24 Temmuz 2013

Bir Rüya Gerçek Oldu: Jason Mraz İstanbul Konseri

Bundan 9 yıl öncesini gayet iyi hatırlıyorum. Tamamen tesadüfi bir şekilde internette denk geldiğim bir şarkıyla başladı Jason Mraz yolculuğum. Şarkının adı Absolutely Zero. Jason Mraz'in 2002 yılındaki ilk albümü “Waiting for My Rocket to Come”ın belki de en güzel balad'ı. Yok böyle bir güzellik. Gerek Jason'ın sesi gerek şarkının sizi içine alan ritmi, sözleri kısacası görüp görebileceğiniz en güzel birliktelik Jason Mraz ve şarkıları. O gün bugündür kendimi bir Jason Mraz fırtınası içinde buluyorum her gün. Her gün bir şarkısını dinlemeden duramıyorum. Ve 9 yıldır onu canlı görmenin hayaliyle yaşıyorum. Youtube'dan kosner videolarını defalarca defalarca izliyorum. Kendimi orada hayal etmekten alıkoyamadan günü geçirdiğim zamanlar oldu odamda.


Her yıl konser sezonu geldiğinde totemlerime başlarım. Her yıl gelmesini umut ettiğim insanlar var, onların geleceğini düşünerek kendi kendime mutlu oluyorum. Bunların ilki Radiohead idi ama son yıllarda umudumu kaybetmeye başladım dersem size doğruyu söylemiş olurum. İkinci olarak ise yine “Aman gelmez ki Türkiye'ye” dediğim Jason Mraz. Ama canımın içi Jason yüzümü eğdirdi bana. Mayıs ayında arkadaşımla tam konserlerden konuşup “Allah’ım Jason Mraz'i canlı bir görsem of” derken Twitter'da gördüğüm haberle tüm apartmanı ayağa kaldırdım. 19 Temmuz 2013 -yer İstanbul- konser: JASON MRAZ. Bir anda tansiyonum ve nabız sayımdaki değişikliklerle hafif bir bilinç bulanıklığı yaşamadım değil. O anı benimle yaşayan B.G. ise biraz korkmuş biraz şaşırmış beni kendime getirmeye çalışıyordu. Ama mümkün mü? Kendimi oradan oraya atarak evde koşturuyordum “Jason geliyor, A Beautiful Mess sana geliyorum, sana geliyorum Plane, sana geliyorum Butterfly!!!” diyerek. Üniversite sınavını kazandığımda bile bu denli sevinmemiştim. İlk aşık olduğumda yaşadığım mide bulantısı bu anki heyecanımın yanında sıfırdı resmen. Hemen konser tracklisting'ini düşünmeye başlamıştım bile dakikalar içinde. Canlı canlı Jason Mraz'i dinleme düşüncesi. Ah yine heyecanlandım, okurlar. 

İki ay bekleme sürecinin ardından kalan günleri saydım ve takvimi 19 Temmuz'a getirmeyi başarabildim. Geçen sene Morrissey'e gitmiştim aslında ilk defa çok sevdiğim bir dünya starını görmüyordum ama o zaman erkek arkadaşımla gitmiştim. Bu seferse yanımda kimse yoktu. Tek başıma yollara döküldüm, hiç bilmediğim İstanbul metro duraklarında kafamda JM şarkıları, üzerimde kendi yaptığım LOVE is Four Letter Word tişörtümle konser alanına gittim.


Lafı uzatmayalım konsere gelelim. İlk 3-4 şarkıda kendime hala gelemediğim gibi, sanki bir Youtube konseri izliyor gibi hissediyordum. Ta ki Plane çaldı, rimellerimi akıta akıta ağlayarak hönküre hönküre şarkıya eşlik ederken anladım; her şey gerçekti. Karşımda Jason Mraz ve grubu duruyor ve en sevdiğim şarkıyı seslendiriyorlardı. Konser alanındaki insanlar ise benden farklı değildi; yanımda kendinden geçmiş bir şekilde sözlere eşlik eden biri vardı. Önde biri çıldırıyordu “Tanrım Plane ya, gerçekten Plane.” diye. Konser öncesi Jason Mraz'in sembolü olan şapkalarıyla gelen kitle, yaşadıkları deneyim karşısında şapkalarını çıkarıyorlardı. Kocaman sahneyi her şekilde gerek tek başına gerekse grubuyla beraber dolduruyorlardı. Çok konser görmüş bir insan değilim ama bu kadar enerjili bir konser görmedim, büyük olasılık göremeyeceğim de. Bunu Jason Mraz'i çok sevdiğim için söylüyor da olabilirim ama benim çılgınlığımda olmayan insanlardan duyduklarım da bunlardan farklı değildi konser alanında.



