23 Şubat 2014

Sıla - Yeni Ay

Kaan Kızılırmak
Music May Kill

Yeni Ay: Eskiye ait olan her şeyi siler ve yeni bir döngüyü selamlar, başlangıcı müjdeler.


Türk müziğinin son 7 yıldır en iddialı, en başarılı, en derli toplu nadir şarkıcılarından birisi olmayı başaran Sıla, bizi yeni albümü Yeni Ay ile bir kez daha selamlıyor.

Girişi yaptıktan sonra “biraz abarttım mı acaba?” diye kendimi sorgulasam da inanın abartmıyorum. Eğer geniş bir perspektiften bakacak olursak Sıla, çıkış şarkısı …Dan Sonra’dan beri başarısını sürdürmeye devam etti. Fakat bulunduğumuz yıl çerçevesinde, başarıyı korumak bir başarı mı? sorusunun yanıtı bence kocaman bir hayır. Ben tabiî ki bu duruma katılmıyorum hatta bu fikre son derece karşıyım. Artık şarkıcılardan daha ne bekliyoruz, inanın ben de anlamıyorum. Fakat Sıla’ya kendimden emin bir şekilde “başarılı” sıfatını yakıştırmamın sebebi, Sıla’nın şimdiye karar yapmış olduğu şarkılar ve insanların bu şarkıları ne kadar çok sevdiğidir. İşte, Sıla’nın 4 albümden çıkardığı 15 tekli:

…Dan Sonra, Kenar Süsü, Sevişmeden Uyumayalım, Yara Bende, İnşallah, Bana Biraz Renk Ver, Acısa da Öldürmez, Kafa, Oluruna Bırak, Boş Yere, Gol, Tam da Bugün, İmkansız, Zor Sevdiğimden, Aslan Gibi.

Şarkıların hepsini bilmeseniz bile duyunca hatırlayacağınıza bahse girerim. Neyse daha fazla uzatmayayım, bu aralar müzik dünyasından hiç memnun değilim. Biz esas konumuz olan Yeni Ay’a gelelim.

Yeni Ay albümü aslında 11 şarkıdan oluşuyor fakat Sıla, bize ufak bir sürpriz yapıp şarkıların demo kayıtlarını da albüme dâhil etmiş. Bu güzel sürpriz ile toplamda 23 şarkıdan oluşan albüm, baştan sona dinlemek için biraz uzun olmuş fakat şarkıların demo kayıtlarını duymak da benim gibi bu işin sahne arkasını merak edenler için güzel bir jest niteliğinde.   

Albümün kayıtları Vaveyla’da olduğu gibi Babajim ve Sierra Stüdyoları’nda yapılmış. Albümün mastering’ini ise daha önce Adele, Maroon 5, Pink ve One Direction gibi dünyaca ünlü isimlerin yanı sıra Grammy ödüllü albümlerde de  çalışan Tom Coyne üstlenmiş. Tom ve Sıla zaten Vaveyla albümünde bir araya gelmişlerdi, bu birlikteliğin devam etmesi de ayrı bir güzel olmuş.

Sıla – Yeni Ay


Yazının esas kısmına Yeni Ay albümünü açan Yabancı şarkısı ile başlayalım. Albümün geneline yayılmış olan Sıla & Efe Bahadır birlikteliğinin yanında, bu şarkıda karşımıza İskender Paydaş da çıkıyor. Tekdüze bir ritim üzerine ani vuruşlar yerleştirilerek oluşturulan müzik, bana biraz yavan ve basit geldi. Şarkının müziği, düzenleme ile biraz renklendirilmeye çalışılsa da biraz etkisiz bir şarkı olarak görüyorum Yabancı’yı. Şarkının demo versiyonundaki sakinlik ve akıcılık ise bence şarkıya daha çok yakışırken, Yabancı’nın Bedük Versiyon’unu ise sözler ile uyuşmayan müzik ve vuruşlar arasında kaybolan Sıla’nın vokalleri gibi iki önemli sebepten dolayı tamamıyla gereksiz buluyorum. (6 / 10)

Sakin bir başlangıçtan sonra albümün çıkış şarkısı Vaziyetler ile karşılaşıyoruz. Şarkının başlangıcındaki alkışlar filan hemen akıllara Aslan Gibi şarkısını getirse de şarkıya biraz zaman verince bir benzerlik olmadığını fark ediyorsunuz. Fakat tabiî ki Aslan Gibi şarkısından da kaymak yeme durumu söz konusu olabilir. Albümün geneline bakınca Vaziyetler, ben çıkış şarkısıyım diye bağırsa da şarkı, beni tam anlamıyla tatmin edemedi. Evet, sözler dile takılırken müzik de akılda kalıyor fakat şarkıda bir ruh eksikliği seziyorum ben. Şarkı, albümden önce yayınlandığı için Vaziyetler’i diğer şarkılara oranla daha çok dinledim ve dinledikçe nakaratı ve özellikle nakarattaki vuruşları sevdim fakat şarkı genel olarak ortalama kalmaya devam etti. (7 / 10)



