Miley Cyrus - Bangerz

Yıl olmuş 2013 fakat insanları şaşırtmak hala mümkün.

Müzik dünyasında zirveye çıkmak ne kadar kolaysa dibi boylamak da bir o kadar kolay. Konu hepimizin bildiği üzere “kalıcı olmak”. Fakat, artık günümüz müzik piyasasında özellikle de pop müzik dünyasında, şarkıların sürekliliği bir ayı neredeyse aşmıyor. Aşamıyor. Benim, senin, herkesin dahil olduğu dinleyici kitlesi artık bir şarkıyı duyuyor, anında ya seviyor ya da nefret ediyor. Eğer şarkı sevilirse yaklaşık 3-4 hafta başka hiçbir şey dinlenmiyor. Durum böyleyken günümüz starları da şarkılarını tutturmak için ellerinden geleni yapıyorlar. En son 2008 yılında Lady Gaga’nın çıkışı ile yaşadığımız fırtınanın benzer bir örneğine daha şahit oluyoruz: Miley Cyrus.

Miley Cyrus, Hannah Montana karakteri ve ilk 3 albümü ile kendisine bir hayran kitlesi yaratmayı başarmıştı fakat tabii ki şöhretin tatlı yanları ağır bastı ve Miley, dünyayı alt üst etmek için harekete geçti. Miley’nin 4. stüdyo albümü Bangerz, kendisinin de tasvir ettiği üzere -“Sadece bir albüm değil, dünyayı ele geçirmeyi yansıtan bir şey.”- son zamanların en iddialı albümlerinden birisi.

4 Ekim’de yayınlanan albüm ile kafalardaki tüm soru işaretlerine cevap veren Miley, bu albümde Mike Will Made It, Pharrell Williams, Will.i.am gibi isimlerle çalıştı. Görüldüğü üzere albümünü müzik dünyasında son zamanlarda en çok konuşulan isimlere emanet eden Miley bununla da yetinmedi ve başta Britney Spears olmak üzere albümde birçok düete de yer verdi.

E madem Miley bu kadar sağlam hazırlanmış, gelin şarkıları tek tek inceleyelim.

Albümün açılış şarkısı Adore You, albümde öne çıkan şarkıların başında.  Albüme yavaş ve duygusal denebilecek bir şarkı ile başlama fikri oldukça güzel. Ayrıca şarkıdaki “Wondering where you've been all my life / I just started living” sözleri ile Miley’nin kendini anlattığını düşünürsek, Hannah Montona’dan sıyrılıp “olmak istediği kişiliğe adım atma” mesajı da oldukça akıllıca. Şarkıya gelecek olursak; şarkının hem sözleri hem de müziği başarılı fakat söz ve müzik bir türlü birleşemiyor. Sözler, çok kopuk ve ayrıca zaman zaman anlamsız bir şekilde müziğin üstüne çıkıyor. Şarkının müziğini akılda kalıcı bulsam da tekrarlardan oluştuğunu göz ardı etmek imkansız. Ayrıca biraz dikkatli dinlenildiğinde, müziğin sadece beatbox’ı anımsatan basit bir altyapısı olduğu gerçeği sizi şaşırtabilir.

Albümün ikinci şarkısı, Miley Cyrus’a kariyerinin zirvesini yaşatan We Can’t Stop. Şarkıyı duymayan, klibi ve VMA performansını izlemeyen kalmamıştır diye düşünüyorum. Mike Will Made It tarafından yaratılan şarkının sözlerinde Miley’nin de katkıları var. Benim We Can’t Stop şarkısı ile yaşadıklarım ise şöyle…

Şarkıyı ilk duyduğum anda sevdim. (Kendi adıma, çok nadir rastlanan bir olay.) Ardından gelsin twerking gitsin twerking. Şarkıyı art arda dinlemeler, sürekli dans etmeler, bulaşık yıkarken kendini Miley Cyrus sanmalar... Artık kendimi kaybetme noktasına doğru emin adımlarla ilerlerken Miley Cyrus’un VMA performansı geldi çattı. VMA performansını izledikten sonra ise çok uzun bir süre, şarkıyı ne dinledim ne de bir defa söyledim. Tabii ki bu tepkiyi veren bir tek ben değildim. Neredeyse herkes Miley’nin performansı ile şoka uğramıştı fakat Miley, bunun bir şov olduğunu ve performansı ile tarihe geçmek istediğini söyledi. Şimdi, eğer amaç tarihe geçmek ise; evet, Miley’nin performansı hiçbir zaman unutulmayacak. Miley yazıyı görüp çalışanlarından yazıyı çevirmelerini isterse diye, ufak bir öğüt vereyim. Amaç tarih yazmak ise şöyle buyur demek isterim.

1 They

2 Can’t

3 Stop.

Şarkının bendeki üçüncü dönemi ise yakın zamanda gerçekleşti. Belki şarkıyı dinlemeyi özlediğimden belki de Mtv’de yayınlanan Miley Cyrus The Movement belgeselinden, şarkıyı tekrar dinlemeye başladım.

