Robin Thicke, küllerinden yeniden doğdu.
Yazıyı neden bu cümle ile açıyorum hemen açıklayayım. Uzun
zamandır müzik dünyasını yakından takip eden ve hatta bunun hakkında yazı
yazmaya başladıktan sonra hayatının büyük bir yüzdelik dilimi müzik olan bir
insan, bir anda Robin Thicke isimli
bir şarkıcıya sempati duyma başlıyor ve müziğini dinliyor. Robin Thicke’i tabii
ki daha önce de biliyordum ve az çok takip ediyordum fakat nedense bana itici
gelen bir insandı kendisi. Belki görünüşü, belki karakteri, belki de şimdiye
kadar elle tutulacak bir iş yapamaması…
Yaklaşık 3 ay önce bir anda, neredeyse her yerde Robin Thicke
ve yeni şarkısı Blurred Lines
konuşulmaya başlandı. Şarkıyı ilk dinlediğim anda zaten dikkatimi çekmeyi
başaran şarkı, klip ve promosyonlar ile giderek büyüdü ve Robin Thicke’in
kariyerinin zirvesi oldu. Şarkı listelerde 1 numara oldu, klip ise 100 milyon
izleyici geçmeyi başardı.
Peki, şarkı bu kadar çok tutmuşken, acaba albüm nasıl
olacaktı. Robin Thicke’in 6. stüdyo albümü Blurred Lines, neredeyse şarkı kadar
etkileyici ve dikkat çekici. İşte şimdi albümü incelemeye başlayabiliriz.
Albümün açılışını, bu yılın en iddialı ve en çok konuşulan
şarkılarından olan Blurred Lines
yapıyor. Doğruyu söylemek gerekirse; Blurred Lines, Robin Thicke’in 36 yaşında
tekrar patlamasını sağlayan şarkı. Şarkının altyapısı, Robin’in de hayranı
olduğu ve kendine örnek aldığı Marvin
Gaye’nin Got To Gıve It Up
şarkısından alınmış. Şarkı hakkındaki bir başka ilginç bilgi de, şarkının önce Justin Timberlake’e gitmiş olması. Hatta
Justin Timberlake, geri dönüşünü bu şarkı ile yapacakmış fakat Justin şarkı
üzerinde birkaç oynama yapmak isteyince şarkının sahibi Pharell, şarkıyı Robin
Thicke layık görmüş. Bana kalırsa; bu üç isim, aldıkları bu karar ile doğruyu
bulmuşlar. Şarkı, Justin’in yeni albümü The 20/20 Experience için hiç uygun
değilken, adeta Robin Thicke’in kendisi ve albümü için yapılmış bir havada.
Şarkı kadar olaylı klibe de hemen değineyim. Şarkının iki tane klibi mevcut.
Ekranlarda yayınlanan normal versiyonda kadınlar da erkekler de giyinik. Klip
ise şarkıya uygun ve kendini izlettiren cinsten. Fakat şarkının “Unrated
Version” başlığı altında yayınlanan klibinde ise kadınlar neredeyse anadan
üryan iken adamların yine kıyafetleri var, neden? Tabii ki buradan, kadınların
çıplak olmasını destekliyorum anlamı çıkmasın. Bana göre, amaçsız çıplaklık
ucuzluktan öteye gidemez. Bakın, bir de siz karar verin.
Sırada albümün sağlam dans parçalarından birisi olan Take It Easy On Me şarkısı var. Şarkı
ile ilgili söylenebilecek ilk şey, şarkının Timbaland’ın ellerinden çıkması. Blurred
Lines’ın etkisi kolay kolay geçmez fakat ileride bu şarkıyı da oldukça sık
duyacağız. Ayrıca albümden çıkan 3. tekli olma yolunda da adayların başında.
Şarkı baştan sona hareketli ve oldukça güçlü iken şarkı boyunca arkada
duyduğumuz davul sesi susmak bilmiyor. Bu da, şarkıyı “club banger” kategorisine rahatlıkla sokuyor.
