Sevgili arkadaşlar MERHABA!
Evet, öküz gibi giriş yaptım çünkü
bütünlemelerim 2 ağustos itibariyle bitti ve geçtim nalet olasıca sınıfımı. Pek
mesudum kuzum. Yaz tatilim yeni başladı, çeşitli serserilikler yapmayı
planlıyorum, haftaya paylaşırım sizinle diye tahmin ediyorum. Şimdi bayram
arifesi. Temizlik olsun, bulaşıklar, yemek hazırlamaklar, akraba ziyaretleri
olsun hep öyle şeylerle uğraşmaca. Domesticlik’te de yeri gelirse bir dünya
markası olabilirim. Yakışıklı erkeklere selam ederim. Kaan’ın Top 10 Yaz Hit’ini
açtım bir yandan ufak omuz hareketleri bir yandan da bu haftaki konuyu kafada
toparlamaya çalışmaca…
Arkadaşlar güven konusunu ele
alasım var ama öncesinde, beni bana cinnet getirten bir Adam’ı anlatacağım
size. Arkadaşlarımdan biriyle taa sene başında bir partiye gitmiştik. Bu Adam’ı
ben önceden görüp “ne kaa hoş, ne kaa farklı bi diksiyonu var.” falan diye düşünmüş ilgi çekici bulmuştum. Mekanda
da karşılaşınca arkadaşıma dedim “haydi bi uğrayalım selam edelim.” yanlarına
gittik, selamlaşma, muhabbet “siz de mi partiden sıkıldınız azuhahaah”
geyikleri. Kafalar da biraz güzel tabi. Sonra ben bu Adam’ın yanındaki elemanı
daha muhabbetli, hoş, sevimli buldum ve arkadaşıma Adam için ”bak ne kadar da
iyi hoş çocuk ziyan olmasın iki sohbet et.” dedim. Gecenin devamında bize gidip
101 falan oynadık. Adam’la arkadaşım
sabahın ilk ışıklarına kadar muhabbet etmişler, ben biraz erken uyudum o gece.
Sonra Adam’la arkadaşım arasında cins bir ilişki başladı. Klasik önce bizim kız
ilişki istemedi, zira uzun süreli bir ilişkiden yeni çıkmıştı, sonra kız adım atınca
Adam istemedi. Ama bu süre zarfında kamyonlar
dolusu sevişildi vesaire.
Yaklaşık 8 ay -1 buçuk ayında hiç
konuşmamışlardı; küsmüşler miydi bozmuşlar mıydı ne- birbirleriyle çalkantılı,
inişli çıkışlı, adı konulmamış über paylaşımlarda bulunduktan sonra birbirlerini
sevdiklerine kanaat getirip sevgili olabildiler. Arkadaş çevremizde haberi alan
herkes en az bir elektrobuggy figürü
yapmıştır eminim. Sonrasında Anadolu’nun
bağrından kopup gelen delikanlı Adam’ın sevgili yüzünü tecrübe etmeye başladık.
Yan yanalarken hiçbir sıkıntıları yok. Tatlımlar, hayatımlar... Ancak biraz
ayrı kalsalar, Adam çıldırıveriyor. “Nerde
olduğunu haber vereceksin, yarım saat oldu niye haber vermedin, Doruk kim Senjar’ın
arkadaşı mı? Ne işi var evde?” gibisinden bir ömür törpüsü halini alıyor.
Neymiş kıza güvenmiyormuş. Neden güvenmiyormuş? Çünkü bizim kız onu aldatabilirmiş, mekandan bir erkekle ayrılmakta bir
sakınca görmüyormuş.
Erkekleri de, çifte
standartlarını da s*keyim. İkisi de aynı durumda, aynı mekanda tanıştılar. Kız
bunu sorun, sıkıntı etmezken; Adam çıldırıveriyor bunu düşününce. Karşısında
onu her an biriyle aldatabilecek yollu bir kız varmış gibi davranıyor. Mekandan o gecelik biriyle ayrılmakla ilişki
içinde güvenilir olup olmamakla ne ilgisi var tanrı aşkına?! Hayır bir de kızı
başkasıyla falan görse yine bu kadar üzerinde durmayacağım. O mekandan ikisi
birlikte çıktı o gece. Başkasıyla değil.
Erkekler de kadınlar da rica
ediyorum karşısındakine bok atmadan önce bi dönsün önce kendisine baksın.
Üstelik ne zamandır insanlar tipleştiriliyor
bunu da anlayamıyorum. Sorun kendinize daha önce hiç yalan söylemediniz mi?
Peki bu sizi yalancı biri yapmaya yeter mi? Mesela tek gecelik ilişki, sizi
yollu yapmaya yetebilecek bir şey mi?
Durup durup sinirlendiriyorlar
beni işte böyle. Belki de bu bizim ülkemizin gerçeği, ilk geceden veren kız yollu alan erkek adam gibi adam. Tanımadığı insanla sevişen kız kolay lokma,
erkek tam bir aygır mm ne kadar hoş. Madem yapılmaması gereken bir şey,
öküz Adam sen naapmaya partide tanıştığın bi kızın evine gidiyorsun? Demek ki
asla güvenilmeyecek karaktersiz bir adamsın. Olur mu böyle desek, böyle
düşünsek? Hayır yani bir de o gece o masaya gidip iki selam verelim demesek,
nasıl tanışacaktınız? Bugün sevdiğin kadını nasıl tanıyacaktın? Nasıl muhabbet
kuracaktın? Okulda yola bir yerde gözüne kestirip önünü kesip mektup mu
verecektin? O da sana balkondan mendil mi atacaktı? Arkadaşım artık kafaları
zihniyetleri lütfen updateleyin. Yeni sürümlerini indirin, bakın bug veriyor
güncellemeyince. Güzel programlar güzel çalışmıyor. “Eskiden her şey daha
güzelmiş, gerçekmiş” geyiklerini de kesin artık. 2010 küsürlerde 20’li
yaşlarımızdayız. Tadını çıkarmaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok. Eskiye
dönüş de mümkün değil, bir göz süzmesiyle ömürler serilirmiş yollara şimdi Facebook’dan
dürtüp arkadaşlık isteğin kabul edildiğinde karşındakinin nasıl biri olduğunu
%80 anlayabiliyorsun. Hani dönem değişti, hala yeni görünümlü kekolar,
kezbanlar varsa aramızda uyarın düzeltsinler kendilerini. Aramızda dolaşmaları
bu açıdan çok tehlikeli, dışarıdan bakınca tam anlayamıyorsun normal sen ben
gibi, tanrı korusun hoşlanıyorsun seviyorsun, o zaman böyle büyük sıkıntılar
ortaya çıkıyor.
Güven konusuna biraz daha
eğilecek olursak, güvenin zaman içinde kazanıldığına inanmıyorum. Hiç örneğini
de görmedim. İçinde kuşku varsa güvenmemeye dair, hani “o bana şunu yaptı ve güvenebileceğimi
anladım” gibi bir olay olmaz. Yani güven varken yok edilebilir de olmayan
güven nasıl kazanılır hiç bilmiyorum. Güven riskli bir seçimdir, hatta
içinizden gelen bi şeydir. Karşındaki
güvenini kırana kadar da güvenmeye devam edersin. Seviyor musun karşındakini?
Cevabın evetse feriştahı gelse yine de bir şekil bir acı çekeceksin abi,
ilişkiyi de “güvenmiyorum be” diye bitirecek g.t kimsede olmadığına göre bari
birlikte olduğun zamanı işkence haline çevirme. Aldatacak adam aldatıyor, bir
insanın kendini buna hazırlamasına da imkan yok zaten. Güvenmemek için haklı
sebepleriniz olsa bile diyorum, seviyorsanız güvenmek en mantıklı olanı,
sevdiğin insanla yaşadığın ilişkiden bir nebze olsun tat almak için.
Her neyse, bizimkiler kavgalarını
yüz yüze yaptıkları için sonu genelde tatlıya bağlanıyor. Pek çoğumuz sevgi
yetmez sadece, sevgiden daha önemli şeyler var dediğimiz listemize “güven”le birinci sıradan giriş yaparız.
Ama karşındakine güvenmek belki de en kökeninde, karşındakinin seni yeterince sevdiğine
inandığında adını koyduğun şey. Senin karşındakini sevmen yetmiyor,
güven de gerekiyor, seni yeterince sevdiğine inanmak, güvenmek. Sonuç olarak
canlar, birbirini seven insanların karşısında dağ olsa durmaz, kavgalar
zırıldamalar bir yere kadar.
Sevgiyle, güvenle kalın.
İyi Bayramlar.
Senjar
Anlam veremiyorum ben de gerçekten! Hayır kızların sadece kızlarla, erkeklerin erkeklerle arkadaş oldukları devir biteli yıllar olmadı mı? Bu ne hala? Sen görüştüğü herkesle seni aldatıcağını düşünüyorsan karşındakinin neden hala birliktesin? Bu nasıl mantık yani? Good Luck diyorum hem rastgele düzgün, ahlaklı ötesi bir tanışma biçiminde tanışıp hem de başka hiç bir erkekle aynı ortamda bulunmayacak kız bulma konusunda bu insanlara!
YanıtlaSil"dışarıdan bakınca tam anlayamıyorsun normal sen ben gibi, tanrı korusun hoşlanıyorsun seviyorsun" BUNU DÖVME Mİ YAPTIRAYIM TİVİT Mİ ATAYIM KARAR VEREMİYORUM.
YanıtlaSil