Şarkı hakkında söylenecek pek bir şey yok. 2013 yılının en çok konuşulan şarkılarının başında yer alan We Can’t Stop, abartmak gibi olmasın ama son zamanlarda popülarite için yapılmış en başarılı şarkı.

Gelelim albümün en merakla beklenen şarkısına: SMS (BANGERZ) (feat. Britney Spears). Albümün çıkmasına henüz aylar varken başlayan söylentilerin doğrulanmasının ardından, müzik dünyasını takip eden insanların merakla beklediği şarkı, genel olarak hayal kırıklığı yaşattı. SMS (BANGERZ), genel hatları ile pop ve hip-hop müziğin karışımı tadında. Şarkıda Miley’nin de bahsettiği üzere, şarkının yaratıcısı Salt-n-Pepa’dan esinlenen Mike Will Made It. Fakat açıkçası şarkı, içinde pek bir şey barındırmıyor. Şarkıdan bana geçen his “win-win“ durumu. Miley, Britney’nin ikonik adını kullanırken, Britney de Miley’nin kitlesinden dinleyici avına çıkmış hissiyatından başka hiçbir şey değil. Hani bana kalırsa şarkı Britney’nin Rihanna ile yaptığı S&M düetinden bile kötü. Fakat bu kadar eleştiriye rağmen, yine de Britney’nin şarkıdaki kısımlarını seviyorum.  

Sıra geldi albümün en catchy şarkısına: 4*4 (feat. Nelly).  Şarkı daha ilk ritminden ben buradayım diye bağırmaya başlıyor. Son zamanlarda dinlediğim her albümde rastladığım country dostu şarkıların yanında yerini alan 4*4, Nelly düeti ile de rakiplerinden biraz sıyrılmayı başarıyor. Şarkının yapımcısı ise başarıdan başarıya koşmaya devam eden Pharrell Williams. Her şey güzel hoş devam ederken şarkıyı dinledikçe, şarkıda bir eksiklik hissetmek mümkün. Nakarat! Şarkılardaki en önemli kısım olarak adlandırılan nakaratın, dinleyiciyi tatmin edememesi şarkının ölümünü gerçekleştiren en kısa yol. Fakat Pharrell de bunun farkında olacak ki şarkıyı A ve B değil A, B ve C olmak üzere üç kısımdan oluşturmuş. Üzerine bir de Nelly’i eklenince, şarkıdaki eksiklik kapanmış hatta şarkı, orta derecede bir hit adayı olup çıkmış.

Albüm genel olarak orta seviyede devam ederken My Darlin’ (feat. Future) şarkısı ile göz kapaklarımıza biraz hareketlilik geliyor. Şarkıyı ilk kez dinlerken gerçekten şarkı boyunca gözlerim fal taşı açıklığındaydı. Şarkının sözleri, müziği, Future’ın anlamlandıramadığım vokali derken bir baktım ki şarkıda elle tutulacak hiçbir şey yok. Ayrıca Future’ın Rihanna’nın son albümündeki Loveeee Song şarkısındaki yorumuna razı olma kararı aldım.

Pek de ufak olmayan bir şok yaşadıktan sonra Wrecking Ball şarkının başladığını duyuyoruz. Kısık ve sade ritimlerin üzerine güzelce döşenmiş Miley’nin vokali son derece güzel. Ardından Miley’nin neredeyse saf sesiyle nakarata girmesi ile şarkı tokadı basıyor. Bana kalırsa, şarkı albümdeki en başarılı yapımlardan biri olmanın yanında, dünya çapında herkes tarafından sevilmesi mümkün büyük bir hit olma özelliğini de taşıyor. Tabii şarkının yapımcısı Dr. Luke’a da hakkını vermek lazım.

Herhalde sadece şarkı hakkında bir şeyler söyleyip klibe hiç değinmeyeceğimi düşünmediniz değil mi? Herkes klip hakkında bir şeyler söyledi hatta verdi veriştirdi. Bence klibin, bu kadar abartılacak bir şeyi yok. Hele, Miley’nin klipte çırılçıplak kalmasının bu denli konuşulmasını anlamam mümkün değil. Britney Spears – Womanizer, Katy Perry - California Gurls, Lady Gaga – Marry The Night ilk aklıma gelenler. Klipte sevmediğim tek olay ise, çekiç yalayan Miley. Sadece reklam amaçlı yapılan hareketlerden artık vazgeçilmeli.

Sıradaki şarkı, sevmesi biraz zor ama sevince de bırakması zor olan Love Money Party (feat. BigSean). Şarkıyı ilk dinlediğimden beri aklımdan çıkmayan tek düşünce: Şarkı, Rihanna kokuyor. Evet, Miley’nin albümünün genel konseptine uygun olan şarkı, albümde pek sırıtmıyor fakat bir eksiklik olduğunu kimse inkar edemez. Benim için bu eksiklik, Miley’nin yorumunun yeterince karakteristik olmaması. Big Sean’ın bölümü ile hareketlendirilmek istenen şarkıyı, 4-5 defa dinleyince kulak alışıp beden oynasa da hala bir eksiklik var.

