Kaan Kızılırmak
Music May Kill
Yeni Ay: Eskiye ait olan her şeyi siler ve
yeni bir döngüyü selamlar, başlangıcı müjdeler.
Türk
müziğinin son 7 yıldır en iddialı, en başarılı, en derli toplu nadir şarkıcılarından
birisi olmayı başaran Sıla, bizi yeni
albümü Yeni Ay ile bir kez daha selamlıyor.
Girişi
yaptıktan sonra “biraz abarttım mı acaba?”
diye kendimi sorgulasam da inanın abartmıyorum. Eğer geniş bir perspektiften
bakacak olursak Sıla, çıkış şarkısı …Dan
Sonra’dan beri başarısını sürdürmeye devam etti. Fakat bulunduğumuz yıl
çerçevesinde, başarıyı korumak bir başarı
mı? sorusunun yanıtı bence kocaman
bir hayır. Ben tabiî ki bu duruma katılmıyorum hatta bu fikre son derece
karşıyım. Artık şarkıcılardan daha ne bekliyoruz, inanın ben de anlamıyorum.
Fakat Sıla’ya kendimden emin bir şekilde “başarılı”
sıfatını yakıştırmamın sebebi, Sıla’nın şimdiye karar yapmış olduğu şarkılar ve
insanların bu şarkıları ne kadar çok sevdiğidir. İşte, Sıla’nın 4 albümden
çıkardığı 15 tekli:
…Dan Sonra, Kenar Süsü, Sevişmeden
Uyumayalım, Yara Bende, İnşallah, Bana Biraz Renk Ver, Acısa da Öldürmez, Kafa,
Oluruna Bırak, Boş Yere, Gol, Tam da Bugün, İmkansız, Zor Sevdiğimden, Aslan
Gibi.
Şarkıların
hepsini bilmeseniz bile duyunca hatırlayacağınıza bahse girerim. Neyse daha
fazla uzatmayayım, bu aralar müzik dünyasından hiç memnun değilim. Biz esas
konumuz olan Yeni Ay’a gelelim.
Yeni
Ay albümü aslında 11 şarkıdan oluşuyor fakat Sıla, bize ufak bir sürpriz yapıp
şarkıların demo kayıtlarını da albüme dâhil etmiş. Bu güzel sürpriz ile
toplamda 23 şarkıdan oluşan albüm, baştan sona dinlemek için biraz uzun olmuş fakat
şarkıların demo kayıtlarını duymak da benim gibi bu işin sahne arkasını merak
edenler için güzel bir jest niteliğinde.
Albümün
kayıtları Vaveyla’da olduğu gibi Babajim ve Sierra Stüdyoları’nda yapılmış. Albümün
mastering’ini ise daha önce Adele, Maroon 5, Pink ve One Direction gibi dünyaca
ünlü isimlerin yanı sıra Grammy ödüllü albümlerde de çalışan Tom Coyne
üstlenmiş. Tom ve Sıla zaten Vaveyla albümünde bir araya gelmişlerdi, bu
birlikteliğin devam etmesi de ayrı bir güzel olmuş.
Sıla – Yeni Ay
Yazının esas kısmına Yeni Ay albümünü açan Yabancı şarkısı ile başlayalım. Albümün
geneline yayılmış olan Sıla & Efe
Bahadır birlikteliğinin yanında, bu şarkıda karşımıza İskender Paydaş da çıkıyor. Tekdüze bir ritim üzerine ani vuruşlar
yerleştirilerek oluşturulan müzik, bana biraz yavan ve basit geldi. Şarkının
müziği, düzenleme ile biraz renklendirilmeye çalışılsa da biraz etkisiz bir
şarkı olarak görüyorum Yabancı’yı. Şarkının demo versiyonundaki sakinlik ve
akıcılık ise bence şarkıya daha çok yakışırken, Yabancı’nın Bedük Versiyon’unu
ise sözler ile uyuşmayan müzik ve vuruşlar arasında kaybolan Sıla’nın vokalleri
gibi iki önemli sebepten dolayı tamamıyla gereksiz buluyorum. (6 / 10)
Sakin bir başlangıçtan sonra albümün çıkış şarkısı Vaziyetler ile karşılaşıyoruz. Şarkının
başlangıcındaki alkışlar filan hemen akıllara Aslan Gibi şarkısını getirse de şarkıya biraz zaman verince bir
benzerlik olmadığını fark ediyorsunuz. Fakat tabiî ki Aslan Gibi şarkısından da
kaymak yeme durumu söz konusu olabilir. Albümün geneline bakınca Vaziyetler, ben çıkış şarkısıyım diye bağırsa da şarkı,
beni tam anlamıyla tatmin edemedi. Evet, sözler dile takılırken müzik de akılda
kalıyor fakat şarkıda bir ruh eksikliği seziyorum ben. Şarkı, albümden önce yayınlandığı
için Vaziyetler’i diğer şarkılara oranla daha çok dinledim ve dinledikçe
nakaratı ve özellikle nakarattaki vuruşları sevdim fakat şarkı genel olarak
ortalama kalmaya devam etti. (7 / 10)
Hafiften biraz kurtlarımızı döktüğümüze göre Yeter ile sakinleşme zamanı. Şarkıyı
seven muhakkak olacaktır fakat Yeter,
bana gerçekten yeter dedirtti. Benim ve sanırım çoğu kişi için şarkının
müziği / bestesi oldukça önemli. Sözlerini sevdiğiniz bir şarkının müziğini
sevmiyorsanız o şarkının pek bir şansı olacağını düşünmüyorum fakat tam tersi
bir durumda, zaman faktörünün yardımı ile o şarkıya ısınmak en azından mümkün.
