M.B.O.
Words May Kill
Bu hikayeyi Instagram’a #artmaykill etiketiyle eklenen sevgili gnrblk kullanıcısının fotoğrafından
ilhamla, içimdeki Hulk'u eğlendirmek için yazdım. Eğlenemezseniz üzülmeyin.
Herkesin içinde Hulk yok. İyi okumalar dilerim.
YEŞİL ELMA
İç dedim. İçmiyor. Altı gündür
benimle öyle az konuştu ki. Başka bir zaman olsa onu kaybedeceğimden korkardım.
Tam altı gün önceyse... bizi öyle bir bağla bağladım ki. İlkokul önlüğümün
memesiz göğsünde sallanan silgi gibi. Onu kaybedeceğimi sanmıyorum.
-Sana nedenlerimi anlatmak için
biraz sakinleşmeyi bekliyordum, diyorum önümdeki beyaz peynirden ilk çatalımı
alırken, ye biraz, biraz da iç, bu böyle dinlenebilecek bir hikaye.
-Senin bir adamı öldürdüğünü
dinlemek istemiyorum amına koduğumun orospusu!
Tok bir ses, geniş bir acı ve
karanlık.
***
Gözlerimi açtım, mutfağa bin bir
özenle kurduğum çilingir sofrasının dibinde yatıyorum. Başım acıyor. Çatlıyor.
Sanki başım ayak olmuş ve ayaklarım baş. Ve boynum bu süreci çok sancılı
geçirmiş. Öyle anlamsızca, merdivenlerden yuvarlanmış bir Family Guy karakteri
gibi yatıyorum. Ayaklarını görüyorum masanın altında. Ayıldığımı fark etmedi.
-Su..
Bir sürahi buzları yeni erimiş suyu
suratıma döküyor. Ve patlıcan kızartmasını... Sonuncusu beni sinirlendiriyor.
Öfkeyi yansıtmanın bile şık şekilleri var. Suratınıza yapışan halka halka yağlı
patlıcan öbekleri hiç şık değil. Kızartmaları suratımdan sıyırıp masaya
tutunarak ayağa kalkıyorum. Bir an parmaklarıma, masadan ayırıp beni yere
düşürmeyi düşler gibi baktı ama yapmıyor. Belki konunun bir yere varması için
sabırsızlandığındandır gizlice. Ya da artık benden korkuyor. Ne de olsa gerçek
bir katilim. Ahh, benden korkması düşüncesi beni az daha güldürüyordu. Böyle
bir şey varsa eminim sonra çok güleceğiz.
-Kafasına şişeyle vurulan insanların
hemen bayıldığına inanmazdım. Film gibi mi oldu?
-Evet komedi filmlerindeki
gerizekalı amcıklar gibi düştün.
-Böyle konuşmak hoşuna mı gidiyor?
-Ya sana hesap mı vericem, amcık?
Tekrar sandalyeme oturdum. Çok aç
hissediyorum. Rakı-meze sözleşmesini bozarak yemeye başlıyorum. O da konuşmaya
başlıyor. Cidden, ama cidden, en çok; bir açıklama istediğini iddia eden, ama
karşılarındakinin haksızlıklarından, edecek tek kelimeleri dahi olmadığından
emin olanlar konuşuyor. O da o hızla başladı işte. Ve meze dolu ağzımla bir
yandan da olayları onun gözünden izlemeye başladım. Yemek yerken bir şeyler
izlemeye bayılırım.
Kendimi aradım. Yardımıma ihtiyacım
var dedim. Gitmeliydim. Beni arayan benin aksine ben, stresle baş edebiliyorum.
Ben olsam taksiye atlar ve evime varana kadar nefes alamazdım. Oysa öyle
yapmadım. Bir sigara yaktım ve yürüyerek gittim evime. Kapıyı çaldım, kapıyı
açtım. Salonda yerde, kanlar içinde, az önce öldürdüğüm babamı buldum. Nasılsa
bu kez ben sakinim, ben ise hiç ama hiç değilim. Ağladım. Polisi aramak
istedim. İşleri sana içerde iyi bakarım noktasına getirdiğimde tekrar bıyık
altından güldüm. İkna etmeye çalıştım. İkna olmadım. Babamı arabaya indirdik.
Arabayı ben kullandım. Ben yanıma oturdum. Ne ben ne de ben hayatımızda birine
vurmamıştık bile. Fakat saat dörde gelirken babamın mezarını kazıyorduk. Benim
aklımdan bir cesedi yok etmenin daha az tehlikeli ve güvenilir bir yolu kesin
vardır düşüncesi geçiyordu. Keşke daha çok böyle filmler izleseydim. Bense
mezarı kapatmadan beni de diri diri içine itiversem diye düşünüyordum. Dehşetim
yerini kızgınlığa işte orada daha mezar açıkken bırakmıştı. Ve beynim o günden
beri uyuşuktu.
Hikayesiyle birlikte görsel
yolculuğum, hemen hemen eş zamanlı olarak da yoğurtlu havuçlu mezem bitti.
-Neden yaptın bunu?
-Çünkü ağzını şapırdatıyordu. Ağzını
salonda şapırdatıyordu ve ben odamdaki uykumdan uyandım.
-Oha. Ne yiyordu ki?
-Ha... ha ha
-Ha ha.
-Ha ha ha ha ha
-Ha ha ha ha ha ha ha ha. Ha ha.
-Babamı ağzını şapırdattığı için
öldürdüğümü öğrendin ve ne yiyordu dedin. Hahahasddgsahsadgdh.
-Hahahahahshdgsagsfdgdhshshgdhhafvhjaggdhsdvbhvhvh.
Sonunda böyle gülebildiğimiz hangi
hikaye mutlu sonla bitmiyor ki?
küçük komik deli kadın eline sağlık
YanıtlaSil