29 Temmuz 2013

Robin Thicke - Blurred Lines

Robin Thicke, küllerinden yeniden doğdu.

Yazıyı neden bu cümle ile açıyorum hemen açıklayayım. Uzun zamandır müzik dünyasını yakından takip eden ve hatta bunun hakkında yazı yazmaya başladıktan sonra hayatının büyük bir yüzdelik dilimi müzik olan bir insan, bir anda Robin Thicke isimli bir şarkıcıya sempati duyma başlıyor ve müziğini dinliyor. Robin Thicke’i tabii ki daha önce de biliyordum ve az çok takip ediyordum fakat nedense bana itici gelen bir insandı kendisi. Belki görünüşü, belki karakteri, belki de şimdiye kadar elle tutulacak bir iş yapamaması…

Yaklaşık 3 ay önce bir anda, neredeyse her yerde Robin Thicke ve yeni şarkısı Blurred Lines konuşulmaya başlandı. Şarkıyı ilk dinlediğim anda zaten dikkatimi çekmeyi başaran şarkı, klip ve promosyonlar ile giderek büyüdü ve Robin Thicke’in kariyerinin zirvesi oldu. Şarkı listelerde 1 numara oldu, klip ise 100 milyon izleyici geçmeyi başardı.

Peki, şarkı bu kadar çok tutmuşken, acaba albüm nasıl olacaktı. Robin Thicke’in 6. stüdyo albümü Blurred Lines, neredeyse şarkı kadar etkileyici ve dikkat çekici. İşte şimdi albümü incelemeye başlayabiliriz.   


Albümün açılışını, bu yılın en iddialı ve en çok konuşulan şarkılarından olan Blurred Lines yapıyor. Doğruyu söylemek gerekirse; Blurred Lines, Robin Thicke’in 36 yaşında tekrar patlamasını sağlayan şarkı. Şarkının altyapısı, Robin’in de hayranı olduğu ve kendine örnek aldığı Marvin Gaye’nin Got To Gıve It Up şarkısından alınmış. Şarkı hakkındaki bir başka ilginç bilgi de, şarkının önce Justin Timberlake’e gitmiş olması. Hatta Justin Timberlake, geri dönüşünü bu şarkı ile yapacakmış fakat Justin şarkı üzerinde birkaç oynama yapmak isteyince şarkının sahibi Pharell, şarkıyı Robin Thicke layık görmüş. Bana kalırsa; bu üç isim, aldıkları bu karar ile doğruyu bulmuşlar. Şarkı, Justin’in yeni albümü The 20/20 Experience için hiç uygun değilken, adeta Robin Thicke’in kendisi ve albümü için yapılmış bir havada. Şarkı kadar olaylı klibe de hemen değineyim. Şarkının iki tane klibi mevcut. Ekranlarda yayınlanan normal versiyonda kadınlar da erkekler de giyinik. Klip ise şarkıya uygun ve kendini izlettiren cinsten. Fakat şarkının “Unrated Version” başlığı altında yayınlanan klibinde ise kadınlar neredeyse anadan üryan iken adamların yine kıyafetleri var, neden? Tabii ki buradan, kadınların çıplak olmasını destekliyorum anlamı çıkmasın. Bana göre, amaçsız çıplaklık ucuzluktan öteye gidemez. Bakın, bir de siz karar verin.



Sırada albümün sağlam dans parçalarından birisi olan Take It Easy On Me şarkısı var. Şarkı ile ilgili söylenebilecek ilk şey, şarkının Timbaland’ın ellerinden çıkması. Blurred Lines’ın etkisi kolay kolay geçmez fakat ileride bu şarkıyı da oldukça sık duyacağız. Ayrıca albümden çıkan 3. tekli olma yolunda da adayların başında. Şarkı baştan sona hareketli ve oldukça güçlü iken şarkı boyunca arkada duyduğumuz davul sesi susmak bilmiyor. Bu da, şarkıyı “club banger” kategorisine rahatlıkla sokuyor.