İşte, Yeter şarkısında müzik yok.
Evet şarkı, sadece ritim üzerine kurulmuş ve 4 dakika boyunca şarkıya yön veren
tek şey Sıla’nın vokali. Gitarın sesi (bir beste de yok bence sadece akort
basılmış hissi var.), Sıla’nın vokali ve ara ara davullar, belki sizi memnun
etmeye yeter. Yeter mi? (4 / 10)
Ufak bir şoktan sonra bir anda güçlü ritmi ile Reverans insanı kendine getiriyor. İlk
olarak İskender Paydaş’ı tebrik etmek lazım çünkü şarkıdaki düzenlemeler
gerçekten çok güzel olmuş. İkinci olarak Sıla’nın söz yazarlığına bir alkış
çünkü kadınların ağzına marş olması muhtemel, eğlenceli ve bir o kadar da
dokunaklı sözler yazmış. “Düğün evi
tefçisi, ölüm evi yasçısı halin beni gasp ediyor / Önüne genele eğilip reverans
ben de karşılığı ağır feveran”
sözleri sanırım güzel bir örnek olacak. Kısacası, şarkıda her şey yerli
yerinde. (8,5 / 10)
Albüm bir hızlanıp bir yavaşlarken Sıla’nın saflıktan ölen
vokali ile Sevgili Kaybım şarkısı
çalmaya başlıyor. Öncelikle Sevgili Kaybım, ilginç şarkılar kategorisinde yer
alıyor çünkü hem iyi hem de kötü yanları var. Şarkının en güzel yanı, matrak
sözleri. Mesela Sıla, sevdiği kaybına “migrene
dönen baş ağrım”, “yuttuğum küçük
toplu iğnem” diye sesleniyor şarkıda. Ayrıca “sen olamadın kızılayım” derken acaba kızıl bir ayıdan da bahsediliyor mu merak ediyorum. Şarkının
müziğine gelecek olursak, yine Yeter şarkısında yaşanan durumun bir benzeri ile
karşılaşıyoruz. Gitarın ağırlıkta olduğu basit ritimler yine bunaltıcı gelse de
şarkının ileriki kısımlarındaki oryantal esintili ritimler ile şarkı kendini
kurtarıyor. (7 / 10)
Meğer aşk varmış ve buradaymış Merhabalar… Aa pardon, şarkıya fazla kaptırmışım kendimi. Aslında
pardona gerek yok çünkü Sıla, pamuk
şekerin şarkısını yapmış. Az sözü, yumuşak ritimlerin oluşturduğu tatlı
müziği ve umut verici sözleri ile Merhabalar, hem dinlemesi kolay hem de insanı
alıp hayal kurmaya sürükleyen güzel bir şarkı. (7,5 / 10)
Pembenin sevimli tonlarında gezdikten sonra karşımıza albümün
en büyük hiti olması muhtemel olan Doldur
çıkıyor. “Doldur bir tane daha doldur /
Bak yine kurtardık buraları / Anlat kardeşim ben dinlerim / Gönlüm yettiğince”
sözleri bana direkt olarak Art May Kill ve Life May Kill yazarlarını
anımsatıyor. Sanki üçümüz oturmuşuz artık rakı mı içiyoruz yoksa Art May Kill
Special Edition şaraplarından mı bilmiyorum ama içtiğimiz kesin. Şarkıyı onlara
ithaf ediyorum, ediyorum ettim gitti. Şarkıya dönersek, Türk müziğinde
saksafonun neden daha fazla kullanılması gerektiğini görüyoruz. Bunun yanında
kıpır kıpır, yerinde durmayan bir müzik, herkesin ağzına yapışacak sözler ile
şarkı, rakı sofralarına meze olacağa benziyor. Umarım şarkı kadar güzel ve eğlenceli
bir klip ile Sıla şarkıyı daha da güzelleştirir. (8,5 / 10)
Sırada İskender Paydaş’ı son kez karşımıza çıkaran Hediye var. Paydaş’ın bir kez daha
düzenlemeleri ile şarkıyı güçlendirdiğini görüyoruz. Albüme adını veren Yeni Ay
tabirini barındıran şarkı, bir Vur Kadehi Ustam etkisi yaratabilir çünkü şarkı,
hem insanı efkarlandırıyor hem de efkarını dağıtıyor. Ayrıca biraz arabesk olsa
da “Ahh canım akıyor kaleme can buluyor /
Acıyor evet hem de çok / Gözyaşım gün sayıyor” sözlerini oldukça sevdim.
