulan ve mutluluğun doruklarına çıkan Britney’nin ayrılık hikâyesi. Bunun yanında sözlerde de herhangi bir olumsuzluk yok hatta aksine parfümün gizemli ve havada kalan özelliği ile şarkı biraz daha dikkat çekici olmuş. Özellikle nakarattaki “I hide it well, hope you can't tell but I hope she smells my perfume” sözleri, bence şarkının konseptine tam olarak oturmuş. Fakat müziğe geldiğimizde ise hayal kırıklıkları kendini göstermeye başlıyor. Evet, şarkı kendini art arda 3-4 defa dinletiyor fakat insanın boğazını sıkıp nefesini kesmiyor. Zaten çocukluğumdan beri Britney’i yavaş şarkı söyleyebilen bir sanatçı olarak görmediğim için üzülemedim bile.

Son olarak ise, Work Bitch’in satış rakamlarındaki ve radyolardaki başarısızlığından sonra Perfume’un de gerçek anlamda satmayışı ile birlikte albüm hakkında korkmaya başladığımı da eklemek isterim. (7 / 10)


Sonu gelmeyen bekleyiş...

Britney Spears bilinmezliğinden sonra bambaşka bir bilinmezliğe geçiyoruz. Size durumu şöyle açıklayayım: Diyelim ki sevdiğiniz bir şarkıcının 2012 yılının sonunda çıkması planlanan albümünü merakla bekliyorsunuz. Fakat albüm, 2013 yılının başına erteleniyor. Olur diyorsunuz, müzik sektörü diyorsunuz… Sonra bir haber daha geliyor, “albüme, mayıs ayının sonunda kavuşuyorsunuz ve albümün çıkış şarkısı da budur.” Şarkıyı dinliyorsunuz biraz heyecanlanıyorsunuz fakat bir de ne göresiniz? Albüm haziran sonuna ertelenmiş. “Aman zaten alıştık” derken bir bakıyorsunuz tarih olmuş 11 Kasım 2013. Bahsettiğim ismi az çok çıkardınız diye düşünüyorum. Evet, Mariah Carey.



Gördüğünüz üzere durum oldukça vahim. Fakat Mariah bana kalırsa durumu kurtarmak için başarılı bir adım attı bile. Albümden yayınlanan ikinci tekli The Art of Letting Go ile beni ve sevenleri tekrar ümitlendiren Mariah’ı yeni şarkısı için tebrik etmek lazım. Beautiful şarkısında özlemle aradığım fakat tam olarak bulamadığım Mariah vokalleri, Mariah sadeliği ve Mariah seksiliği tam olarak bu şarkıda toplanmayı başarmış.

Şarkıya övgüler gönderdikten sonra gelin bu başarının derinliklerine de inelim. Mariah şarkının yayınlanmasından önce verdiği haber ile aslında bizi uyarmıştı. Şarkıyı Rodney Jerkins ile yarattığını açıklayan Mariah, böylelikle beklentileri de yükseltmiş oldu. Rodney Jerkins ismini bilmeyen varsa bence detaylı bir araştırma yapmanın zamanı gelmiştir. Kısaca özet geçecek olursam, kendisi Brandy and Monica - The Boy Is Mine, Destiny’s Child - Say My Name / Lose My Breath, Whitney Houston – It’s Not Right but It’s Okay, Spice Girls – Holler, Beyonce – Deja Vu / Scared of Lonely, Lady Gaga – Telephone gibi şarkıların yaratıcısıdır. Sanırım şimdi bahsettiğim beklentiyi anlamışsınızdır diye düşünüyorum. Şarkıdan daha fazla bahsetmeyeceğim çünkü beklentiyi anladığınız için şarkıyı dinleyip benimle hemen hemen aynı şeyleri düşüneceğinize güveniyorum. (9,5 / 10)



Şarkıları dinlediniz, yazıyı okudunuz ve hala “eğlenemedim ben!” diyorsanız, aşağıdaki videoya geçiyoruz. Tebessüm garanti, gülmek yüksek olasılık, kahkaha ise tadından yenmez.



Artık en azından tebessüm ettiğinize göre içim rahat bir şekilde sona gelebilirim. Yazının başında da dediğim üzere zor zamanlardan geçiyoruz. Fark ettim ki yazıya başlarken sınav haftamın başıymış fakat birazdan son sınavıma çalışmaya başlayacağım. Benim için özgürlük kapıyı çalmaya hazırlanıyor. Umarım sizin de kapı deliğinden bakma zamanınız gelmiştir.

Haydi!.. Ya şarkıları çalıp ders çalışmaya devam ediyoruz ya da evlerde, sokaklarda kızlı erkekli eğlenmeye tekrar başlıyoruz.


Kaan Kızılırmak
   

4 yorum:

  1. Lily Allen öldü, bitti sanıyordum. Harika dönmüş tebrik ediyorum. Şarkı da klip de çok güzel olmuş. Tokat kısmını da, e artık birinin yapması gerekiyordu!

    Britney ne yapıyor anlayamıyorum kendisine sadece acıyorum.

    Mariah da fakelikten ölseydi keşke Jimmy Fallon videosunda.

    Teşekkürler haberdar ettiğin için bu arada :)

    YanıtlaSil
  2. Lily beni çok mutlu etti :)

    YanıtlaSil
  3. Mariah'ın albümü çıkabilir mi artık?

    YanıtlaSil
  4. Lily Allen eski tarzından biraz uzaklaşmış gibi geldi her ne kadar o zamanlar onu sevmiyor olsam da bu şarkıyı dinleyince aslında eski ingiliz tarzını sevdiğimi farkettim.

    YanıtlaSil

.