7 Mayıs 2013

Bu Yaz Mutlaka İzlenmesi Gereken 15,5 Film


Gri filmlerin bulantısını, melankoliyle karışık yağmurlu çamurlu filmleri bu hafta bırakıyorum. Daha şort-tişört, elde dondurma, kafada ağda dertli zamanların filmlerine geçiyorum. Yaza girişte, yazın içinde, yazdan çıkarken, kısacası tüm yaz boyunca izlenmesi gereken 15,5 film sunuyorum bu bölüme. Bir film var ki yarıda da kesilebilir [VENGO], o yüzden 15,5’u 16’ya tamamlamıyorum kendi zevkimin bencilliğini yazarak. Sıralama yapmadan, seçmece 25 film arasından elediğim bu 16 filmin altlarına, kendi “hakkında” kısımlarını, yine tüm bencilliğimle objektiviteden uzak yazıyorum. Evet, bu hafta çok bencilim çünkü fazla güzel filmler var tam aşağıda. Beni kenarda bırakıp siz seçin diye de daha fazla konuşmuyorum. İyi, güzel, hoş seyirler şimdiden.



İçi Interrail, dışı Avrupa, ortası aşklı meşkli, kıyısında köşesinde türlü türlü aforizmalar.


Sunrise ve Sunset’den sonra devam filmi fakat 24 Mayıs 2013’de vizyona giriyor. 



Yaz filmi mi? Tabii ki evet. Rock'n roll'u muhafazakar Amerika'da sex ve druq'sız izlemek isteyenlere.



Melankoliyi mi, git gelleri mi, bırakmayışı mı, vazgeçişi mi anlatayım? Anlatmayayım izleyeyim.


Yıllar öncesinin akılda kalan melodisi. Müzikli yazlık  filmi, fransız yazı olduğunu da belirteyim. 


Türkçeye çevrilişi en abuk film olarak akılda kalan film değil. Ağlatır ama süründürmez.


Hala izlemeyen varsa diye.. Yann Tiersen’i keşif sebebi bir fransız şekerlemesi film.


Cinema May Kill’e öneri gelen bir film. Yaz mevsimini koklayabileceğimizi iddia ediyor.


Soundtrack etkisinin uyuşturucu bağımlılığıyla eşdeğer olduğunu iddia eden, bu kez de İspanya yazını bize gösterebilecek film.


Akşam esintisinde çekirdekli çekirdeksiz hafif rüzgarda yapılan gezinti. Zamanda yolculuk, kurgunun içine davetiye.

21. Yüzyıl tatili, 21. Yüzyıl aşkı, 21. Yüzyıl çekim tekniği, evrensel müzik, evrensel güzellik.


Wes Anderson sevenlere, kendisinin film tekniği en kolay anlatabilen, denizaltı filmi.


Bu filmi özel olarak merceğimin altında büyüttükçe büyüteceğim. Görsel şölen klişesinin klişeleşmemiş sahibi. Ağlatır.


Flipped. Lisede olan biten her şeye dokundurur. Saf bir film. Pushing Daisies  kıvamında denilebilir.


The Kinks mi dersiniz, Duffy mi dersiniz, müzik de dediniz, 1970’lerde İngiletere'desiniz o zaman.


Tost değil. Turta. Aç karnına izlenmemesi gereken en yazlık filmlerden.


Deniz Gül




1 yorum:

  1. Bana göre listedeki en yazlık film Midnight in Paris.
    İnsan filmde kendini kaybediyor. Tek kelimeyle muhteşemdi.

    http://feledene.blogspot.com/

    YanıtlaSil

.