Fakat şarkının 3. dakikasından sonraki yükseliş benim açık ara favorim. (7,5 / 10)
Doldur ve Hediye şarkılarından sonra alaturka konseptini
mükemmel tamamlayan Saki ile
kendimizden geçeceğiz, hazır olun! Hatta alaturkanın dibini göreceğiz. “Ah be hiç haberin yok / Eş dost biz gama
düşücez / Sen durma koy saki / İçicez” sözlerinden oluşan nakarat, bana
göre gerek sözsel gerek müziksel açıdan tek kelime ile mükemmel. Ayrıca “Kaçamam da nasıl giderim / Bende hal yok
bahane bul” sözü nasıl acılı, nasıl vurucu. Çok beğendiğim şarkıyı
anlatamama durumum yine nüksetti, siz en iyisi arkadaşlarınızı toplayın hem
için hem dinleyin. Ufak bir eleştiri
olarak keşke şarkının son nakarat kısmında arkadan hafif hafif duyulan dik bir
vokal olsa. (9,5 / 10)
Albümün kapanışını ise Çağan Irmak’ın Tamam Mıyız? filminin
müziği de olan Tamam Mıyız? yapıyor.
Aslında bu şarkı da az önceki üçlüye dâhil edilebilir fakat Tamam Mıyız? biraz
daha modernize edilmiş bir şarkı. Kemanın güzel tınısı ve şarkıya verdiği akıcılık
son derece yerindeyken sözlerde de ufak ufak kelime oyunları görmek mümkün.
Türkçe’nin bu şekilde kullanılması bence çok güzel olmak ile birlikte bir
gereklilik. Fakat “düğüm müyüz rastgele /
acar mıyız” demiş Sıla ama ben onu “düğüm
müyüz / rastgele açar mıyız” diye algılamak istiyorum. (8,5 / 10)
Benim için yazması zor olan bir albümün daha sonuna geldik.
Nedense Türkçe albümleri yazarken ayrı bir zorluk oluşuyor. Yeni Ay albümüne genel
olarak bakacak olursak, Sıla’ya yakışan ve Sıla’nın tarzını yansıtan bir albüm
denebilir. Yavaş ve alaturka şarkıların ağırlıkta olduğu albümde belki birkaç
tane daha hareketli şarkı daha güzel olabilirdi. Genel olarak albümü
dinlenebilir bulsam da bazı şarkılardaki müziksel basitlikler beni biraz
itiyor. Fakat gözlemlerime göre insanlar
bunu istiyor ve şarkıcılar da bu tarz şarkıları yapmakta pek zorlanmıyor ve
dolayısıyla sistem de istenildiği şekilde işlemeye devam ediyor. Son olarak
ise her ne kadar Sıla’nın sanki Yunan
adalarında zeytinyağlı ile donatılmış rakı masasındaymışız müziğini sevsem
ve sesine yakıştırsam da Sıla’nın bir sonraki albümünün “Sıla – Alaturka” olmasından
korkuyorum.
Genel Toplam: 74 / 100
VAZİYETLERİ DİNLEDİĞİM ANDAN BU YANA DİYORUM Kİ SILA ARTIK GÜZEL İŞ YAPMAYA ÇALIŞMIYOR DA "SILALIK" MI YAPIYOR? YETECEĞİNİ Mİ UMUYOR?
YanıtlaSilSıla'nın göğüs kanseri olduğu ama tedaviyi reddettiği doğru mu acaba bir bilginiz var mı?
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş bu arada. Sıla gerçekten başarılı bir sanatçı bence. Haberler doğruysa da umarım bir an önce sağlığına kavuşur.
Bu haberi ilk defa duyuyorum ve açıkçası pek gerçekçi bulmadım. :)
SilİLK defa duyuyorum bnde gerçekçi bulmuyorum Hem ALLAH korusun İnşaAllah yoktur.
Sileline sağlık kaan. feveranı ve dolduru ben de beğendim. ayrıca artık rakı içebilir miyiz mk ya!
YanıtlaSil