23 Temmuz 2013

Kelly Rowland - Talk A Good Game

Kelly Rowland’ı ne kadar özlediğinizi bilmiyorsunuz. Kelly’nin  4. stüdyo albümü Talk A Good Game’i dinlemeden önce ben de bilmiyordum. Üzerinde oldukça fazla çalışılmış, titizlik gösterilmiş bir albüm Talk A Good Game. Kelly, bu albümünde The Dream, Pharrell Williams, The Runners, Harmony Samuels gibi önemli isimlerle çalışmış. Albüm için 70 şarkı kaydeden Kelly, şarkı seçimlerinde oldukça fazla zorlandığını fakat içine en çok sinen şarkıları seçtiğini söyledi. Bakalım Kelly Rowland’ın seçimleri ne kadar doğru. 


Albümün açılış şarkısı Freak, son derece baştan çıkarıcı ve seksi. Elektronik altyapısı ile farklı bir boyuta geçen şarkıda Michael Jackson esintileri gözden kaçmıyor. Albümün en güçlü şarkılardan olan Freak, eleştirmenler tarafından Britney Spears’ın Blackout albümüne de oldukça fazla yakıştırılmış. Benim şarkıyı sevme nedenim ise müziğin şaşırtıcı derecede güzel bir şekilde Kelly’nin sesini bastırması ve bunun mükemmel bir uyum yaratması.  Ayrıca şarkının ritmi o kadar güzel dengelenmiş ki kalp ritimlerini ilginç bir şekilde etkiliyor. Son bir detay olarak, aslında bu şarkıyı 2011 yılında Jamie Foxx’un Best Night of My Life albümünde yine Freak başlığı altında duymuştuk. Jamie’nin versiyonu dinlemek isteyenler şöyle buyursun.

Albümün çıkış parçası Kisses Down Low, benim için sadece nakaratı ile öne çıkan bir şarkıdan fazlası değil. Şarkının geri kalanı ise pek fazla bir şey sunmasa da şarkıdaki genel seksilik ve yatak odası havası şarkıyı dinletmeye yetiyor.


Albümde öne çıkan başarılı şarkılardan birisi de Gone (feat. Wiz Khalifa). Yazıyı yazarken arka fonda çalan albüme bir kez daha göz atmak için iTunes’u açtığımda, albümde en çok dinlediğim ikinci şarkı olduğunu fark ettim. Bana kalırsa şarkı, baştan sona mükemmel. Şarkının sözleri ise anlatılmak isteneni son derece güzel ve karakteristik bir şekilde anlatıyor. Hazır şarkının sözlerinden bahsetmişken Rowland’a şarkıda yardım edenlerden isimlerin başında Joni Mitchell’ın geldiğini de söylemeden geçmeyeyim. Ayrıca şarkı, son derece dile dolanan ritimlere sahipken Wiz Khalifa ile kolay kolay unutulmayacaklar arasında giriyor.


Albüme de adını veren Talk A Good Game (feat Kevin Cossom); ilişkinin karmaşıklığından dert yanan, genel anlamda orta ritimli bir R&B şarkısı. Şarkının nakaratı ne kadar güçsüz ve silikse, şarkının a ve b girişleri de o kadar güçlü ve akılda kalıcı. Fakat benim şarkıdaki favorim,  sözlerini de sevdiğim Kevin  Cossom’un rep kısmı. Kesinlikle şarkıyı hareketlendirmiş fakat sonuç olarak şarkı beni tam anlamıyla tatmin etmedi.

Gelelim albümün olay şarkısına: Dirty Laundry. Sanırım şarkıyı duymayan dinlemeyen kalmadı. Şarkıda, Kelly’nin son 10 yıldır yaşadıklarına ve hissettiklerine yer verilmiş. Beyonce’nin gölgesinde kalması ve olaylı bir ilişki içinde sıkışıp kalması gibi olaylardan doğan şarkı, bana kalırsa albümün en iyisi. Şarkının gerçekçiliğinin dışında, şarkının ritmi ve davulların güçlülüğü de şarkının cazibesini arttıran öğelerden.  Tabii ki şarkıdaki The Dream faktörünü de görmezden gelemeyeceğim. Şarkının klibini de kafamda oluşturmuştum fakat Kelly bu noktada da beni şaşırttı ve adeta gözlere ziyafet çektiren bir klip ile karşımıza çıktı. Son olarak Kelly Rowland ne kadar güzel.


You Changed (feat. Beyonce And Michelle) ise “Destiny’s Child nerede?” sorusunu gündeme getirmeye yetiyor. Şarkının başında Kelly’nin “Hadi kızlar, bir kez daha yapmaya hazır mısınız?” sorusu ile insan elinde olmadan heyecanlanıyor. Oldukça güçlü vokali ve müziği ile akılda kalıcı ve sevilmesi yüksek ihtimal şarkıların başında gelen You Changed, eğer kliplenirse bomba etkisi yaratabilir.  

Bende bu davul sevgisi varken Red Wine şarkısını sevmemem imkansız gibi görünebilir. Fakat şarkı, canlı ve güçlü davullar ile gönlümü çalmaya yeltense de pek başarabilmiş değil. İstediğim gücü ve yükselişleri alamadığım için şarkı maalesef albümün sessiz ve kuytu köşesinde kalıyor. Albümde neredeyse hiç beğenmediğim bir şarkı da I Remember. David Guetta ile işbirliğine giren Kelly, bana kalırsa oldukça yanlış bir seçim yapmış.

Öte yandan Street Life (feat. Pusha T) ise çok kişi tarafından keşfedilmeyecek ama keşfedenler tarafından oldukça fazla sevgi görecek bir şarkı. Çok sevdiğim bir karakter tarzı ile şarkıyı söyleyen Kelly, Pharrell ile çalışarak David Guetta hatasını biraz olsun kapatmışa benziyor. Albümdeki en başarılı şarkılar arasına rahatlıkla girebilecek olan şarkı, insanı dans pistine davet etmekle kalmıyor adeta piste zorla sürüklüyor. Umarım Kelly, bu şarkıyı çok iyi değerlendirir de şarkı daha geniş kitlelere ulaşır.


Albümde Bonus Track olarak büyük haksızlığa uğrayan Sky Walker (feat. The Dream), bana kalırsa çıkış şarkısı olmalıydı. Şarkının başlaması ile kulaklığın bir solundan bir sağından gelen sesler ile şarkının güzelliği hakkında ufak bir önyargıya sahip olabilirsiniz. Son derece akılda kalıcı ve insanı yavaş yavaş seksi dans figürlerini göstermeye iten şarkı, umarım en yakın zamanda daha başarılı bir şekilde değerlendirilir.

Son olarak toparlamak gerekirse; Kelly yeni albümü Talk A Good Game’de herkese bir şeyler sunmaya hazır. Bulunduğu konumdan rahatsız olan, silkelenip kendine gelmesi gerekenlere Dirty Laundry,  hayatındaki düşüşten çıkıp tekrar yükselmek isteyenlere Street Life, aşıklara Red Wine ve Stand in Front of Me, çılgın aşıklara Freak, birlikte olduğu insanı terk edip özgürlüğüne kavuşmak isteyenlere de Gone ve You Changed şarkıları ile sesleniyor. Bana kalırsa bir an önce albümü dinleyin. Emin olun Kelly Rowland’ı özlediğinizi fark edeceksiniz.

Favori şarkılar: Dirty Laundry, Sky Walker (feat. The Dream), Gone (Wiz Khalife), Street Life (feat. Pusha T)


Kaan Kızılırmak



1 yorum:

.