28 Kasım 2013

Folk'a Giriş 101: Inside Llewyn Davis OST

Başıma gelen çoğu şeyin tarihlerini ister istemez aklıma yazıyorum. En sevdiğim grubun gittiğim ilk konserini, O. ile ilk buluşmamızı, en yakın arkadaşımla içip sarhoş olduğumuz ilk geceyi, üniversite sonuçlarının açıklandığı ve İstanbul olmadığı için saatlerce ağladığım günü vs...  Hepsinin tarihleri kronolojik sırayla hafızamda. Çoğu zaman iyi bir şey, itiraf etmeliyim. Günün birinde otobiyografi falan yazarsam işime bayağı yarayacak bu tarihler.

Yine o tarihlerden biri; 5 Ekim 2013 Cumartesi. Film Ekimi İzmir'e gelmiş. Bir önceki akşam üç saatlik inanılmaz filmden sonra (Blue is Warmest Colour) bu akşam arka arkaya üç film izleyeceğim. Bir yandan heyecanlı bir yandan da “Allah’ım ölmesem bari, ya filmler kötü çıkarsa?” diye tırnaklarımı kemiriyorum. Özetlersem üç film de çok çok güzeldi. Only Lovers Left Alive ve Sen Aydınlatırsın Geceyi bu yılı “sinema yılı” olarak tarihe geçirmeme yardımcı oldu. Ama o üçüncü film, ki aslında bu iki filmin arasında izlemiştim filmi saati bile aklımda 19.00, beni en derinden etkileyen filmlerden biri oldu. Bu yıl izlediğim en iyi film olması bir yana, toplam yirmi bir yıllık hayatımda izlediğim en iyi filmler listesine de girmekte. Inside Llewyn Davis.  İçinde müzik barındıran her filmi ayrı seviyorum; güzel müzik, hayatın en vazgeçilmez şeyi iken filmlerde olmaması saçma olurdu zaten. Güzel müzikli filmler listesini sevgili Cinema May Kill'e bırakarak tekrar devam ediyorum yoksa Llewyn Davis arada kaynayacak.


Joel ve Ethan Coen kardeşlerin yönetmenliğini üstlendiği 2013 yapımı bir film Inside Llewyn Davis. Şimdiye kadar hiç Coen filmi izlemediğimden ötürü diğer filmleri ile karşılaştıramayacağım. Ama hep duyduğum kadarıyla bu Coen kardeşler kara mizah olayını iyi beceriyorlarmış. Bu filme de bakınca, filme inanılmaz depresif bir hava hakim olsa da küçük detaylar, oyuncular arasındaki minik diyaloglar hayatın mizahi tarafını da gözler önüne seriyor. Filmi izlerken o karamsar havanın içinde sizi gülümseten detayların varlığı da filmi bir o kadar ilginç kılıyor.

Uzun zamandır Amerikan Folk müziğine kendimi adamayı planlıyordum. Başta günümüzde çok meşhur indie-folk grupları Mumford & Sons, The Lumineers, Of Monster and Men, The Civil Wars olmak üzere önümde öyle bir isim var ki sırf o bile Folk müziğin derin sularına kendimi atmam için bir sebep sunuyor: Bob Dylan. (Bob Dylan başka bir yazıda ele almayı planladığım sinyalini de burada hemen vereyim.) Inside Llewyn Davis 'i izlerken yanımda  oturan sevgilimi sürekli dürtükleyip “Aaaaa Foooolk işte ne kadar güzeel!!!” diyerek filmi ona izletmemiş olabilirim belki ama çok heyecanlanınca kendimi durduramıyorum sayın okuyucularım. Tıpkı şu an Folk yazmanın verdiği heyecanla daldan dala atlayarak sizin kafanızı da bulandırdığım gibi. Elim ayağım titriyor Bob Dylan yazarken. Her neyse, filmden çıktıktan sonra büyülenmiş bir şekilde filmde çalan şarkıları araştırmaya başladım ve karşıma çıkan ilk isim Dave Van Ronk oldu. Çünkü film ünlü Folk sanatçısı Dave Van Ronk'ın kendi kalemiyle yazdığı biyografiden The Mayor of MacDougal Street‘den esinlenerek yazılmış. Zaten Van Ronk'ın da bir albümünün ismi de filmi hatırlatıyor. “Inside Dave Van Ronk”.