Albümü çoktan yarılamışken #GETITRIGHT ile karşılaşınca ufak çaplı bir sarsıntı geçiriyoruz. Şarkının Pharrell Williams imzalı olduğunu ıslıklardan ve müziğin yakalayıcılığından anlamak mümkün.  Şarkıyı ilk dinlediğimde yine Williams imzalı Blurred Lines ve Get Lucky şarkılarını anımsadım ve #GETITRIGHT’ın ne kadar büyük bir hit olabileceğini düşünüp heyecanlandım. Albümden tekli olması şart olan şarkıların belki de en başında. Miley’nin yorumu da şarkıya cuk diye oturmuş.

Bana göre albümün en vurucu şarkısı Wrecking Ball fakat Drive şarkısı da sınırları zorluyor. İlk dinleyişte insanı avcunun içine alan şarkı, basit ve biraz da rahatsız edici müziğin üzerine yazılmış etkileyici ve güçlü sözler ile son derece iddialı. Canlı performansını merakla beklediğim şarkının köprü bölümü ise kulaklara ufak çaplı bir ziyafet veriyor. Miley’nin sesinin gücüne ve saflığına şahit olmak ise albüme oldukça artı puan kazandırıyor.

Albümün sonlarına yaklaşırken ve yeterince hit olması muhtemel şarkı bulmuşken beklentiler düşebilir. Aman diyeyim sakın! Neden mi? FU (feat. French Montana) şarkısını dinleyin. Benim albümden açık ara favorim FU, o kadar güçlü bir şarkı ki şarkıyı dinlerken bambaşka bir karaktere bürünmemek imkansız. Afuni imzalı şarkının müziği de sözleri de ayrı bir olay. Sözlere bakacak olursak, şarkının adından da anlaşıldığı üzere güzel bir kapak olayı var. Bunun yanında son derece esprili sözlere de sahip olan şarkıdaki "Then I accidentally saw a few things in your cell / I even LOL'd, man I should've known" sözleri bağımlılık yapıcı. Müzik ise yine son derece güçlü ve dikkatli dinlenildiğinde Lady Gaga esintili denebilir.

 

“Bang bitch / You think I'm strange bitch / It's bananas like a fucking 'rangatang bitch / Don't worry 'bout me / I got it all arranged bitch / Mind your business, stay in your lane bitch”. Artık her 5 şarkının 4’ünde gördüğümüz “bitch” kelimesini Do My Thang şarkısında korkusuzca kullanan Miley, kendine bir marş yaratmış. Özellikle şarkının nakaratı, kota yapışan sakız misali insanın ağzına yapışıveriyor. Her şey güzel diye düşünebilirsiniz fakat bana kalırsa şarkı sadece nakarattan ibaret. Hani böyle şarkıyı dinlerken “nakarat ne zaman gelecek?” diye bekler ya insan, işte Do My Thang de bunun örneklerinden. Fakat günümüz müzik piyasasında yakalayıcı nakarat demek şarkının en az 1 ay hit olması demek olduğu için önümüzdeki günlerde sıkça duyacağınız parçayı bir an önce dinleyin derim. 

FU ve Do My Thang gibi iki iddialı şarkıdan sonra Maybe You’re Right şarkısı ile sakinleşen Miley, bu sefer de sözler ile paçayı sıyırmış. Sözleri dinledikçe yaşadıklarınızın gözünüzde birer birer canlandığını görünce bir anda seviveriyorsunuz şarkıyı.

Birbirinden oldukça zıt sayılabilecek şarkıların ardından Miley, albümün kapanışını Someone Else ile yapıyor. Albümlerdeki son şarkıların genelde şanssız olduğunu düşünürüm fakat Someone Else bu konuda bir istisna olmayı başarmış. Albümü çok güzel özetleyen şarkı, orta tempoda. Ne yavaşlığı ile insanı sıkıyor ne de sadece dans ederken dinleyebileceğiniz bir şarkıyı andırıyor. Ayrıca, Miley son şarkı ile kendi hayatına da ufak bir gönderme ile albümü kapatıyor.

Son olarak toplamak gerekirse; albüm oldukça keskin hatlara sahip. Pop ve hip-hop müziğin karışımından beslenen albüm, genel olarak akılda kalıcı fakat çabuk tüketilen şarkılardan oluşuyor. Yazının başında da söylediğim gibi artık şarkıların ömrü oldukça kısa fakat ölümü geciktirmek de yine şarkıcıların elinde. Miley de sansasyonel kıyafetler, hareketler, performanslar ile şarkılarının ömrünü bir hayli uzatacak gibi görünüyor.

Kaan Kızılırmak