Birçok kişinin günlük hayatının bir parçası olan parfümler
kimin elinden çıkıyor? Severek kullandığınız Dolce & Gabbana Light Blue’yu Domenico ve Stefano mu
tasarladı? Peki ya Glow, Jennifer
Lopez’in eseri mi? Gerçek şu ki büyük modaevlerinin ve ünlülerin adı altında
çıkan parfümlerde genellikle bu kişilerin katkısı, eğer hiç varsa tabiî, fikir
danışmanlığını geçmiyor. Tabloların ressamları, şiirlerin şairleri olduğu gibi
parfümlerin de kendi tasarımcıları var: Parfümörler.
Yakın vakte dek kokuların asıl yaratıcıları olan parfümörler
hakkında tüketicinin pek bilgisi yoktu. Bu durumu fark edip parfüm
tasarımcılarını, “burunları” ön plana çıkarma fikriyle 2000 yılında Frédéric
Malle; kendisini éditeur,
tasarımcılarıysa auteur olarak tasvir
ettiği Éditions de Parfums firmasını kurdu. Sektörün son zamanlarda kaybettiği
nicelik ve yaratıcılığı geri getirmek adına Dominique Ropion, Olivia
Giacobetti, Jean-Claude Ellena, Maurice Roucel gibi dünyanın en iyi burunlarına
tam özgürlük vererek bütçe sınırlamalarından da kaçınıp istediklerini yaratmalarını
istedi. Sonuç olarak yüksek kaliteli, birbirinden farklı ve eşsiz parfümlerden
oluşan bir katalog ortaya çıktı. Parfümörlerin isimlerini de haklı yerleri
olarak kokuları ihtiva eden zarif ve minimal şişelerin
üstüne yerleştirdi.
20. yüzyılda parfümeriye yön vermiş tasarımcılardan Edmond
Roudnitska’nın oğlu Michel Roudnitska, bu koku ailesinin yapı taşlarından
vanilyayı es geçen bir oryantal olan Noir
Épices’i yarattı. Başlangıçta aldehitlerle yaldızlanmış devasa bir tatlı
portakal patlamasına keskin baharatlar ve sardunya eşlik ediyor. Bu balsamik
açılış parlak ve neşeliden ziyade loş ve ciddi bir karaktere sahip. Portakal geri
plana çekilince gül fonu üzerine serpilmiş karabiber, karanfil, tarçın ve
muskat yoğunlaşarak sanki bir aktara adım atmışsınız hissi veriyor. Adeta köz
gibi ışıldayan baharatlar karanfil çiçeği izlenimi yaratarak gül ile birlikte
floral elementi güçlendiriyor. Son derece zengin yapısıyla kadifemsi bir dokuya
sahip olan kalbe yumuşak sandal ağacı, tozlu paçuli ve sek sedir katılıyor.
Odunsu notalar ve baharatların yarattığı kompozisyona egemen hafif buruk ton
parfüme farklı ve karanlık bir hava kazandırıyor.
Tatlılık içermediği için aşırıya kaçmamayı başaran Noir Épices, gizemli ve ilgi çekici bir
koku. Bütünüyle cinsiyetsiz ve benzersiz bir tasarım. Şaşırtıcı derecede kalıcı
ve yoğun olmasına rağmen henüz siz görünmeden geleceğinizi duyuran bir parfüm
değil, yalnızca yakınınıza davet ettiklerinizle paylaşabileceğiniz bir deneyim.
Oryantal kokular arasında apayrı bir yere oturan Noir Épices, sek ve serebral bir parfüm arayanların imdadına
yetişiyor.
Gene baharat ve gül birlikteliği için
Le Labo Rose 31 ve The Different
Company Rose Poivrée; oryantal
baharat fix’iniz için de şipremsi Clinique Aromatics
Elixir ve şurupsu Serge Lutens Arabie
göz atabileceğiniz kokular arasında.
*Görsel: Van Gogh’un La nuit etoilée tablosunun fotoğraf sanatçısı
Kelly McCollam tarafından baharatlar kullanılarak yapılmış Spice of Life
koleksiyonundaki rekreasyonu.
M
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder