Asırlar önce hayvanların etinden,
sütünden, derisinden ve kürkünden faydalanmayı akıl etmiş insanoğlu,
kokularından istifade etmeyi de öğrendi. Bitkisel kökenli maddelerden yasemin,
günlük ve sandal ağacını; geyikten elde edilen misk, balina ürünü gri amber ve
kedi salgısı sivet ile eşleştirip en ilkel ve belki de duygusal açıdan en
kuvvetli duyusunu şımarttı.
Yeni milenyuma yaklaşırken artan
politik entelektüelizasyon ve farkındalık sonucunda hayvanlara karşı şiddeti
durdurma ve hayvan hakları konularında atılan adımlar, bazı hayvanların
soylarının tükenme tehlikesi altında olması ve üstüne de bu materyallerin
yüksek fiyatı; parfümeride hayvan orijinli birçok ham maddenin kullanımını neredeyse
imkânsız kıldı. Efemeral rayihalar ile insan cildi arasında bir köprü kuran ve
Fransız grand parfums için
vazgeçilmez konumdaki bu maddelerin ikamesinde laboratuarlarda doğmuş sentetik
moleküller yahut nebati alternatifler kullanılır hâle geldi. Oldukça versatil
ve esnek olan hayvansal notalar nice parfümörü baştan çıkardı, şaşırtıcı ve dramatik
parfümlere fikir verdi. Francis Kurkdjian da bu vagona katılarak hayli
mizahi—en azından benim için—ve mütecasir hayvansı bir kompozisyon olan Absolue pour le Soir’a imza attı.
Henüz yirmi beş yaşındayken hemen hemen tek gecede inanılmaz bir popülarite kazanacak olan Jean Paul Gaultier Le Mâle’i tasarlayarak (her ne kadar alenen ikrar edilmese de o esnada Quest’te birlikte çalıştıkları Christopher Sheldrake’in yardımı ile1) ismini duyuran Ermeni asıllı Francis Kurkdjian; bugüne dek Narciso Rodriguez for Her, Guerlain L'Art et la Matière Rose Barbare, Parfums MDCI Enlèvement au Sérail, Christian Dior La Collection Privée Eau Noire ve Elie Saab Le Parfum gibi birçok parfümün yaratım sürecinde görev aldı. Ayrıca Versailles şatosunda gerçekleşen Les Grandes Eaux Nocturnes de Versailles etkinliği için özel olarak kokulu mumlar tasarladı, kokulu köpük baloncuk enstalasyonu ve ortam kokulandırması yaptı. Fransız kültürüne ve sanatına armağan etmiş olduğu kazanımlardan ötürü 2009 yılında Kültür Bakanlığı tarafından kendisine Chevalier des Arts et des Lettres madalyasının verilmesinin ardından aynı sene kendi parfümevi Maison Francis Kurkdjian’ı kurdu.
Narenciye ve misk aksanlı Aqua Universalis, şöhretli ikili gül ve
paçuli temalı Lumière Noire çifti ve
Monsieur Kurkdjian’ın favori notalarından portakal çiçeği üzerine kurulu APOM (A Part of Me) gibi genellikle
sofistike, şık ve temiz bestelerden
oluşan katalogda yırtıcı Absolue pour le
Soir hemen göze (burna?) çarpıyor. Yazının önceki kısmında mizahi demiştim
çünkü Serge Lutens Muscs Koublaï Khän’ı
evcil bulan, Frédéric Malle Musc Ravageur’le
yıkanan ve yaz sıcağında Paco Rabanne La
Nuit kullanmakta beis görmeyen benden tebessüm almayı başarmış bir parfüm. Bir
süredir duş almamış vücutları andıran kimyon? Check. Bin bir çiçeğin çalınmış
aromasını taşıyan visköz bal? Evet. Sıcak tenden yayılırcasına şehvetli sivet?
Biraz daha lütfen. Absolue pour le Soir
yabani bir hayvan; fakat biraz yaklaştığınızda yumuşak bir yanı olduğunu
keşfedeceksiniz.
İlk nefeste yoğun kimyon ve hafif
fekal sivet karşılıyor koklayanı. Ter ile arasında teşbihe mahal vermeyecek
kadar mesafe bırakan kimyon gittikçe derinleşirken hararetli ylang-ylang ve ambrosiaya benzer koktuğundan
şüphelendiğim enfes bal notası katılıyor konvoya. Tarçın nüansıyla benzoin,
tatlı gül ve sütvari sandal ağacı karışımı daha oryantal topraklara taşıyor.
Sivet ve kimyonun nispeten geri plana çekilmesini fırsat bilen sedir, dominant
bala gem vurup kokuyu şurupsu istikamete gitmekten alıkoyuyor. Bu noktada
pürüzsüz bir parfum ambré hissi veren
Absolue pour le Soir’ın kalbine
yerleşmiş günlük ve misk harmanın arasındaki boşlukları sis gibi doldurarak
daha yuvarlak olmasını sağlıyor.
İlkel tarafını saklamaktan ziyade
gururlu bir biçimde modernizmiyle birleştiren Absolue pour le Soir, hem erotik hem de konforlu olmayı başarıyor.
Sivet ve bal gibi cüretkâr hayvansı notalarla bezeli klasik gül ve sandal ağacı
akoru saatlerce teni terk etmiyor. Yoğun bir yapıya sahip; ancak opak ve boğucu
değil. Gene de kullanımda itidal yoluna gitmenizi öneririm. Tabii yaklaşanların
ahlakınızdan şüphe etmelerini istemiyorsanız…
1. Kanıtlardan biri: http://www.smh.com.au/lifestyle/a-nose-ahead-of-the-rest-20110608-1fsyc.html
*Görsel: Esquire UK dergisi için
Sofia Coppola’nın objektifinden Kirsten Dunst.
M
BAZEN YEMEĞE GİTTİĞİMDE KALABALIK VE İŞTAH AÇICI BİR MENÜNÜN İÇİNDEN, HİÇ DE İSTEMEDİĞİM HALDE; IZGARA TAVUK YAHUT IZGARA KÖFTE'Yİ SEÇERİM. DİĞER SEÇENEKLERİ TELAFFUZ EDEMEYECEĞİMDİR ÇÜNKÜ. HELE BİR DE YANLIŞ TELAFFUZUM GARSON TARAFINDAN DÜZELTİLMEZ Mİ?? UTANÇ MAY KILL...
YanıtlaSil(YALNIZCA KENDİMİ TEKİN ACAR 'A FALAN GİRİP, YAZINI GÖSTEREREK "ŞUNDAN" DERKEN HAYAL ETTİM.)
Bir garsonun seni haklı ya da haksız olarak düzeltmesinden korkarak hayattan almak istediğin tattan mahrum kalmaya kendini mahkûm etmeyi hak etmiyorsun MBO. Korku DOES kill.
SilTelaffuz ile ilgili yardım alabileceğin iki güzel kaynak önerim var. Birincisi Fransız doğumlu bir parfümseverin kendi sesini kaydedip yüklediği http://fragnameoftheday.blogspot.com/ sitesi. İkincisi ise yalnızca kokulu dünyayla sınırlı kalmayıp herhangi bir dilde istediğin kelimenin telaffuzunu bulabileceğin http://www.forvo.com/.
:,) İNSANLIK ÖLMEMİŞ!!!!!!!!!!!!
YanıtlaSilUzun bir aradan sonra tekrar aramıza döndüğün için çok mutluyum.
YanıtlaSilYazın için de şunu söyleyebilirim: Şimdiye kadarki en beğendiğim yazın.