Oscar Isaac

Hemen Dave Van Ronk'ı fonda açarken albümün soundtrack'ini de araştırmaya başladım. Araştırmalarım sonucu albümün Kasım'da çıkacağını öğrenip beklemeye başladım. Zaman geçsin diye de filmin en etkileyici diğer faktörünü araştırmaya başladım. Llewyn Davis rolündeki Oscar Isaac. Oyuncuların çoğunun güzel sesli olduklarını herkes bilir ama Oscar Isaac bambaşka bir şey arkadaşlar. Normalde de müzikle uğraşıyormuş zaten Oscar gitar çalıyormuş, eskiden Miami'de grubu varmış vs. Daha önce rol aldığı filmlerden birinde de yine bir müzisyeni canlandırmış. 10 Years filmin ismi, hemen izledim tabi ve gerçekten Inside Llewyn Davis'te folk müziğe nasıl yakışmışsa bu filmde de akustik popa öyle yakışmış Oscar Isaac.



Biraz filmden biraz Oscar'dan bahsettikten sonra albüme geçebilirim artık. Albüm 14 şarkıdan oluşuyor ve oyuncuların yanı sıra filmde kullanılan isimlerin de şarkıları bulunmakta. Mesela filmde sahneye çıkan Bob Dylan'in söylediği Farewell şarkısı albümde yer almakta. Ya da Oscar Isaac tarafından seslendirilmiş Green, Green Rocky Road şarkısının Dave Van Ronk hali de mevcut bu albümde. 


Bir kedi sahibi olmamda en büyük katkı filmdeki şu dünya tatlısı kedinin olabilir.

Benim albüm çıktığından beri dinlemekten sıkılmadığım ve her an her dakika söylediğim, sürekli kafamda çalan şarkı ise yine bir Dave Van Ronk şarkısı olup Oscar Isaac tarafından seslendirilen “Fare The Well (Dink's Song)”. Albümde şarkının iki versiyonu var. Biri Oscar Isaac'in solo verisyonu ki bu benim favorim. Diğeri ise o çok sevdiğim Mumford & Sons'ın solisti Marcus Mumford ile Oscar Isaac'in düeti şeklinde. Benim favorim solo hâli açıkçası. Sadece bir gitar ve Oscar Isaac var şarkıda. Bu aralar yağmurlu havalar da varken geçin pencerenin kenarına yağmuru izleyin arkada bu şarkıyı dinleyin hafif seste. Zaten sonra şarkının büyüsüne kapılıp şarkının sesini biraz daha açacaksınız. Sonra biraz daha. En sonunda kendinizi Oscar ile beraber “Fare the well oh honey fare the well.” derken bulacaksınız. Mesela şu an ben yazmayı belli bir süre bırakıp bu arada beş defa şarkıyı bağıra bağıra dinledim.


Filmdeki şarkılardan ve oyunculardan beni en çok şaşırtan açık ara Justin Timberlake oldu. Kendisinin romantik komedilerde ya da aksiyonlu gangster filmlerinde rol almışlığı var, oyunculuğu iyi kotardığını söyleyebiliriz. Ama beni şaşırtan kısmı bu filmde rol almasından çok folk müziğe bu kadar yatkın bir sesinin olması oldu. Filmde rol arkadaşları Carey Mulligan ve Stark Sands ile beraber Peter, Paul & Mary şarkısı olan “500 Miles( Away From Home) ı öyle bir söylüyorlar ki kimse ne Justin'in pop şarkıcısı olduğuna inanır ne de Carey'in sadece bir oyuncu olduğuna. Ki Carey Mulligan'ı Shame filminde “New York New York”u söylemesinden bu yana sadece bir oyuncu olarak değerlendirmek ne kadar doğru olur onu da bilmiyorum. Justin Timberlake'in oyunculuk açısından da kendini kanıtladığı bir film olduğunu düşünüyorum aslında Inside için.

Carey Mulligan'a kahverengi saçın ne kadar yakıştığını da eklemek isterim.

Albümde hikâyesi ile ilgimi çeken başka bir şarkı var. The Death of Queen Jane.  İngiltere Kralı VIII. Henry'nin üçüncü karısı Kraliçe Jane'in oğlu VI.Edward'ı çok zorlu bir doğumla dünyaya getirdikten sonra kendisinin dünyadan göçmesini konu alıyor. (Bazı insanlar aynı hikâyenin İngiltere değil İskoçya Kralı'nın hikâyesi olduğunu savunmakta.) “King Henry, King Henry, will you do one thing for me? That's to open my right side and find my baby”. Müzik ayrı güzel, sözler ayrı etkileyici. Albümde ve filmde beni en çok etkileyen şarkı değil bu şarkı ama şarkının çaldığı sahneyi ve sahnenin o karamsarlığı bir yandan da şarkının verdiği o garip hüzünlü duygu hiç aklımdan çıkmıyor. Defalarca izlesem yine gözlerimin hafiften dolacağı bir sahne benim için The Death of Queen Jane'nin çaldığı sahne.

