31 Aralık 2013

En Güzel Klişe: 90'lar Candır

Mak. 
Book May Kill, Music May Kill yerine yazdı.



Book May Kill olarak yazmaya başladıktan sonra, kitapla ilgili herhangi bir şey yazmanın benim için pek yararlı olduğunu düşünmüş, kitap okurken düşündüklerimi ve araştırdıklarımı paylaşmanın benim açımdan aşırı tatmin edici olduğunu anlamıştım. “Ayy hava mı atıyorsun, kitapsa kitap, biz de okuyoruz haspam!” dediğinizi duyar gibiyim, bence de öyle. Ama yine de düşüncelerimi paylaşmak çok güzel. Ki kitap, en aşina olduğum, hayatımın %90’ını kaplayan bir olgu da değil doğrusunu söylemek gerekirse ama sanırım kitapsız, edebiyatsız yapamam. Bu hafta da, bir başka “Hayatımda ilgilenmezsem ölürüm, onsuz yaşayamam!” dediğim bir alan hakkında yazmayı deneyeceğim sanırım: Müzik hakkında. Yani affınıza sığınarak, Music May Kill’cilik oynayacağım sevgili okuyucular. Esas oğlan Music May Kill gibi müzik araştırmaları yapmıyorum ya da bu konuda onun kadar bilgili değilim belki, ama gününün %40’ını müzik dinleyerek geçiren bir insan olarak bizim de biraz bilgimiz var şimdi, çok da mütevazı olmayalım. Mesela; 90’lar Pop derseniz, benim için akan sular durur, başlarım söylemeye şarkıları teker teker. İçten şarkı sözleri ve tanımlayamadığım ama her 90’lar çocuğunun veya gencinin şarkıyı duyduğu anda anlayacağı o 90’lara özgü ezgi. Klipleri bezemiş 90’lar modasını da unutmamak gerek tabi. Ekose pantolonlar, yüksek bel kotlar, beyaz tenis ayakkabıları, kısa deri ceketler. Music May Kill’cilik oynamak beni ürkütmüştü; ama “90’ları sevmeyen kim kaldı ki?” diye düşünüp, en azından çok sevdiğim ve bir gıdım bilgim olduğunu düşündüğüm bir konuda yazı yazmak isteği beni bir nebze rahatlattı açıkçası. 90’ların sevilen 10 klibini izleyeceğiz bugün. Ben aralara çocukluk anılarımı sıkıştırırsam, kızmayın, “Nostalji is my girl.” çünkü. Umarım benim şarkıları dinlerken çocukluğumu tekrar yaşadığım gibi, siz de yaşarsınız çocukluğunuzu. Haydi o zaman, gelsin klipler gitsin duygu selleri! Nostalji zamanı ey Beauty May Kill müdavimleri!


İlk olarak Minik Serçe Sezen’den bir şarkıyla eğlenelim istedim. Lüküs kamarada ben otururum Sezen. BEN!




Ada yeli estirince neden Sezen’in yârini sevindiriyor ve neden Sezen’i küstürüyor hâlâ anlayamıyorum. Neden dostlarım, neden? Şaka bir yana, biraz bilgi verelim şarkı hakkında. Şarkı, 1989 yılında çıkan Sezen Aksu Söylüyor albümünde yer alıyor. Sözlerin, Melih Cevdet Anday’a ait olan Şinanay adlı şiire ait olduğu, müziğin ise Onno Tunç’a ait olduğu biliniyor. Teorik olarak 80’li yıllarda yayımlanmış bir albüm olmasına rağmen 90’lar şarkısı olarak bilinen bu güzide şarkıyı paylaşmak istedim. Ayrıca şunu da söylemeden geçemeyeceğim, klipte vapurda sadece Sezen’in oluşu beni rahatsız etmiştir hep. Sanki şarkının bir kısmında içinize soğuracağınız o minik hüzün dalgasını daha da belirginleştirmek için bilerek yapılmış gibi, klipte insandan eser yok ki bu durum bence hüzünlü. 5 yaşından 22 yaşına kadar her şarkıya kafasından klip çeken bir insan olarak bu konuda biraz deneyimli olduğumu söylemem gerek, boşa konuşmuyoruz yani.



