Murat Menteş - Korkma Ben Varım

Murat Menteş. İlginç bir insan. Değil diyemezsiniz şimdi.

Merhaba sevgili Beauty May Kill’in kitapsever okurları,

İkinci yazım için kolları sıvayıp, sizlere ilk yazımdaki kitabımızdan biraz daha farklı ve Türk bir yazarı-kitabı tanıtmak adına, zaten ne zamandır okumayı planladığım ama bir türlü başlayamadığım kitabı, okuma ve irdeleme ihtiyacı hissettim. Kitabı bitirdiğimde bir an önce yazımı yazmak için yanıp tutuştum fakat hayat gailesi yine buna izin vermedi ve yazımı geciktirdim biraz. Öncelikle bunun için özür diliyorum. Sanırım özrümü dileyip içimi rahatlattıktan sonra başlayabilirim.

Efendim bugün sizlere geçen haftaki kitabımızın ve yazarımızın tarzından pek çok konuda ayrılan fakat sizi yine şaşırtıp eğlendirebilecek bir kitabı tanıtacağım. Bildiğinizi düşünerek affınıza sığınıyorum fakat içimden bu kitap hakkında bir şeyler yazmak geçmişti, e ben de dayanamadım.

Bu haftaki kitabımız eğlenceli olduğu kadar ilginç üslubuyla da kendini gösteren ve Türk Edebiyatında, özellikle son yıllarda sivrilen bir yazarın son romanı. Murat Menteş. Evet evet, Korkma Ben Varım bu haftaki romanımız ve 2009’da çıkan bu romanı daha yeni okumuş olmak beni üzmedi desem yalan olur. Murat Menteş’in önceki roman veya şiir kitaplarını okuyanlar onun ilginç ve şaşırtan üslubuna aşinadırlar diye düşünüyorum. Korkma Ben Varım da şaşırtan, güldüren, güldürürken düşündüren, “Abi adam çok kafa adam ne demiş baksana ya!” diye diye arkadaşlarınıza gösterip güleceğiniz pek çok bölüme sahip bir kitap. Kendisinin üslubuna Dublör’ün Dilemması kitabında da hayran kalmakla birlikte, bu kitapta da yüzlerce ilginç betimlemeyle aslında şaşırmaktan yorulacaksınız. Ben yoruldum çünkü. Sonlara doğru “Ama bu kadar da olmaz!” diye atarlanırken, Menteş bana adeta “Hadi hadi hoşuna gitti şey yapma şimdi, gel bak bi bölüm daha oku daha değişik betimlemeler yaptım!” dedi. Kitabı okurken “Olum çok kafa adamsın biliyo musun?!” deme isteğini bulacaksınız, adım gibi eminim.

Kitabımızda bence ana karakter diye bir şey yok. Her karakterin ihtiyacımız olan kadarıyla hayatı, okuyucuyu sıkmadan, ince ayrıntılara girerek anlatılmış ve aralarındaki bağlantılar kolayca anlaşılıyor. Karakterlerin isimleri ise, Menteş’in beyni tarafından, çılgın betimleme gücüne selam çakarcasına tasarlanmış, işte karakterlerden bazıları:

İlk bölümde karşımıza çıkan Fu.

Müntekim Gıcırbey,

Şebnem Şibumi,

Enver Paşa,

Hayati Tehlike (Evet, insan adı bu?!),

Leyla Kalahari,

Atom Bombacıyan,

Kader Güler (Kendisi İsmail İnşallah ile evlenince Kader Güler İnşallah olmuştur.)

Ramazan Oruç Tutam. (Dünyanın en güzel ismi olabilir!)

İşte efendim. Karakterlerimizin isimlerine de şöyle bir göz attıysak artık kitap ile ilgili son bilgileri verip, alıntılarımıza geçebiliriz.

Kitabımızın başında şöyle bir yazı göze çarpıyor: Bu kitapta anlatılan olayların hepsi gerçektir, fakat hiçbiri henüz cereyan etmemiştir. Okurken ilk cümlede “ Aaaa gerçek hikaye miiiiiiii (ikinci cümleyi okuduktan sonra) şdfldmlfkjdl, değilmiş lan!) olduğum için sizi uyarmak istedim. Sizce de eğlenceli bir giriş değil mi? Aynı zamanda konuk sanatçımız var kitabımızda! Haftalık karikatür dergisi Uykusuz’dan tanıdığımız Ersin Karabulut, hoş çizimleriyle romana renk katmış, ne hoş yapmış.

Ayrıca tıpkı Sahilde Kafka gibi, Korkma Ben Varım da, edebiyat, sanat vb. birçok alan ile ilgili bilgiler ve alıntılar içermekte. Her alt bölümün başında, çeşitli kitaplardan, yazarlardan veya toplumda saygı görmüş kişilerin sözlerinden alıntılar yer almakta ki bu beni alıntı defterimi çıkarıp her birini not etme isteği uyandırdı! Umarım sizler de seversiniz bu alıntı şölenini!

Şimdi de alıntılarımız!

Alıntının alıntısı:

“Okyanus da nihayetinde balıkların çişi değil midir?” Wang Weihu, 1655-1730, Evrensel Vesvese)

“ Kim bilir, belki de sadece yanlış yollar vardır. Bununla birlikte, size uygun olan yanlış yolu bulmak gerekir yine de.” Samuel Beckett, 1906-1989

Düz alıntı:

“Biraz tuhaf adamdır dedi Leyha Kalahari, “tuhaf adamlar acayip koşullarda lazım olabilir.””

“Cehennemde teçhizatsız kalakalmış itfaiye gibiyim.”

“Belki dileklerim gerçekleşmese de iyi bir insan olurum?”

Beni okuduğunuz için teşekkür ediyorum efendim. Kendinize dikkat edin. Bol kitaplı haftalar.

Mak.