Albümü baştan sona dinleyince, albümde üçüncü şarkı olarak karşımıza çıkan Ooo La La şarkısı tartışmasız favorilerinizden birisi olacak. Dürüst olacağım ve şarkı hakkındaki ilk düşüncesi olduğu gibi söyleyeceğim; “Keşke bu şarkıyı Justin Timberlake söyleseydi.” Büyük ihtimalle şarkıyı dinleyince -şöyle buyurun- siz de bana katılacaksınız. Fakat zaman içerisinde bu düşünceyi kafamdan yok etmeyi başardım ve şarkıyı bu haliyle kabullendim ve çok da güzel oldu. Baştan sonra dans, eğlence ve seksapelite… Şarkı hakkındaki ufak bir eleştirim ise şarkının adı. Keşke daha eğlenceli, anlamlı bir şey olsaydı. Mesela; “When You Came”. Hem ufak bir gönderme de olurdu.

Albümde dikkatleri üzerine toplayan bir şarkı da “Get In My Way”. Kulakta ilk olarak disco/funk tınıları bıraksa da son derece modernize edilmiş bir şarkı. Hatta bana kalırsa, şarkıda kilise müziği esintileri bile var. Son derece zengin müziğin üzerinde yazılmış, başarılı sayılabilecek sözler ile Get In My Way, albümün ön plandaki şarkılarından olmayı başarıyor.

İşte o an geldi. Yazının başından beri aklımın bir köşesinde duran ve hakkında neler yazacağımı düşündüğüm şarkı: Give It 2 You (feat. Kendrick Lamar). Şimdi, ilk olarak sözleri dikkate almadan dinliyoruz şarkıyı ve görüyoruz ki dilimiz ağzımızdan sarkana kadar, belimiz yerinden çıkma derecesine gelene kadar dans ediyoruz. Bu noktada şuna da değinmek istiyorum. Eğer şarkı iki hafta boyunca, kesintisiz bir şekilde dinletilmek istenseydi şarkıya düzenlenecek biraz daha basit, sıradan ve ucuz ritimler ile bu sağlanabilirdi fakat özellikle pre-hook ve hook kısımlarındaki ritimler bunun çok güzel önüne geçmiş ve şarkı, ucuz dans şarkısı ile arasına ince bir çizgi çekmiş. Şimdi de şarkıyı, sözlere dikkat ederek dinliyoruz. Şu an bunları yazarken ben de dinliyorum ve inanın ne yazacağımı bilemiyorum. Bunun sebebi, şarkılarda “A little Thicke for yah/ Big dick for yah/ Let me give it to yah” gibi sözlerden hoşlanmıyor olmam fakat “bu sözler olmadan da bu şarkı olmazdı.” düşüncesi aklımdan çıkmıyor. Onun için daha fazla kurcalamıyorum şarkıyı, alın dinleyin. Hatta albümün ikinci teklisi olacağı için yakın zamanda gözlere de sağlam bir ziyafet çekilecektir diye düşünüyorum. Son olarak da Kendrick Lamar da şarkıya cuk oturmuş.


Albümün 10. şarkısına gelip de hala keşfedilecek güzel bir şeyler olduğunu görmek oldukça sevindirici. O zaman karşınızda “Top of the World”. Oldukça ritmik olan albümde, sakin ama bir o kadar da hareketli müziği ile şarkı direkt olarak farkını ortaya koyuyor. Albümün içindeki farklılığı, sözlerle de desteklenen şarkı, fazla sözüne rağmen dinlemesi kolay ve zevk veren cinsten.

Albümde 10 şarkı var ve bunlardan 6 tanesi gerçekten dinlemeye ve hakkında konuşmaya değer. Geriye kalan Ain’t No Hat 4 That, Feel Good, For the Rest of My Life ve The Good Life şarkıları da kötü değil fakat Blurred Lines albümünde arka planda kalmaya mahkumlar.

Son olarak genel bir değerlendirme yapmak gerekirse; Robin Thicke, seksi ve erkekliği kullanarak küllerinden yeniden doğdu. Seks ve erkekliği kullanması ne kadar doğrudur ve bu iki önemli element Robin Thicke’i ne kadar ileri taşır ve ne kadar devamlılık sağlar bilinmez fakat Blurred Lines albümü önümüzdeki günlerde daha  da çok konuşulacaktır.



Kaan Kızılırmak 

2 yorum:

  1. Take It Easy On me Hakikaten çok güzel şarkı. Give It 2 You da bayağı iddialı. Sonunda Robin Thicke güzel bir albüm yapmış.

    YanıtlaSil

.