Sırada enerjimizi bir nebze daha artıracağını düşündüğüm bir parçayla karşınızdayım. Ben 5 senedir bir türlü, bir sabah 8.15 vapurunda onu göremedim karşımda a dostlar. Pes.



Yonca Evcimik’in 1994 yılında, Türkiye’deki ikinci tekli olarak çıkardığı 8.15 Vapuru, büyük başarı kazanmış zamanında. Klibinin, nartanem Kadıköy’ümde çekilmiş olması ve klipte İzel, Seden Gürel, Ercan Saatçi gibi ünlülerin de oynamış olması beni şarkıya daha da bağladı. Dansına kurban Yonca diyerek bir sonraki klibimize geçiyorum.


Azıcık da duygusala bağlayalım ne dersiniz? Klibin başındaki “Bu film yüzyıllardır Arnavut Kaldırımı’nda yaşanan aşkların anısına adanmıştır.” yazısını yeni fark etmeme 100 puan.



1994 yılında aranjörlüğünü Uzay Heparı’nin, prodüktörlüğünü de Şehrazat’ın yaptığı Kınalı Bebek adlı albümde yer alan Arnavut Kaldırımı, MCM’de en iyi klipler dalında 3.lük getirmiştir Türkiye’ye. Güven Kıraç ve Cenk Ertan gibi ünlüleri de klipte görmek mümkün. Klibin mükemmelliği, saflığı, renklerin pastelliği, Demet’in kıyafetlerinin mükemmelliği, sevdiceğinin yakışıklılığı zaten bilinen gerçekler. Klipteki minik veletten bahsetmiyorum bile ki kendisi yaşıtımdır büyük ihtimalle. Küçükken âşıktım sanırım kendisine. AYIPSA AYIP!


Çılgın bir isimle devam edelim mi? “Sen arada sırada uğra bana, hovardayım diye kıyma bana!” Emel Müftüoğlu’nden Hovarda gelsin mi? Gelsin!



1995 yılında, Sezen Aksu’dan aldığı Hovarda şarkısıyla Türkiye’yi karıştıran Emel Müftüoğlu, dönemin en kaliteli kliplerinden birine imza atmıştır. Klipte Seray Sever ve Deniz Arcak gibi ünlü isimler yer almıştır. Söz-müzik az önce söylediğimiz gibi Sezen Aksu’ya, düzenleme Murat Yeter’e ait. Klibin yönetmeni ise, Demet Sağıroğlu’nun Arnavut Kaldırımı klibini de yöneten Abdullah Oğuz.


“Adımız çıkmışsa, elalemin dilinde,
Eski bir hikâye bu, kimin umrunda,
Sarılmışız biz bize, keyfimiz yerinde,
Dünya dursa bile, kimin umrunda?”



1997’de çıkardığı Sevdik Sevdalandık albümüyle büyük başarı kazanan Reyhan Karaca, bu albümde Mustafa Sandal, Feyyaz Kuruş, Aysel Gürel, Ferda Anıl Yarkın, Deneb Penjo, Ayhan Çakar,Volkan Gücer, Özgür Buldum gibi isimlerle çalışmıştır. Şarkının başındaki kısmın ilk kısmını ve aradaki “nannunaranuneyha” kısımlarını Mustafa Sandal’ın seslendirdiğini düşünüyorum, en yakın zamanda Music May Kill’e danışacağım. Her şeye rağmen, boş da olsa hayaller güzeldir diyerek bir diğer klibimize geçelim istiyorum.


Küçüklüğümden beri Tarkan’ı yakışıklı bulmayan, bunu dile getirerek de aklı sıra marjinal olduğunu düşünen bir insandım. “Tarkan bana biraz şey geliyor, yakışıklı değil bence. Seksi hiç değilsle, sevmiyorumsle, yeşil göz çirkinsle…” temalı anlamsız konuşmalarıma geçen sene son verdim ve artık gururla söylüyorum ki TARKAN ÇOK GÜZEL BİR İNSAN. Yakışıklılığı geçtim, güzel bir insan. Gözlerine şiir yazasım geliyor ulan! Dışsal ve içsel güzelliğin harmonisi olan sanatçıya olan aşkımı ilan ettiğime göre şarkısına geçebiliriz.



