4 Mayıs 2013

El Kadar Bir Kız : Ceylan Ertem

Başlıkta söylediğime bakmayın, Ceylan Ertem hiç de el kadar bir kız değil. Sahnede büyüleyen sesi, sempatik tavırları, güzel kahkahaları; sosyal medyada duyarlılığı, samimiyeti ve müzikte çığır açan, ilham veren tarzıyla tam bir idol bana Ceylan Ertem. Dünyaya bir daha gelsem zaten müzik “yapmaya” kendimi adarım ama eğer ki olmak istediğim birini olmam gerekirse o kişi kesinlikle Ceylan Ertem olacaktır. Ceylan'ın bendeki etkisi bu denli büyük anlayacağınız.

Kendisini ilk olarak Anima grubuyla tanıdım; her ne kadar Anima'nın büyük bir dinleyicisi olmasam da o zamandan Ceylan'ın sesine, sesini kullanma gücüne aşinaydım. Ta ki 2010'da çıkardığı solo albümü Soluk ve albümdeki Seha Can düeti Çok Yakın ile kelimenin tam anlamıyla büyülendim. Şimdiye kadar nasıl oldu da Anima'yı dinleyip, bu sesi daha önce nasıl hayatıma katamadım kendime kızdım. Gerek klipleri (ki arkasında yatan isim Dağhan İş'tir), gerek şarkı sözleri, gerek cazı arabeski batı müziğini karıştıran ritimleri ile önce Soluk sonra Ütopyalar Güzeldir ile Ceylan Ertem solo olarak kariyerinde zirveye doğru yolculuk etmekte. İyi ki de ediyor.

Geçtiğimiz yıl Ege Üniversitesi Kampüste Caz etkinliğiyle Ceylan Ertem'i canlı dinleme fırsatını elde ettim ilk. Ama salondaki aşırı kalabalıktan ötürü en arkada kaldığım gibi, arkada sürekli konuşan insan grupları yüzünden kendimi bir türlü konserde hissedemedim. Ertesinde verdiği iki tane “Sezen Aksu Tribute” konserini de sınavlarım ve İzmir'de bulunmama sebeplerinden ötürü kaçırdım. Lakin geçtiğimiz hafta 26 Nisan 2013'te Studio Performance Hall'de bir konseri daha olduğunu duyunca kendimi hemen konsere hazırladım. Bu konsere de gidemeseydim sanırım kendimi asla affedemezdim.

Evden heyecanla çıktığım için fotoğraf makinemi unuttum, konser esnasında çekimleri telefonumla yapmak zorunda kaldım. Kötü görüntüden dolayı özrümü de bir borç bilirim.

Konser beklediğimden çok çok daha az bir kalabalılıkta geçti. Açıkçası bu kadar az dinleyicisi olduğunu düşünmüyordum ama içimden de bir hayran kıskançlığıyla “Oh çok kimse bilmiyor Ceylan'ı. Benim o, benim idolüm. “ diye de saçma bir şekilde kendisini sahiplendim.



Sahneye çıktığı andan itibaren mavi şort eteği, geniş kollu bol ipekli bluzu, retro model toplanan saçları ve topuklu bordo ayakkabıları ile sesinden önce güzelliğiyle de bizi büyüledi. Konsere beraber geldiğim arkadaşlarımdan biri de “Ben bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum. “ dedi hatta.


Ve konser başladı. Belli bir süre yerimden kıpırdayamadım. Ütopyalar Güzeldir şarkılarına herkes yüksek sesle eşlik etti ve o zaman konserin küçük kalabalığının aslında göründüğü kadar küçük olmadığını da anladım. İlk solo albümü Soluk'tan da en güzel şarkılarını da seslendirmeyi unutmadı.


Ceylan Ertem'in bize küçük bir sürprizi de vardı ki konserin ortalarına doğru repertuarına cover şarkılar da koymuştu. MFÖ'den Sude, Bülent Ortaçgil'den Bu Su Hiç Durmaz ve de Govinda isimli bir Hint Türküsü. Özellikle Govinda'yı enstrümanlardaki mükemmel insanlar da çok eğlenerek yer yer gülümseyerek söyleyip çaldılar. Bülent Ortaçgil şarkılarının cover yapılmasını çok sevmeyen, yapılan coverları beğenmeyen biri olarak Bu Su Hiç Durmaz'ı çok ama çok beğendim. Hatta keşke başka şarkılarını da söylese diye düşündüm. Gerçekten çok yakıştırmıştı şarkıyı kendisine.

Ceylan Ertem - Bu Su Hiç Durmaz

Konserde söylediklerine gelirsek Ne Olursan Ol Gelme, Gidip Dinlemeliyim, Mi Minör ,Annem Duysa Üzülüyor, Ertesi Gece, Kaçıncı Yarın, Ne Güzel Gün, Ütopyalar Güzeldir, Orman'ın yanı sıra şarkıya başlamadan önce erkeklerin kadınları hep üzdüğünden yakınarak Oğlan Acı Çekiyor; Nazım Hikmet'e ithafen yazdığı ama yazdığı günün Hrant Dink'in öldürüldüğü güne denk gelmesiyle şarkıyı düşünceleri yüzünden öldürülen tüm güzel insanlara armağan ettiği ve tüm şarkı boyunca yere çömelip hiç kıpırdamadan insanlığa dair bir duyarlılıkla söylediği (şahsen konserde en büyülendiğim gözlerimden yaşları akıtan) andır. Nazım'a ile de kulaklarımızı günün kalabalıklığından duyduğumuz çirkinliklerden arındırdı. Kapanışı ise bir klasik olarak Neşet Ertaş'ın Gönül Dağı ile yaptı. Gönül Dağı'nı duyduğumda konserin biteceğini anladığımdan üzülmekten şarkıya eşlik bile edemedim.


 Güzel insan Ceylan Ertem'in İzmir çıkartması böyle güzel geçti. Bir sonraki konseri 29 Mayıs 2013'te Hayal Kahvesi'nde Sezen Aksu Tribute olacak. Umuyorum ki ona da gideceğim. Tavsiyem sizin de gitmeniz yönünde. Pişman olmayacaksınız.

Not: Ceylan Ertem'in yanı sıra ekibi Murat Çopur, Ercüment Orkut, Ediz Hafızoğlu ve Cenk Erdoğan'a da teşekkür ediyorum. Harika bir müzik lezzeti tattık sayelerinde.

Not 2: Eğer ki yazım Ceylan Ertem tarafından okunursa Cennetin Irmakları'nı söylemediği için konser sonrası alındığımı ama konserin genelini düşündüğümde kendisini affettiğimi ama bir dahakine Mabel'in Şarkısı'nı beklediğimi de kendisine iletirim.

Haftaya görüşürüz.
Müzikle kalın. xx

Gözde Sarıhan

2 yorum:

  1. Ben de konserdeydim ve çok güzel bir konserdi. Ceylan'ı severdim, Gezi Park'ındaki aktifliği ile iyice hayranlığım arttı.

    YanıtlaSil
  2. gönül dağı'nı gerçekten çok kötü coverladığını düşünüyorum. Mümkünse neşet ertaş coverları yapmasın. ses rengine uymadığından değil ama o duyguyu verebilecek kadar iyi olmadığını gördüğümden böyle düşünüyorum açıkçası.

    YanıtlaSil

.