Herkese merhaba. Bugün Alicia Keys'in Girl On Fire albümü
hakkındaki görüşlerimi paylaşacağım. Tabii ki yazı bu şekilde bir öğretmen
edası ile devam etmeyecek. Umarım herkes çalışıp da gelmiştir. Pardon, ama bir
önceki yazıda söylemiştim. Çalışın, en azından bir fikriniz olsun demiştim.
Neyse lafı uzatmıyorum ve yeni bir paragraf.
Biraz Alicia'dan -umarım kendisine Alicia diye hitap etmemde sakınca yoktur-
bahsedelim. Alicia Keys, şimdiye kadar 4 adet stüdyo albümü çıkardı ve yaklaşık
olarak 30 milyon satış yapmayı başardı. 14 tane Grammy kazandı ki herkes
Grammy'nin ve 14 sayısının önemini bilir. "Empire State of
Mind", "If I Ain't Got You", "Falling", "No One" gibi
büyük başarıya ulaşmış şarkıların sahibidir kendisi. Evli, mutlu ve çocukludur.
Bunun ne önemi var denme ihtimaline karşın, "kendisi evlendi, çocuk yaptı
bundan dolayı uzun zamandır inzivaya çekilmiş bir haldeydi" tezini öne
sürüyorum. Eşi Swizz Beatz, Alicia'nın kocası olmak ile yetinmemiş aynı zamanda
hem prodüktör hem de rap şarkıcısı. Artık yavaş yavaş toparlıyoruz ve albüm
hakkında konuşmaya başlıyoruz.
Girl
On Fire albümü, Alicia Keys'in 5. stüdyo albümü. Albüm RCA tarafından piyasaya
sürüldü. Albümün prodüktörlüğünü Swizz Beatz, Babyface, Kerry Brothers, Jr. ve
Jeff Baskher üstlendi. Aynı zamanda albümde Alicia'ya söz yazarlığında yardım
eden Emeli Sandé ve Bruno Mars da var. Girl On Fire şarkısı, Billboard Hot 100 listesine 22.
sıradan giriş yaptı. Bu genel bilgilerden sonra albümü incelemeye ve ufak
detaylara inmeye başlayabiliriz.
1- De Novo Adagio (Intro) : Söze şöyle başlamak lazım, “uzun zamandır albümü bu kadar iyi yansıtan bir intro duymamıştım.” Albümü çok güzel özetliyor. Alicia, en güçlü silahını -piyano- kuşanmış ve başlıyorum diyor. Ayrıca şarkının ismi yavaş tempolu geçiş şarkısı anlamına geliyor.
2- Brand New Me : İlk dinleyişte intronun devamı gibi geliyor
insana. Bütün şarkı boyunca altta devam eden piyano ve üzerine Emeli Sande ile
yazılmış o dokundurucu sözler. Alicia, “ karşında artık yeni ben var" diyor ve karşısındaki insana
onu tanıması için yeni bir şans veriyor. Brand New Me
3- When It's All Over : Muhtemel single şarkılarından birisi hatta büyük
ihtimal ile 2. single olma yolunda. Şarkı müzikal anlamda çok güçlü. Ritim
üstüne ritim ki nadir bir olay bu albüm için. Bütün bu güzelliklerin içinde
şarkının sonundaki Alicia’nın oğlu Egypt’ın
şarkı söyleme deneyişleri ile aklımızda kalacak bu şarkı. Çocuk sevgimi
bastıramayıp böyle bir “I love
you” deyiş yok diyorum.
4- Listen to Your Heart : Dürüst
olmak gerekirse albümde beni kendine çekemeyen tek şarkı. 70’lerin soul
tarzında bir havası var ama olmadı mı da olmuyor. Açıkçası sözleri de biraz
zayıf kalmış. Klasik “denemeden bilemezsin, kalbinin sesini dinle.” olayı biraz
sıradan olmuş.
5- New
Day : Albümün ön plana çıkan şarkılarından biri daha. İlk dinleyişte Empire State of Mind’i
hatırlatır gibi oluyor fakat sonrasında Alicia’nın güçlü yönlerini ortaya
çıkaran bir şarkı haline dönüşüyor. Şarkı ayrıca albümün en fazla ritim ve
hız barındarın parçalarından birisi olma özelliği taşıyor. New Day
6- Girl On Fire (featuring Nicki Minaj) : New Day şarkısının ardından bir anda Nicki Minaj'ın sesini duyunca
"Neler oluyor?" diyor insan fakat çok geçmeden Alicia'nın saf
sesini duyuyoruz ve devamında o ses ile altta sürekli kendini tekrarlayan ama
her vuruşta ayrı bir zevk veren ritim birleşiyor. Şarkının
sonuna doğru o ritmin üzerinde biraz da Nicki Minaj konuşuyor. Kısacası bu şarkıyı duyan bir
insanın "This girl is on fire" diye bağırmadığına inanmıyorum. Girl On Fire
7- Fire We Make (duet with Maxwell) : Daha ilk notalardan şarkının smooth bir havasının olduğu anlaşılıyor. Bu
şarkının yapımında Maxwell önemli bir yerde. Şarkının ortaya
çıkış hikayesi ise; Alicia, Maxwell ile çalışmak istediğini söylüyor ve
stüdyoda buluşuyorlar. Maxwell, benden ne istiyorsun diye sorunca Alicia,
Maxwell'ciğim şarkı bu, ne yapmak istersen başla diyor ve çıkan sonuç bu.