1997 yılında piyasaya sürülen ve şarkıyla aynı adı taşıyan “Ölürüm Sana” albümü, Türkiye’yi aşıp dünyada büyük başarılara imza atmıştır. Türkiye’de tüm zamanların en çok satmış albümü olmasının yanında, ilk haftasında 1.6 milyon satmış bir albüm olması nedeniyle de kendisine olan saygımızı 5 kat artıran bir albüm olmuştur Ölürüm Sana. Çocukluğumda Amerika, bana Neverland gibi geldiği için, klibi izlemek beni hem hayvani derecede heyecanlandırır hem de ürkütürdü. “Kızı neden bağladı ki şimdi? Napcak ki kız? Bu ne yae, ayıpçıl ayıpçıl. Ama düşceksin, orda oturma Tarkan… Ehe Tarkan’ın tişörtünün önü açık ehe kız gibi.” şeklinde iç seslerle klibi izlerdim. Sanırım biraz büyüdükçe “ Ay ama seksi adam şimdi, yalan yok; ama yine de yakışıklı bulmuyorum…” dan da en son “Hem seksisin hem yakışıklı, evlenelim mi?” ye doğru logaritmik artan bir fonksiyonla ilerliyorum. Gururluyum.



Ben geçen sene saçımı kestirmiştim. Küt. 90’ların göz bebeği bir saç modelimizdir küt. Kabartırsın böyle, hafif makyaj, salaş bir şeyler üzerine, altına bir de yüksek bel kotu çektin mi al sana 90’lı yılların moda takipleyen genç kızı. İşte ben bunu geçen sene yaptım; ama amacım 90’lardaki alelade bir kız olmak değilmiş şu an düşününce, ben minik bir Ajda Pekkan olmak istemişim. Bunu da yeni anladım sanırım, Ajda’nın Yaz Yaz Yaz klibini izleyince “Heh işte ben bundan istemiştim bebeğim ya!” diyerek tüm baharımı ve yazımı “Ajda Pekkan’ın 90’lar hali” gibi geçirdiğimi düşünerek tatmin oldum. “İlle birine mi benzemen gerekiyor, az kendin ol.” derseniz de, “ŞAKA YAPIYORUM.” diyerek konuyu kapatıp, bir yandan da içten içe yine de Ajda’ya benzediğimi düşünüp mutlu olmaya devam edeceğimi söylemek isterim.


“Ajda 90” albümü 1990 yılında piyasaya sürülmüş ve ortalığı kasıp kavurmuştur. Sonrasında başta Mor ve Ötesi olmak üzere pek çok sanatçı ve grup tarafından yeniden düzenlenen ve söylenen şarkı, sanırım en “şarap gibi” şarkıdır.


Sonbaharı ve kışı aşırı derecede sevmemde Arnavut Kaldırımı’nın ve Sertab Erener’den Rüya’nın kliplerinin etkisinin yadsınamaz olduğunu düşünüyorum. Bi bakın Allah aşkına.



Orman içinde, içi pastel renklerde döşenmiş tahta bir ev, dökülmüş yapraklar, bir adet iki klipteki gibi yağız ressam ya da onun gibi bir şey, bir de arka fonda bu iki şarkıdan biri. Ben de acılı acılı takılıp, etrafta salınmalıyım. Dalga geçmiyorum, cidden çok güzel geliyor, acı çekmekten ilginç şekilde zevk aldığımı düşünüyorum; ama sonu mutlu bitecek tabisi. Neyse, bu kadar gevezelik yeter, ne diyorduk, Rüya. Fahir Atakoğlu, Sezen Aksu, Mustafa Sandal, Uzay Heparı ve Levent Yüksel gibi büyük isimler ile birlikte hazırladığı ikinci stüdyo albümü olan Lâ'l’de yer alıyor Rüya. Klibin nerede çekildiğini bulamadım, bulan rica ediyorum söylesin; yoksa delireceğim. Ortaokula kadar idolüm olarak kalan Sertab Erener’e hala büyük bir saygı duyduğumu belirtip diğer klibimize geçiyorum.