The Death of Queen Jane sahnesi

Yine albümün en güzel parçalarından biri. Filmin ilk sahnesinde hemen ele geçirdi “Hang Me Oh Hang Me'”. Yine Oscar Isaac seslendiriyor ve yine bir Dave Van Ronk şarkısı. Sözlerin ikişer ikişer tekrarlandığı şarkıların başka bir etkisi oluyor insanda. Aynı cümleyi arka arkaya söyleyince her şey daha gerçek geliyor gibi. “Wouldn’t mind the hanging, but the laying in the grave so long poor boy, I been all around this world” derken sanki gerçekten biri boynunuza ip geçiriyormuş gibi hissediyorsunuz. Albümde Oscar'ın seslendirdiği her şarkının beni duygular arasında yolculuk yapmaya zorladığını itiraf etmek zorundayım. Yaklaşık bir hafta başka hiçbir şeye kulak asmadan Oscar Isaac'in seslendirdiği parçaları dinledim.


Filmden sahneler zaten sürekli aklıma geliyorken albümü dinledikçe bu şarkıyı burada söylemişti, bu şarkı çok güzeldi diyerek hafızama iyice kazındı Inside Llewyn Davis. Ülkemizde ne zaman vizyona girecek henüz bir bilgim yok ama girdiği zaman kaçırmadan izlemenizi zaten tavsiye edeceğim ama bu albümü dinlemek için filmi izlemenize gerek olmadığını da eklemeliyim. Film ile çok iç içe geçtiği gibi bir o kadar da özgür bir soundtrack albümü bu. Bazı eleştirmenler Coen kardeşlerin “Oh Brother Where Art Thou?” filmlerinin soundtrack'inin çok güzel olduğunu ama bu albümün o albümü açık ara ile geçtiğini söylüyorlar. Bu aralar zaten Coen filmlerine başlamaya karar vermiştim; belki ilerde bahsedilen filmi ve soundtrack’ini içeren bir yazı daha yazılabilir. Karşılaştırmalar hakkında bizim de bir fikrimiz olur böylece.

Şarkıları uzun bir süre aramama rağmen tek tek bulamadım. O yüzden 8tracks'i kullanarak size seçtiğim şarkıları liste yaptım. Böylece play tuşuna basıp, şarkılara ara vermeden yazımda bahsettiklerimi gözünüzün önünden geçirebilirsiniz.



Bu upuzun yazımın sizi sıkmadığını umarak kapanışımı yapıyorum.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

Xoxo

Gözde Sarıhan

9 yorum:

  1. Carey Mulligan ve Justin Timberlake? Kesinlikle izlemeliyim bu filmi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 17 Ocak 2014 imiş Türkiye'de vizyon tarihi. Kaçırmadan izlemelisin.

      Sil
  2. Filmi mi yoksa albümü mü daha çok merak ettim bilemedim.

    YanıtlaSil
  3. ÖYLE GÜZEL KONULAR SEÇİYORSUN Kİ, FİLMİ İZLEMEYİ, ŞARKILARI DİNLEMEYİ ÖYLE İSTEDİM Kİ, ARTIK "YHAA BEN MÜZİKLE PEK İLGLENMYORM ESASENNNN" DERKEN DURUP DÜŞÜNECEĞİM VALLAHİ.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bence artık müzikle ilgilenmeye başlamalısın Art çünkü buralar bir harika dostum.

      Sil
    2. Hey Art (taptım bu seslenişe :)) buralar gerçekten bir harika!

      Sil
  4. "Bu aralar yağmurlu havalar da varken geçin pencerenin kenarına yağmuru izleyin arkada bu şarkıyı dinleyin hafif seste. Zaten sonra şarkının büyüsüne kapılıp şarkının sesini biraz daha açacaksınız. Sonra biraz daha. En sonunda kendinizi Oscar ile beraber “Fare the well oh honey fare the well.” derken bulacaksınız."

    Olay, tecrübe edilmiştir. :)

    YanıtlaSil
  5. filmi de müziklerini de merak ettim. güzel bir yazı olmuş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Listeyi dinle Nazlı'cım pişman olmayacaksın; filmi de kesinlikle tavsiye ederim. Özellikle senin sinema ile ilgini bildiğimden ötürü.

      Sil

.