Hayatındaki en güzel tecrübelerden biri olarak adlandırmış Maxwell bu şarkının
yapım aşamasını. Tabii diyeceksiniz ki, Alicia neden Maxwell’i seçti de beni
seçmedi, cevap ise basit. Gitar.
8- Tears Always Win : İşte geliyoruz albümde en sevdiğim iki şarkıdan ilkine. İlk dinleyişte aşk diyebilirim. Sözlerinin sevimliliği,
müziğinin insanı fark ettirmeden hafif hafif sallandırışı, şarkının aslında bir hüzün barındırdığını unutturuyor. Şarkının
yapım aşamasında tanıdık bir isim de yer alıyor ki kendisi Bruno Mars olur.
9- Not Even the King : Görüldüğü
üzere şarkının ismi pek hoş. İsmi geçersek, albüm hafiften
hızlanmaya başladı dediğimiz anda Alicia diyor ki “piyano”. Bu denli
sadece piyano ve ses kullandığını en son “If I Ain’t Got You” da görmüş
olabiliriz. Şarkının sözleri ise Alicia ve Emeli Sande’ye ait. Sözlerde ise
genel olarak “insanların tek istediği para ama bizim sahip olduğumuz şeyi para
değil krallar bile satın alamaz.” konsepti var, yani aşk.
10- That's When I Knew : Albümün en güzel “ballad” aşk şarkısı sıfatını kesinlikle hak eden şarkı. Dinlerken herkesin “oha benden bahsediyor” dediği şarkılardan hatta. Aşktan ve aşkın insana neler hissettirdiğinden bahsediyor Alicia. “İlk gördüğümde anlamıştım O’nun sen olduğunu, sanki dizlerim titriyor, karnımda kelebekler uçuyordu, hele o ilk dokunuşumuz…“ tadında. Şarkı belli bir düzeyde giderken sonlara doğru Alicia’nın yükselişi de kadayıfın üstündeki kaymak oluyor.
11- Limitedless : Haydi kalkın dans ediyoruz. Kıvrak bel hareketlerimizi de gösteriyoruz. Müzik gerçekten çok dans ettirici ayrıca Alicia bir başlıyor şarkıyı söylemeye müzik susana kadar devam ediyor. Pek alışkın olmadığımız bir konsept olmasına rağmen hiç yadırgamıyor insan. Şarkı da yine “bir tek sen varsın benim için” ağırlıklı sözler var. En güzeli ise aşkın limitsizliği sanırım.
12- One Thing : Üzgünüm ama eğer bir aşk yaranız varsa bu şarkı sizi vuracak. Alicia şarkıyı söylerken ağlıyor hissi bırakıyor arkasında. “Too good to finish life here with me" cümlesi aslında her şeyin kısa bir özeti.
13- 101 : Albümün kapanış şarkısı. “Tears Always Win” ile beraber albümdeki favori şarkım oluyor kendisi. İlk olarak şunu söylemem lazım, şarkı bitince ve albümün bittiğini fark edince o kadar çok üzüldüm ki bu şarkı ile nasıl bitirebilirsin dedim Alicia'ya. Şarkıyı, itiraf şarkısı olarak nitelendiriyorum. İçinde ne varsa hepsini yazmış. Eski sevgili durumları için de bire bir olmuş. Görüldüğü üzere şarkıyı anlatamıyorum bile, onun için ne yapıyoruz hemen dinliyoruz. Şarkının sonunda da 2 dakikalık "Hallelujah / Kick in the door" söylüyor ve açtığı gibi mükemmel bir şekilde kapatıyor albümü Alicia.
Görüldüğü üzere albümde 13 şarkı var ve albümün toplam süresi 54 dakika. Keşke daha çok şarkı olsa da daha çok konuşsam ama maalesef bu kadarı uygun görülmüş. Genel olarak Alicia Keys, çok başarılı bir albüm sundu bize. Belki de en başarılı albümü. Biz de üzerimize düşeni yaparak dinliyoruz ve beğenip beğenmediğimizi de gayet istediğimiz gibi paylaşabiliyoruz.
Not : Eğer albümü almaya param yok, indirmeye gücüm yok diyorsanız da şarkıların kısa tanıtımlarını buradan dinleyebiliyoruz.
Bir sonraki yazı : Christina
Aguilera – Lotus
Kaan Kızılırmak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder