Her hafta
bloga ne yazmanız gerektiğini düşünürken haberleri, yeni albümleri, sevdiğiniz
artistleri müzisyenleri takip ederek başlarsınız işe. Yeni bir haber gördüğünüzde
sevinirsiniz “Oh bu hafta da yazım tamam.” diye. Bu haftanın yazısını yazmak
için kıvranırken, bir haber aldım. Ama keşke almasaydım da bugün bu yazıyı onun
için yazmıyor olsaydım. Yazımın devamını okurken beni lise dizisi izleyen bir
ergen gibi görebilirsiniz, bir “fangirl” olarak nitelendirip yazıyı yarıda
kesebilirsiniz, haklı bile olabilirsiniz düşününce. Yine de Cory Monteith için
bu yazıyı yazmak benim için hem zor, hem de fazlasıyla üzücü.
Cory
Monteith, nam-ı diğer Finn Hudson. Glee'nin şapşal ama bir o kadar yetenekli
oyun kurucusu. Hayalleri sürekli yerle bir olan karakterini canlandırırken
tekrar hayat verdiği şarkılarla sevdim onu. 4 yıl önce “Aa müzikli dizi yapmışlar
leley izleyeyim bari.” diye başladığım ve son sezonunu çok sevmeyerek izlesem
de yine de hiç kaçırmadan takip ettiğim dizi Glee. Arkadaşlarımın çoğundan “Ay
inanamıyorum Gözde bildiğin lise dizisi izliyorsun.”, “Aman çok kötü
söylüyorlar, resmen rezil ediyorlar.” yorumlarını alsam da çok sevgili Fashion
May Kill yazarım Bmigo ile beraber bir ritüel şekline gelen Glee
izlemelerimizden vazgeçemedik. Haftalarca bir şarkılarına takılıp onu dinledik,
şarkıları söyleyip kayıt ettik; hatta Christmas bölümündeki bir şarkıyı görsel
olarak bile hazırlamıştık yılbaşına. Cory de bu diziyi izlememde en önemli
etken olabilir; kendimi özdeşleştirdiğim karakterin ilk aşkı olması, klasik
rock şarkılarının altından başarıyla kalkması, gerçek hayatta inanılmaz bir
indie müzik zevkine sahip olması, bateristi olduğu bir grubunun olması vs.
Hepsi Cory Monteith'i bana kazandıran özelliklerden.
Bugün aldığım
haberle sabahtan beri Cory'nin seslendirdiği şarkıları dinlediğim bir gerçek.
Kendisi Vancouver'da bir otel odasında ölü bulundu. 31 yaşında hem de. 27'ler
kulübü geliyor insanın aklına hemen. Bir lanet midir bilinmez ama bu kulübün
üyeleri bir hayli fazla. Jeff Buckley'den Heath Ledger'a kadar birçok isim var.
Sadece ismini hatırlamak bile birçok insanı üzüyor bu kulübün. Öteki dünyada
eğer bu kulüp beraber takılıyorsa, ben de onlara katılmayı çok isterim aslında.
Ölümden sonraki hayatın en şanslı ismi bile olabilir o kulübe katılan insan.
Haberlere
göre ölüm nedeni henüz belli değil. Ama geçtiğimiz aylarda uyuşturucu kullanımı
sebebiyle rehabilitasyona girdiğini düşündüğümüzde aklımıza bir neden geliyor
aslında. Burada şan şöhretin sonuçlarına dair bir tartışma konusu bile
çıkabilir sanırım. Fazla örnek görmekteyiz çünkü. Ama bugün konumuz bu değil
sanırım, zaten yeterince bilinçlendiriyor bu örnekler bence insanı. Ama sebebi
ne olursa olsun, sevdiğimiz bir artistin bu şekilde hayata veda ettiğini görmek
şok edici olabiliyor. Nitekim sabahtan beri inanamıyorum, beni nasıl bu kadar
etkilediğine de anlam veremiyorum.
En sevdiğim
dizilerden birinin, en sevdiğim karakterini daha fazla göremeyecek olmanın
verdiği hüzünle yazıma son veriyorum, gidip Cory Monteith'in dizi dışındaki
filmlerini izleyeceğim. Son olarak huzur içinde uyu sevgili Frakenteen, seni
özleyeceğiz.
Müzikle kalın. Xoxo
Gözde Sarıhan
Çok üzücü, beklenmedik. Yazık.
YanıtlaSilŞu an ağlıyorum bu bi şaka gibi geliyor belki öyle çok sempati falan duymazdım ama yinede ağlıyorum sanırım sevdiğim ve sahiplendiğim insanların ölümüne gelemiyorum ben kimsenin ölmediği bir dünyada yaşamak istiyorum ben bayan hiçkimse olup 2029'da yaşamak istiyorum...
YanıtlaSil