Kaç yıl geçti aradan ayrı ayrı?
Bitsin artık bu hasret, buluşalım
gayrı.
Boşuna saymayın kaç yıl geçtiğini
çünkü tam olarak 7 yıl geçmiş. Future Sex / LoveSounds albümünden sonra neler
oldu bitti hiçbir fikrim yok ama bu kadar uzun süre müziğe ara vermek düşüncesi
beni korkutuyor. Neyse, artık önemli olan tek şey, Justin Timberlake’in “The
20/20 Experience” albümü ile tekrar aramıza katılması. İki albüm arasında bu
kadar uzun zaman olması ancak bu kadar güzel kullanılabilirdi. Justin -kendisine öyle hitap ediyorum- büyümüş,
güzelleşmiş ve olgunlaşmış. Kısacası evlilik yaramış. Yüzük de yakışmış. Tabii
ki bizi ilgilendiren kısımlar bunlar değil desem de inanmayın. Gayet ilgi
alanım içinde olan konular. Şarkıları konuşmaya başlamadan önce ufak bir göz
ziyafeti sunmak istiyorum. “Takım elbise” tabir-i caizse “cuk” diye olmuş
Gelelim albüme. The 20/20
Experience albümü 10 şarkıdan oluşuyor. Deluxe versiyonunda ise 2 tane de bonus
şarkı barındırıyor. Albümün prodüktörü tabii ki Timbaland, Timberlake ve Harmon üçlüsü. Şarkıların hemen
hemen hepsi Timberlake, Timbaland, Timothy Mosley,Harmon ve Fauntleroy
işbirliği içeriyor. Albüm ile ilgili göze çarpan ilk şey ise, şarkıların uzun olması. 10 şarkı = 70 dakika. Bu da ortalama olarak her bir şarkıya 7
dakika düştüğünü gösteriyor. Günümüz piyasasının çok alışık olduğu bir durum
değil. Justin ve ekibi de tabii ki bu durumun farkında ve bu durumu, şarkıların
radyolar için düzenlemiş versiyonları ile çözmeyi planlıyorlar.
Albümü ilk dinleyişimde çok çabuk
önce çıkan ve sonrasında da farkında olmadan mırıldandığım şarkılar oldu. Buna
verebileceğim en iyi örnek Tunnel Vision şarkısı. Müziği güzel,
sözleri güzel, ama en önemlisi tam bir Justin Timberlake şarkısı. Şarkıyı bir
defa dinleyip bırakmak mümkün değil. Birkaç gün boyunca kesintisiz dinletiyor
kendini. Çabuk iz bırakan bir diğer şarkı da albümün ikinci single’ı olan Mirrors. Şarkıyı dinlediğim andan itibaren, şarkı
benim için her seferinde “Cry Me A River
2” etkisi yaratıyor. Fakat iki şarkı arasındaki ufak bir fark var. Cry Me A
River’da hiçbir şeye sahip olmayan Justin, şu anda her şeye sahip.
Öncelikli olarak Tunnel Vision ve
Mirrors şarkılarını sevsem de genel olarak da çok başarılı buldum albümü. Suit &Tie’a söyleyecek pek söz
yok zaten. Jay-Z yine yapmış. Şarkıda ikili arasında mükemmel bir uyum olmasının yanında, şarkının, albümün çıkış parçası olarak seçilmesi de süper bir seçim. Strawberry Bubblegum ise
tam bir R&B şarkısı. “Cause she is
like nothing/ That I’ve seen before/ Baby, please don’t change nothing” sözleri
de ile dolandı mı gitmek bilmiyor. Albümün gizli hiti demek istediğim ama albüm
içinde hiç gizlenmeyen Don’t Hold The
Wall şarkısı ise giriş introdan
çıkışa kadar her anında insanı büyülüyor. O, “Dance, Don’t Hold The Wall” sesi
ise sürekli kulaklarımda. Diğer şarkılar kadar uzun olmamasına rağmen sanki o
kadar da uzun sürmüyor şarkı. Bundaki en büyük etki, şarkının 4.20’den sonra
başka bir havaya bürünmesi. Pusher Love Girl ve Spaceship Coupe şarkılarına çok fazla ısınamadım. Pusher Love Girl şarkısının sevmek üzere olsam da bana göre çok fazla tekrardan oluşan bir şarkı. Radyo düzenlemesini beklemeye başladım bile.
That Girl şarkısına gelecek olursak, bu şarkıda Justin ve The Tennessee Kids’in yaptığı işbirliğine
kulak veriyoruz. Bana göre albümün en sakin şarkısı. Sözler çok güzel,
müzik hafif ve akıcı, yorum ise yine mükemmel. Şarkı bu özelliklerin yanında albümün
en kısa şarkısı olma özelliğini de taşıyor. Kısa bir not olarak ise, Justin’in bu
şarkıyı mükemmel bir şekilde değerlendireceğini düşünüyorum. Let The Groove Get In şarkısı ise
albümün dans şarkısı olma yolundaki en güçlü aday. Şarkının, insanı oturduğu
yerden kaldırıp dans ettirmeye başlaması sadece 3 bilemedin 4 saniye sürüyor. Bu şarkının
da canlı performansını ve koreografisini çok merak ediyorum.
Albümün kapanış şarkısı Blue Ocean Floor, Justin Timberlake’in
verdiği arayı ne kadar iyi değerlendirdiğini gösteren en iyi şarkı olabilir. Justin, olgunlaşma dönemini bu şarkı ile tamamlamış duruyor. Çok az şarkıcının
seslendirebileceğini düşündüğüm şarkı, ilk izlenim olarak sakinlik hissi
uyandırıyor fakat bana kalırsa şarkı içinde birçok şey barındırıyor; Özgünlük
ise bunların en önemlisi.
Kaan Kızılırmak
Mirrors, Mirrors, Mirrors! Mükemmeliyet bu olsa gerek. Don't hold the Wall da ayrıca o ye! dedirtiyor. Ard arda dinliyorum sürekli indirdiğim günden beri! Yazın da mükemmel olmuş bu arada. Bana Justin'i sevdiren sana teşekkürler canıms.
YanıtlaSil