Lady Gaga - Applause

Kadıköy’den bildiriyorum:  “Lady Gaga is back!”

Son zamanlarda pop müzik dünyası oldukça durgun günler geçiriyor. Belirli şarkılar/şarkıcılar müzik dünyasının kapısını kapattılar, kapıyı çalan çok fakat kapı bir türlü açılmıyor. Blurred Lines son yılların en hit şarkısı olma yolundayken, Miley Cyrus yeni imajı ve “twerk” dansı ile zirvesini yaşıyor. Örnek vermek gerekirse; 7 yıllık aradan sonra müziğe geri dönen Justin Timberlake bile ancak kapının deliğinden içeri bakabiliyor. Pop müziğin son zamanlardaki durgunluğunun sebebi de şarkıcıların genel olarak kendilerini nadasa bırakmış olmaları. Madonna, Rihanna, Britney Spears, Adele gibi dünya starları şu aralar sessizliklerini korurken Lady Gaga ve Katy Perry bu duruma bir son verdi ve uzun zamandır hazırlandıkları albümlerinin çıkış şarkılarını yayımladılar.

Konumuz Lady Gaga fakat son bir haftadır “Lady Gaga vs. Katy Perry” konusu o kadar gündemde ki Katy Perry’e değinmeden geçemeyeceğim. Katy Perry’nin Roar şarkısı oldukça basit fakat insanı hemen yakalayan tarzda. İlk 10 saniyeden sonra, şarkının adının yardımıyla birlikte şarkının nasıl bir etki yaratacağını anlıyor insan. Tahmin edilebilir sözler, kolay yakalanan kafiyeler, kafada canlanan bir imaj ile bezenmiş şarkı, radyo dostu olduğu su götürmez olan eğlenceli bir pop şarkısı. Tabii ki bir Hot’n Cold, Teenage Dream , Firework değil. Bunun sebebi biraz da abartılmış reklamdan kaynaklanıyor. Albüm öncesi “Peruklarımı yaktım, Katy’nin olgun ve karanlık tarafı geliyor.” tadında yaptığı açıklamalardan dolayı herkes oldukça farklı bir şarkı bekliyordu. Maalesef şarkı Teenage Dream albümündeki konseptten çok da uzak değil. Maalesef diyorum çünkü Katy, bizi buna hazırlamadı yoksa Teenage Dream dönemi Katy Perry’e altın yıllarını yaşattı.

Şarkı ile ilgili ilginç bir konu daha var. Roar’un Sara Bareilles’in Brave şarkısına aşırı derecede benzemesi. Yazılanları ilk gördüğümde “insanlar yine abartıyordur.” deyip geçecektim fakat Brave şarkısını açıp dinleyince şaşkınlığımı gizleyemeyip “acaba şaka mı?” diye düşünmekten kendimi alamadım. Ayrıca, Roar şarkısı bana Alicia Keys’in Girl on Fire’ını da hatırlatıyor.

Applause

Uzun zamandır sessizliğini koruyan Lady Gaga, sonunda sevenleriyle buluştu. Yazının başında Lady Gaga geri döndü dememin sebebi Gaga’nın ciddi bir operasyon geçirmiş olması. Born This Way turnesinin bitmesine daha 20 konser varken, kalça sakatlığından dolayı turnesini iptal etmek zorunda kalan Gaga, kalçasından ameliyat oldu ve bu süreçte basından oldukça uzak kalarak çok doğru bir seçim yaptı. Geçirdiği bu zorlu sürecin yeni albümü Artpop’a ilham kaynağı olduğunu söyleyen Gaga, tekrar sahneye dönmek için sabırsızlandığını da her fırsatta sözlerine ekledi.

Lady Gaga önce şarkısının adını duyurdu: Applause. Şarkının adı kulağa ilk başta biraz ego, şan, şöhret ile ilgili gelse de sözler yavaş yavaş yayımlandıkça konsept de ortaya çıkmaya başladı. Ardından Gaga, Twitter hesabı üzerinden şarkının sözlerini paylaşmaya başladı. İlk olarak “If only fame had an IV / Baby could I bear being away from you / I found the vein put it in here” ardından da “Give me that thing that I love / Put your hands up make 'em touch / A-P-P-L-A-U-S-E” sözleri gelince heyecan seviyesi bir kat daha arttı.

Her şey yolunda giderken Lady Gaga’nın yeni albümü Artpop’da olması beklenen Burqa şarkısı internete sızdı. Şarkının oldukça sert ve elektronik bir altyapıda olması, kritikler tarafından söylenen “Lady Gaga, Artpop albümü ile The Fame dönemine geri dönüyor.” görüşlerini havada bırakmaya yetti. Şarkının sızmasının önüne geçilemeyince Gaga’nın ekibi şarkının bu versiyonun daha demo olduğunu açıkladı. Fakat Burqa şarkısı Applause’un nasıl bir şarkı olacağı ile ilgili soru işaretlerini biraz daha arttırmaya yetti.

