4 Aralık 2014

Beauty May Kill Taşındı!

Herkese merhaba,

Uzun bir aradan sonra geri dönen Beauty May Kill, yepyeni tasarımı ve ailesine kattığı iki yeni yazarı ile artık bu adreste.



23 Mayıs 2014

Yastayız

Senjar
Life May Kill

Yastayız!

Soma’da yaşanan büyük felaketin ardından günümüz, gündemimiz bu oldu. Hükümet kanadının vurdumduymaz tavrı, yaşanan kazada ihmal var mı yok mu tartışmaları, Soma’daki ailelerin dramı boğazımızı düğüm düğüm etti öfkelendik.

Hala kazanın neden kaynaklandığı bilinmiyor. Hala bu kadar acının neden insanların ocağına düştüğü belli değil. Sorumlular bulunmuyor. 1 aileden 11 kişinin can verdiği bir olayda kaç kişi öldü kaç kişi kurtuldu ve yerin altında daha kaç kişi var hala muamma…

Şimdi müsaadenizle yürek dağlayan birkaç görüntüyü sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bu fotoğrafa yorum yapmıyorum.

Yakınlarını madene yollayan insanların bekleyişi.

Burada ise enkazdan çıkarılan işçiden ziyade etraftaki insanların surat ifadelerine dikkat edin istiyorum. 

17 Mayıs 2014

Bir Avuç Kömür İçin Bir Ömür Verenlere

Mak. 
Book May Kill  
YAS YAZISI                 
                                                                                             
Bir avuç kömür için bir ömür verenlere…


Hayat öyle değişik ki. Bir gün varsın, bir gün yoksun. Öyle belirsiz ki her şey. Ya da belirli belki. Bilmiyorum.


13 Mayıs unutulmayacak! Öyle acı veriyor ki, düşünmek bile yeter nefes alamamak için. Boğazımız düğümlü, yutkunamıyoruz. Feryatları duymaya gerek yok, umutsuz gözleri görmeye gerek yok, korkunç belirsizliği hissetmeye gerek yok. Soma öyle acı veriyor ki… İçim acıyor, içimiz acıyor. Diyecek söz yok, konuşacak, yazacak kelime yok. Hiçbir şey yok. Hayat boşmuş gibi, sanki kimse yaşamıyormuş gibi, hayat aslında yokmuş gibi, her şey kömür karasıymış gibi.

Siyah en sevdiğim renk artık. Ya da nefret ettiğim. Bilmiyorum. Kömür karası adı ağza alınmayan ama her daim saygı duyulandı; artık ölümü hatırlatan. Kara renk emekti artık, aslında hep öyleydi, kıymetini bilmediler emeğin. Şerefli emekçilerin emeği beş para etmezdi, yolsuzluk yapanlar daha emekçiydi, onların emekleri de zaten milyonlar ederdi. Emek derken, bilmem kaç dolarlık saatin garanti belgesini çıkarıp göstermek için harcanan emekten bahsettim, anlayın.

14 Mayıs 2014

Yeşil Elma

M.B.O.
Words May Kill


Bu hikayeyi Instagram’a #artmaykill etiketiyle eklenen sevgili gnrblk kullanıcısının fotoğrafından ilhamla, içimdeki Hulk'u eğlendirmek için yazdım. Eğlenemezseniz üzülmeyin. Herkesin içinde Hulk yok. İyi okumalar dilerim.


YEŞİL ELMA

İç dedim. İçmiyor. Altı gündür benimle öyle az konuştu ki. Başka bir zaman olsa onu kaybedeceğimden korkardım. Tam altı gün önceyse... bizi öyle bir bağla bağladım ki. İlkokul önlüğümün memesiz göğsünde sallanan silgi gibi. Onu kaybedeceğimi sanmıyorum.

-Sana nedenlerimi anlatmak için biraz sakinleşmeyi bekliyordum, diyorum önümdeki beyaz peynirden ilk çatalımı alırken, ye biraz, biraz da iç, bu böyle dinlenebilecek bir hikaye.

-Senin bir adamı öldürdüğünü dinlemek istemiyorum amına koduğumun orospusu!

Tok bir ses, geniş bir acı ve karanlık.

***
Gözlerimi açtım, mutfağa bin bir özenle kurduğum çilingir sofrasının dibinde yatıyorum. Başım acıyor. Çatlıyor. Sanki başım ayak olmuş ve ayaklarım baş. Ve boynum bu süreci çok sancılı geçirmiş. Öyle anlamsızca, merdivenlerden yuvarlanmış bir Family Guy karakteri gibi yatıyorum. Ayaklarını görüyorum masanın altında. Ayıldığımı fark etmedi.

-Su..

Bir sürahi buzları yeni erimiş suyu suratıma döküyor. Ve patlıcan kızartmasını... Sonuncusu beni sinirlendiriyor. Öfkeyi yansıtmanın bile şık şekilleri var. Suratınıza yapışan halka halka yağlı patlıcan öbekleri hiç şık değil. Kızartmaları suratımdan sıyırıp masaya tutunarak ayağa kalkıyorum. Bir an parmaklarıma, masadan ayırıp beni yere düşürmeyi düşler gibi baktı ama yapmıyor. Belki konunun bir yere varması için sabırsızlandığındandır gizlice. Ya da artık benden korkuyor. Ne de olsa gerçek bir katilim. Ahh, benden korkması düşüncesi beni az daha güldürüyordu. Böyle bir şey varsa eminim sonra çok güleceğiz.

-Kafasına şişeyle vurulan insanların hemen bayıldığına inanmazdım. Film gibi mi oldu?

-Evet komedi filmlerindeki gerizekalı amcıklar gibi düştün.

-Böyle konuşmak hoşuna mı gidiyor?

-Ya sana hesap mı vericem, amcık? 

.