Albümü baştan sona dinleyince, albümde üçüncü şarkı olarak
karşımıza çıkan Ooo La La şarkısı
tartışmasız favorilerinizden birisi olacak. Dürüst olacağım ve şarkı hakkındaki
ilk düşüncesi olduğu gibi söyleyeceğim; “Keşke
bu şarkıyı Justin Timberlake söyleseydi.” Büyük ihtimalle şarkıyı
dinleyince -şöyle buyurun- siz de bana katılacaksınız. Fakat zaman içerisinde bu düşünceyi
kafamdan yok etmeyi başardım ve şarkıyı bu haliyle kabullendim ve çok da güzel
oldu. Baştan sonra dans, eğlence ve seksapelite… Şarkı hakkındaki ufak bir
eleştirim ise şarkının adı. Keşke daha eğlenceli, anlamlı bir şey olsaydı. Mesela;
“When You Came”. Hem ufak bir gönderme de olurdu.
Albümde dikkatleri üzerine toplayan bir şarkı da “Get In My Way”. Kulakta ilk olarak
disco/funk tınıları bıraksa da son derece modernize edilmiş bir şarkı. Hatta
bana kalırsa, şarkıda kilise müziği esintileri bile var. Son derece zengin
müziğin üzerinde yazılmış, başarılı sayılabilecek sözler ile Get In My Way, albümün
ön plandaki şarkılarından olmayı başarıyor.
İşte o an geldi. Yazının başından beri aklımın bir köşesinde
duran ve hakkında neler yazacağımı düşündüğüm şarkı: Give It 2 You (feat. Kendrick Lamar). Şimdi, ilk olarak sözleri
dikkate almadan dinliyoruz şarkıyı ve görüyoruz ki dilimiz ağzımızdan sarkana
kadar, belimiz yerinden çıkma derecesine gelene kadar dans ediyoruz. Bu noktada
şuna da değinmek istiyorum. Eğer şarkı iki hafta boyunca, kesintisiz bir
şekilde dinletilmek istenseydi şarkıya düzenlenecek biraz daha basit, sıradan
ve ucuz ritimler ile bu sağlanabilirdi fakat özellikle pre-hook ve hook
kısımlarındaki ritimler bunun çok güzel önüne geçmiş ve şarkı, ucuz dans
şarkısı ile arasına ince bir çizgi çekmiş. Şimdi de şarkıyı, sözlere dikkat
ederek dinliyoruz. Şu an bunları yazarken ben de dinliyorum ve inanın ne
yazacağımı bilemiyorum. Bunun sebebi, şarkılarda “A little Thicke for yah/ Big dick for yah/ Let me give it to yah”
gibi sözlerden hoşlanmıyor olmam fakat “bu sözler olmadan da bu şarkı olmazdı.”
düşüncesi aklımdan çıkmıyor. Onun için daha fazla kurcalamıyorum şarkıyı, alın
dinleyin. Hatta albümün ikinci teklisi olacağı
için yakın zamanda gözlere de sağlam bir ziyafet çekilecektir diye düşünüyorum.
Son olarak da Kendrick Lamar da
şarkıya cuk oturmuş.
Albümün 10. şarkısına gelip de hala keşfedilecek güzel bir
şeyler olduğunu görmek oldukça sevindirici. O zaman karşınızda “Top of the World”. Oldukça ritmik olan
albümde, sakin ama bir o kadar da hareketli müziği ile şarkı direkt olarak
farkını ortaya koyuyor. Albümün içindeki farklılığı, sözlerle de desteklenen
şarkı, fazla sözüne rağmen dinlemesi kolay ve zevk veren cinsten.
Albümde 10 şarkı var ve bunlardan 6 tanesi gerçekten
dinlemeye ve hakkında konuşmaya değer. Geriye kalan Ain’t No Hat 4 That, Feel Good,
For the Rest of My Life ve The Good Life şarkıları da kötü değil
fakat Blurred Lines albümünde arka planda kalmaya mahkumlar.
Son olarak genel bir değerlendirme yapmak gerekirse; Robin
Thicke, seksi ve erkekliği kullanarak küllerinden yeniden doğdu. Seks ve
erkekliği kullanması ne kadar doğrudur ve bu iki önemli element Robin Thicke’i
ne kadar ileri taşır ve ne kadar devamlılık sağlar bilinmez fakat Blurred Lines
albümü önümüzdeki günlerde daha da çok
konuşulacaktır.
Kaan Kızılırmak
super sarki
YanıtlaSilTake It Easy On me Hakikaten çok güzel şarkı. Give It 2 You da bayağı iddialı. Sonunda Robin Thicke güzel bir albüm yapmış.
YanıtlaSil