Çok şarkı söylemesine rağmen bana sanki üç şarkı söylemiş de sahneden inmiş gibi hissetmiştim. Ama sonra şarkı listesine baktığımda tekrar tebrik ettim tüm grubu bu kadar uzun sahnede kalmak zor iş vesselam. En sevdiklerimi dinlediğim için şanslı biriyim aslında. Butterfly, Plane, A Beautiful Mess (bu da yine rimel akıtan şarkılarındandı konserin), If It Kills Me, You and I Both... Bella Luna'yı çalmadığı için hala ona kızgınım ama. Konser sırasında bize ayı gösterip “Şu ayın güzelliğine bakar mısın?” dedikten sonra tüm kalabalık bir an için Bella Luna'yı beklemiştir eminim. Ama o bir klasik seslendirmeyi tercih ederek 'Fly Me To The Moon' ile devam etti. Kalabalık yine coştu tabi ama o esnada bir arkadaşımla birbirimize “Nasıl olur da Bella Luna'yı söylemez bu cümlenin ardına?” mesajları atıyorduk. (İtiraf edeyim biraz ağır ithamlarda bulunmuş olabilirim o an Jason’cığıma o anın heyecanıyla)


Konserin en can alıcı iki noktası vardı benim için. İlki Only Human'ın introsunda mikrofonun başındayken  “Amerika'dayken bir şeyler duydum sizinle ilgili. Ağaçlarınız ve geleceğiniz için uğraşıyorsunuz. Yaptığınız her şeye hayran kaldım takip ederken.” diyerek tüm Life Park ahalisini çığlıklara salıverdi. Büyük yıldızların desteğini almanın verdiği gururla belli bir süre Jason'ı konuşturmadık tezahüratlarımızla. “Neticede hepimiz dünyada yaşıyoruz, dünya bizden önce de vardı bizden sonra da olması için onu korumamız kollamamız gerek. Çimenler üzerinde yetişmeyen bir çocuk düşünemiyorum çünkü”' diyerek şarkısına geçiş yaptı. 'The planet's talking about a revolution' ve 'If it's our only excuse do you think we'll keep on being only human, yes we are only human so far' cümleleri o zaman gerçekten daha bir anlamlı, daha bir güzel geldi o gece bana.

İkinci nokta ise If It Kills Me'yi söyledikten sonra şarkıyı bitirmeden bir anda “Jai Guru Deva Om” diye Across the Universe'ü söylemesiydi. Hani tüm şarkıyı söylemedi ama eşliklerimizle beraber defalarca “Nothing's gonna change my world” söyledik. The Beatles'a bir nevi saygı duruşunda bulunduk o sırada.



Yazımda sadece Jason Mraz'dan değil başarılı grubundan da bahsetmek istiyorum. Özellikle Mona Tavakoli'den. Bütün konser boyunca Jason'ı yalnız bırakmadıkları gibi gitarları, kemanları, saksafonları, trompetleri ile kulaklarımıza ziyafet çektiler. Tek kelimeyle mükemmellerdi. Onlar olmadan konser kesinlikle yarım kalırdı diye düşünmedim değil sololarını dinlerken. Ama özellikle Mona'yı izlerken acayip imrendim ona. Perküsyondan sorumlu bakan seçiliyor olsaydı bence Mona Tavakoli kesinlikle bir numaralı aday. Konserin her dakikası defalarca görülmeye değerdi ama Mona'lı anlar daha bir tatlı, daha bir enerjik geldi bana.



Konserini bitirirken “Buraya ilk gelişimiz. Ama biz geldiğimiz bir yere sadece bir kere gitmeyiz, sürekli geliriz. Buraya da tekrar geleceğiz. Çok güzel bir gece için teşekkürler”' sözlerine bir de Türkçe “Teşekkürler”i sıkıştırarak yine seyircilerden inanılmaz alkış aldı. Sahneden ayrıldıktan sonra herkes bis için geri döneceğini tahmin ediyordu, çünkü henüz “I'm Yours” seslendirilmemişti Bay A-Z tarafından. Ve tabii ki Jason ve ekibi geri dönüp önce en sevdiğim şarkılarından birini “Song For A Friend”i ardından da üzerinde 1ove, gökkuşağı ve ağaç stickerları bulunan gitarıyla “I'm Yours”u seslendirdi. Artık konserin bittiğinin farkına varmaya başladığımda üzülmeye başlamışken, son şarkının tadını çıkarmamın yapılacak en mantıklı şey olduğuna karar verip kısılmış sesime rağmen son gücümle eşlik ettim Jason'a.

TRACKLIST:

1.      Freedom
2.      Make It Mine
3.      Live High
4.      Only Human
5.      Plane
6.      3 Things
7.      They Shaped My Life
8.      Butterfly
9.      You and I  Both
10.  Live In The Moment
11.  Frankie D. Fixer
12.  Fly Me To The Moon
13.  Lucky
14.  Woman I Love
15.  A Beautiful Mess
16.  You fuckin' Did It
17.  I'm Coming Over
18.  If It Kills Me – Across The Universe
19.  93 Million Miles
20.  I Won't Give Up
21.  Song For A Friend
22.  I'm Yours 

Hayatımın en güzel günleri arasına giren bu geceyi unutmak, hafıza kaybı yaşamadığım sürece mümkün olmayan bir şey benim için. Bütün gün şarkılarını dinlemekten hiç vazgeçemediğim bu güzel adamı canlı dinlemek inanılmaz bir deneyimdi benim için. Jason'ım Mraz'ım, her şey için teşekkür ediyorum. Bir daha görüşmek üzere.

Bir konser de böyle bitti. Umuyorum en yakın zamanda yine karşılaşırız Jason Mraz ile. Bu sefer belki siz de gelirsiniz konsere. Beğeneceğinizin garantisini veriyorum ben.


Başka bir konser günlüğünde görüşmek üzere.
Müzikle kalın.
Xoxo    

                                         Gözde Sarıhan


      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

.