Eurovision, Türkiye için anlam veremediğim derecede önemli, ya da bize öyle aksettiriliyor, bilmiyorum. Önemli olsun veya olmasın, Sertab Erener’in birinciliği kadar yankı uyandıran bir diğer başarı da Şebnem Paker’in 1997 yılında Türkiye’ye yarışmada üçüncülüğü getirmesidir herhalde. Şarkının adını bilmiyor olsam da sözlerini şuursuzca ezbere biliyor olmak da beni şaşırtmıştı, lisede dinlediğimde bu şarkıyı.


Mini mini, güzellikten ölen, fiziği ve kıyafetiyle “Biz Türkler, siz nasıl diyor, böyleyizdir, güzelizdir, taşızdır, başarılıyızdır, öhöm.” modunda salınarak, kendisine eşlik eden Grup Etnik ile bize üçüncülük getiren Şebnem Paker’e buradan saygı ve sevgilerimi gönderiyorum. Grup Etnik’in mükemmel Türk ezgileriyle şenlendirdiği şarkıyı 7 kere art arda dinledim bu yazıyı yazarken, itiraf.com.


90lar dedik, Sezen Aksu dedik, Sertab dedik, Levent Yüksel demeden olmaz o zaman değil mi?



Narin ve kibar sesli olarak tanımladığım Levent Yüksel’in Bi’Daha klibinin eğlenceliliğini hiçbir yerde bulamıyorum inanır mısınız? Klipteki gözü dışarıda koca ve onun çilekeş karısı, kayınvalidesi,  kötü kadın ve mahalleli. Türk filmivari, tatlı bir kliptir yani kısaca. Küçükken, klibin başındaki o adam Levent Yüksel’i sırtında nasıl bu kadar kolay taşıyor diye düşünür, kafayı yerdim. Sanırım küçükken de kafayı yemek için saçma şeyler buluyormuşum. Bu arada, Bi’Daha 1997 yılında, Temmuz ayında çıkmıştır ve o yılın en çok satan single’ı olmuştur, söyleyeyim dedim.


10 adet şarkımızı dinledik ama ben Mirkelam’ı da şuraya koymazsam ölürüm. Çocukluğumun Koşan Adam’ı sizlerle. Mirkelam’ın pantolonu çok güzel. Küçükken karizmatik bulduğum bir insandır ayrıca. Küçükken âşık olduğum insanlar listesi yapsam mı acaba?




Nostalji için daha çok şarkı:

Mirkelam -Tavla
Tarkan - Kıl Oldum Abi
Sezen Aksu - Kaçın Kurası
Yonca Evcimik - Abone
Barış Manço - Müsadenizle Çocuklar (Klibi en güzel şarkı.)
Burak Kut - Yaşandı Bitti Saygısızca (Kendisine ilkokul 4’e kadar âşıktım.)
Hakan Peker - Karam
Mustafa Sandal - Onun Arabası Var
Mustafa Sandal - O Kız beni Görmeli
Tayfun - Hadi Yine İyisin
Sezen Aksu - Onu Alma Beni Al
Demet Sağıroğlu - Papatya Falları
Kerim Tekin - Kar Beyazdır Ölüm
Zülfü Livaneli - Salkım Söğüt
Serdar Ortaç - Karabiberim

Buraya milyonlarca şarkı eklenebilirdi, hatta aklımda olanların yarısını bile yazamadım sanırım ama abartmaya gerek yok. Music May Kill gelmeden, koşarak kendi köşeme geçiyorum. Yazarken delicesine eğlendiğimi ekliyor, sizin de eğlendiğinizi umut ediyorum. Son olarak size şu soruyu sormak istiyorum: 90’lardan en sevdiğiniz parçalar / klipler neler? Benim Arnavut Kaldırımı, 8.15 Vapuru ve Tavla. İki nostalji muhabbeti çevirelim, hadi!

Müzikle kalın.

3 yorum:

  1. Anılar diyarına bir başka gezi oldu. Çok güzel oldu. Benim favorim Yonca Evcimik - Abone

    YanıtlaSil
  2. benim favorim Kenan Doğulu- Kandırdım

    YanıtlaSil
  3. Benim favorim Sertab Erener- Yolun Başında.Aysel Gürel ve Fuat Güner'in elinin değdiği şey kötü olamaz zaten.Hala dinlerken bir damla gözyaşı birikir. Keşke eskisi gibi böyle şarkılar yapsa şimdi de Sertab'cığım.

    YanıtlaSil

.