Hafiften biraz kurtlarımızı döktüğümüze göre Yeter ile sakinleşme zamanı. Şarkıyı seven muhakkak olacaktır fakat Yeter, bana gerçekten yeter dedirtti. Benim ve sanırım çoğu kişi için şarkının müziği / bestesi oldukça önemli. Sözlerini sevdiğiniz bir şarkının müziğini sevmiyorsanız o şarkının pek bir şansı olacağını düşünmüyorum fakat tam tersi bir durumda, zaman faktörünün yardımı ile o şarkıya ısınmak en azından mümkün. İşte, Yeter şarkısında müzik yok. Evet şarkı, sadece ritim üzerine kurulmuş ve 4 dakika boyunca şarkıya yön veren tek şey Sıla’nın vokali. Gitarın sesi (bir beste de yok bence sadece akort basılmış hissi var.), Sıla’nın vokali ve ara ara davullar, belki sizi memnun etmeye yeter. Yeter mi? (4 / 10)

Ufak bir şoktan sonra bir anda güçlü ritmi ile Reverans insanı kendine getiriyor. İlk olarak İskender Paydaş’ı tebrik etmek lazım çünkü şarkıdaki düzenlemeler gerçekten çok güzel olmuş. İkinci olarak Sıla’nın söz yazarlığına bir alkış çünkü kadınların ağzına marş olması muhtemel, eğlenceli ve bir o kadar da dokunaklı sözler yazmış. “Düğün evi tefçisi, ölüm evi yasçısı halin beni gasp ediyor / Önüne genele eğilip reverans ben de karşılığı ağır feveran” sözleri sanırım güzel bir örnek olacak. Kısacası, şarkıda her şey yerli yerinde. (8,5 / 10)

Albüm bir hızlanıp bir yavaşlarken Sıla’nın saflıktan ölen vokali ile Sevgili Kaybım şarkısı çalmaya başlıyor. Öncelikle Sevgili Kaybım, ilginç şarkılar kategorisinde yer alıyor çünkü hem iyi hem de kötü yanları var. Şarkının en güzel yanı, matrak sözleri. Mesela Sıla, sevdiği kaybına “migrene dönen baş ağrım”, “yuttuğum küçük toplu iğnem” diye sesleniyor şarkıda. Ayrıca “sen olamadın kızılayım” derken acaba kızıl bir ayıdan da bahsediliyor mu merak ediyorum. Şarkının müziğine gelecek olursak, yine Yeter şarkısında yaşanan durumun bir benzeri ile karşılaşıyoruz. Gitarın ağırlıkta olduğu basit ritimler yine bunaltıcı gelse de şarkının ileriki kısımlarındaki oryantal esintili ritimler ile şarkı kendini kurtarıyor. (7 / 10)  

Meğer aşk varmış ve buradaymış Merhabalar… Aa pardon, şarkıya fazla kaptırmışım kendimi. Aslında pardona gerek yok çünkü Sıla, pamuk şekerin şarkısını yapmış. Az sözü, yumuşak ritimlerin oluşturduğu tatlı müziği ve umut verici sözleri ile Merhabalar, hem dinlemesi kolay hem de insanı alıp hayal kurmaya sürükleyen güzel bir şarkı. (7,5 / 10)

Pembenin sevimli tonlarında gezdikten sonra karşımıza albümün en büyük hiti olması muhtemel olan Doldur çıkıyor. “Doldur bir tane daha doldur / Bak yine kurtardık buraları / Anlat kardeşim ben dinlerim / Gönlüm yettiğince” sözleri bana direkt olarak Art May Kill ve Life May Kill yazarlarını anımsatıyor. Sanki üçümüz oturmuşuz artık rakı mı içiyoruz yoksa Art May Kill Special Edition şaraplarından mı bilmiyorum ama içtiğimiz kesin. Şarkıyı onlara ithaf ediyorum, ediyorum ettim gitti. Şarkıya dönersek, Türk müziğinde saksafonun neden daha fazla kullanılması gerektiğini görüyoruz. Bunun yanında kıpır kıpır, yerinde durmayan bir müzik, herkesin ağzına yapışacak sözler ile şarkı, rakı sofralarına meze olacağa benziyor. Umarım şarkı kadar güzel ve eğlenceli bir klip ile Sıla şarkıyı daha da güzelleştirir. (8,5 / 10)   