İnsanlar Burqa şarkısının şokunu üzerlerinden atamadan Applause şarkısının 12 saniyesinin sızmasıyla bir anda tüm dünya Applause’u konuşur oldu. Ertesi gün şarkının bir kısmı daha sızınca Lady Gaga olaya bir son verdi ve yeni şarkısı Applause’u normal çıkış tarihinden altı gün önce yayımladı.

 

 

Şarkıya geçmeden önce Artpop ve Applause kapsamında yayımlanan fotoğraflardan da biraz bahsedeyim. Şimdiye kadarki fotoğrafların hepsi Inez van Lamsweerde ve Vinoodh Matadin tarafından çekildi. Born This Way dönemindeki tarzına göre biraz daha sakin bir görünüme bürünen Gaga’nın V Magazine’e verdiği pozlar ise yine oldukça iddialı.

 

Son bir haftadır Gaga’yı o kadar çok takip ediyorum ki lafı uzattım da uzattım. Neyse esas konumuz Applause’a gelecek olursak, şarkı oldukça sert başlıyor ve yaklaşık 12 saniyelik girişten sonra esas melodi duyuluyor. Tabii ki Gaga’nın sert ve biraz da David Bowie tarzına yakın bir vokalle şarkıyı seslendirdiğini duyunca ritmi bir anlık unutmak mümkün fakat “bang the gong” ile gelen arkaya gizlenmiş “gong, gong” tekrarı ile müziğe yavaş bir geçiş sağlanıyor. Ardından ilgi çekici sözler ve müziğin oturması ile birlikte kendini göstermeye başlayan şarkının melodisi bir anda düşüyor ve “I live for the Applause Applause Applause” sözleri ile Gaga’nın vokali ön plana çıkıyor. Alttan gelen ve giderek yükselen ritim, bizi şarkının nakaratına hazırlamak ile kalmıyor, kendimizi dans pistine atmamızın da sebebi oluyor. Nakarattan hemen önce gelen ve “The Applause, Applause, Applause” sözleriyle bütünleşen devri yüksek elektronik davullar ise benim şarkıdaki favorim.

Şarkının belki de en önemli yeri olan nakarata geldiğimizde ise dans ritimlerinin çeşitliliği artıyor ve eminim ki Gaga, bu ritimleri bize mükemmel bir koreografi ile sunacaktır. Sözler ise konserdeki, dans pistindeki, kulüplerdeki insanları alkışlamaya ve tempo tutmaya yönlendirecek sağlam bir slogan. Nakaratın devam eden kısmında Gaga’nın Applause’u AP-PL-AU-SE şeklinde hecelemesi ise nakarata ayrı bir hava katıyor ve şarkının dillere dolanmasını garantilemiş oluyor.

Şarkının B kısmındaki sözler ise oldukça ilginç: “I overheard your theory / 'nostalgia's for geeks!' / I guess sir, if you say so / some of us just like to read”. Gaga bununla da kalmayıp Artpop’a sağlam bir gönderme ile devam ediyor: “Pop culture was in Art / now ART's in POP culture, in me!”

Köprüyü geçip nakarata ulaşmadan hemen önceki ritmin durduğu boşluk ile bu sefer nakarata daha da sağlam bir giriş yapılmış. Nakaratın sonundaki “Touch touch now!” ise bir Gaga hayranını kolayca çıldırtabilir. Ardından gelen nakarat eşliğindeki alkış sesleri ile şarkı zirve yapıyor. Şarkının sonunda ise yine Artpop’a bir gönderme olarak A-R-T-P-O-P hecelemesi ile Gaga, “Artpop albümündeki her şarkıda bu olacak mı?” sorusunun gündeme gelmesini sağlıyor.   

Bana göre; Applause, Bad Romance’den sonraki en iyi çıkış parçası niteliğinde. Ayrıca The Fame albümünden beri Gaga’nın radyo dostu denebilecek ilk şarkısı. Gaga ise şarkıyı şöyle özetliyor: “Mutlulukla dolu, eğlenceli bir şarkı.”  

Son olarak Lady Gaga’nın Applause şarkısının klibi ilk kez pazartesi günü Good Morning America’da yayımlanacak fakat bundan önce şarkıyı ilk kez canlı olarak pazar gecesi yayımlanacak olan Mtv Vma’de duyacağız.

Not: Alkışlar şarkısı ile çıkış yapmaya hazırlanan Sibel Can'a da bol şans diliyorum.
Not 2: Lady Gaga ile ilgili en güncel haberleri buradan takip edebilirsiniz.

Kaan Kızılırmak