Sırada İskender Paydaş’ı son kez karşımıza çıkaran Hediye var. Paydaş’ın bir kez daha düzenlemeleri ile şarkıyı güçlendirdiğini görüyoruz. Albüme adını veren Yeni Ay tabirini barındıran şarkı, bir Vur Kadehi Ustam etkisi yaratabilir çünkü şarkı, hem insanı efkarlandırıyor hem de efkarını dağıtıyor. Ayrıca biraz arabesk olsa da “Ahh canım akıyor kaleme can buluyor / Acıyor evet hem de çok / Gözyaşım gün sayıyor” sözlerini oldukça sevdim. Fakat şarkının 3. dakikasından sonraki yükseliş benim açık ara favorim. (7,5 / 10)

Doldur ve Hediye şarkılarından sonra alaturka konseptini mükemmel tamamlayan Saki ile kendimizden geçeceğiz, hazır olun! Hatta alaturkanın dibini göreceğiz. “Ah be hiç haberin yok / Eş dost biz gama düşücez / Sen durma koy saki / İçicez” sözlerinden oluşan nakarat, bana göre gerek sözsel gerek müziksel açıdan tek kelime ile mükemmel. Ayrıca “Kaçamam da nasıl giderim / Bende hal yok bahane bul” sözü nasıl acılı, nasıl vurucu. Çok beğendiğim şarkıyı anlatamama durumum yine nüksetti, siz en iyisi arkadaşlarınızı toplayın hem için hem dinleyin. Ufak bir eleştiri olarak keşke şarkının son nakarat kısmında arkadan hafif hafif duyulan dik bir vokal olsa. (9,5 / 10)

Albümün kapanışını ise Çağan Irmak’ın Tamam Mıyız? filminin müziği de olan Tamam Mıyız? yapıyor. Aslında bu şarkı da az önceki üçlüye dâhil edilebilir fakat Tamam Mıyız? biraz daha modernize edilmiş bir şarkı. Kemanın güzel tınısı ve şarkıya verdiği akıcılık son derece yerindeyken sözlerde de ufak ufak kelime oyunları görmek mümkün. Türkçe’nin bu şekilde kullanılması bence çok güzel olmak ile birlikte bir gereklilik. Fakat “düğüm müyüz rastgele / acar mıyız” demiş Sıla ama ben onu “düğüm müyüz / rastgele açar mıyız” diye algılamak istiyorum. (8,5 / 10)

Benim için yazması zor olan bir albümün daha sonuna geldik. Nedense Türkçe albümleri yazarken ayrı bir zorluk oluşuyor. Yeni Ay albümüne genel olarak bakacak olursak, Sıla’ya yakışan ve Sıla’nın tarzını yansıtan bir albüm denebilir. Yavaş ve alaturka şarkıların ağırlıkta olduğu albümde belki birkaç tane daha hareketli şarkı daha güzel olabilirdi. Genel olarak albümü dinlenebilir bulsam da bazı şarkılardaki müziksel basitlikler beni biraz itiyor. Fakat gözlemlerime göre insanlar bunu istiyor ve şarkıcılar da bu tarz şarkıları yapmakta pek zorlanmıyor ve dolayısıyla sistem de istenildiği şekilde işlemeye devam ediyor. Son olarak ise her ne kadar Sıla’nın sanki Yunan adalarında zeytinyağlı ile donatılmış rakı masasındaymışız müziğini sevsem ve sesine yakıştırsam da Sıla’nın bir sonraki albümünün “Sıla – Alaturka” olmasından korkuyorum.  

Genel Toplam: 74 / 100

5 yorum:

  1. VAZİYETLERİ DİNLEDİĞİM ANDAN BU YANA DİYORUM Kİ SILA ARTIK GÜZEL İŞ YAPMAYA ÇALIŞMIYOR DA "SILALIK" MI YAPIYOR? YETECEĞİNİ Mİ UMUYOR?

    YanıtlaSil
  2. Sıla'nın göğüs kanseri olduğu ama tedaviyi reddettiği doğru mu acaba bir bilginiz var mı?

    Çok güzel bir yazı olmuş bu arada. Sıla gerçekten başarılı bir sanatçı bence. Haberler doğruysa da umarım bir an önce sağlığına kavuşur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu haberi ilk defa duyuyorum ve açıkçası pek gerçekçi bulmadım. :)

      Sil
    2. İLK defa duyuyorum bnde gerçekçi bulmuyorum Hem ALLAH korusun İnşaAllah yoktur.

      Sil
  3. eline sağlık kaan. feveranı ve dolduru ben de beğendim. ayrıca artık rakı içebilir miyiz mk ya!

    YanıtlaSil

.