Robyn
Rihanna Fenty, bilindiği üzere henüz çok genç olmasına rağmen dünyayı avucunun
içine almayı başarmış nam-ı diğer Barbadoslu Rihanna. Çok genç yaşta -16- müzik
kariyerine başlayan Rihanna gün geçtikçe daha da popüler olmaya ve
konuşulmaya devam ediyor. E bu kadar küçük yaşta müziğe başlayınca, 24 yaşında
7.stüdyo albümü çıkarabiliyor insan. Konu değişmeden yukarıdaki “dünyayı
avucunun içine alma” tabirini biraz açmak istiyorum. Rihanna, bir albüm
çıkarmadan, bir sonraki albümünü hazırlamaya başlıyormuş gibi geliyor bana.
Ayrıca hiçbir zaman Rihanna için “acaba bu albümü de tutacak mı?” diye bir
tereddüt yaşandığını da sanmıyorum. Bir nevi Demet Akalın kendisi! Ne yapsa
olay oluyor ve tutuyor. İşte bu olayın birkaç tane kanıtı; Şimdiye kadar 12 tane şarkısı Billboard müzik listesinde 1 numara olmayı başardı, çıkardığı
bütün albümler Billboard 200’de ilk 10’a girdi, dijital satışlarda yine 10 tane
şarkısı haftalarca 1 numarada kaldı. Rihanna’nın Youtube sayfasındaki
videoların toplam izlenme sayısı ise 3.061,447,324 ile dudak uçuklatacak
seviyede.
Unapologetic albümüne gelmeden önce
biraz geriye gidip Loud ve Talk That Talk dönemlerinden bahsedeyim. Bir yıl
içinde 2 tane albüm çıkaran Rihanna, dur durak bilmiyor gerçekten. Loud albümünü
mükemmel şekilde değerlendiren ve 6 tane single çıkaran Rihanna bununla
yetinmeyip üstüne Talk That Talk’u çıkarınca herkesi şaşırttı ve “bu kadar kısa
sürede düzgün bir albüm yapılamaz.” düşüncesini oluşturdu kafamızda. Kişisel
olarak o dönemlerde çok yüklendim Rihanna’ya. Gel gelelim albümün çıkış şarkısı
We Found Love’ı duyduğum anda tüm kaygılarım yok oldu. Rihanna’nın
kariyerindeki en başarılı yapım olma yolundaydı şarkı ve sonuç olarak da, o
noktaya ulaştı denebilir. We Found Love şarkısının klibi ile 2012 MTV Video Of
The Year ödülünü kazanarak, bu ödülü iki kez kazanan tek kadın şarkıcı olmayı
başardı. Art arda bomba gibi şarkıları patlatan Rihanna bu albümden 6 tane single yayınlayarak iyice çıldırdı. Bu dönemde diğer şarkıcılara eşlik ederek
başarılı olduğu şarkıları sıralayamıyorum, çok fazla.
Kadın başarılı olunca kullanılan kelime sayısı da artıyor.
Neyse, esas konumuz olan Unapologetic’e dönelim. Albüm, Rihanna’nın 7. stüdyo
albümü ve 19 Kasım 2012’de yayınlandı. İlk hafta 238.000 satış rakamı ile listelere
tabii ki 1 numaradan giriş yaptı. Ayrıca Rihanna, kariyerinin en yüksek ilk
hafta satışına da ulaşmış oldu. Albümün çıkış parçası olan Diamonds yine büyük
bir sükse yaptı. Diamonds’tan önceki single'ı Where Have You Been olduğu
için ilk olarak biraz garip karşılansa da, şarkı herkeste bağımlılık yapmayı
başardı. Yine başarıya ulaşan Rihanna “777 tour” adında bir turneye çıkacağını
açıkladı. 777 ise 7 gün boyunca, 7 ülkede 7
konser anlamı taşıyor. 2013’ün mart ayında ise esas turnesi olan Diamond
World Tour’a başlayacak.
Albüm, Def Jam + Roc Nation prodüksiyondan tarafından piyasaya sürüldü. Prodüktör olarak Talk That Talk albümünde de yer alan The Dream, StarGate gibi isimlerin yanına David Guetta, Mike Will, Made-it ve Labrinth gibi isimleri de ekledi. Albüm genel olarak pop, elektronik dans ve dubstep tarzlarını barındırıyor. Son olarak ise albümde Eminem, Chris Brown, Mikky Ekko ve Future ile olmak üzere 4 tane düet şarkı bulunuyor. Albümün kapak seçiminde de başarılı sayılabilecek bir seçim yapmış Rihanna. Yeni dövmesini de göstermeyi ihmal etmemiş.
Albüm, Def Jam + Roc Nation prodüksiyondan tarafından piyasaya sürüldü. Prodüktör olarak Talk That Talk albümünde de yer alan The Dream, StarGate gibi isimlerin yanına David Guetta, Mike Will, Made-it ve Labrinth gibi isimleri de ekledi. Albüm genel olarak pop, elektronik dans ve dubstep tarzlarını barındırıyor. Son olarak ise albümde Eminem, Chris Brown, Mikky Ekko ve Future ile olmak üzere 4 tane düet şarkı bulunuyor. Albümün kapak seçiminde de başarılı sayılabilecek bir seçim yapmış Rihanna. Yeni dövmesini de göstermeyi ihmal etmemiş.
1- Phresh Out the Runway : Elektronik
Dans tarzında uzun zamandır görülmüş en iyi örneklerden birisi ile açılıyor
albüm. Şarkının yaratıcısı David Guetta. "How could you be so hood but
you're so fuckin' pop? / How could you be so fun and sound like you're selling
rocks?" cümleleri her şeyi çok güzel özetliyor aslında. Şarkı, Rihanna'ya
çok yakışmış ve son zamanlardaki "nigga" tarzına tam oturmuş. Kendi
adıma, şarkının koreografisi şimdiden merak konusu. Phresh Out the Runway
2- Diamonds: Rihanna yine
yapacağını yaptı. Her zamanki gibi albümün çıkış parçasında herkesi mest etmeyi
başardı. Tabii ki bunu yaparken Sia’dan da yardım alarak zekasını da gösterdi.
Şarkı gerçekten çok başarılı. Hemen dile dolanıyor ve gitmek de bilmiyor çok
uzun süre. Diğer çıkış parçalarının aksine daha sakin bir tempoda olmasına
rağmen Rihanna’nın şarkıya verdiği ruh ile başka bir boyuta geçmiş şarkı.
Şarkının fanatikleri için –biliyorum çok fazla-
Diamonds (Dave Aude 100 Extended Mix)’i de ben önermiş olayım.
3- Numb (featuring Eminem):
İlk dinleyişte sevilip sonradan şarkının bile zor hatırlandığı durum bu şarkı
için geçerli olabilir. “Birhtday Cake” şarkısındaki "Cake" den sonra bu şarkıda da “I’m
going numb” cümlesi milyonlarca kez tekrar ediliyor ve bir yerden sonra sıkıyor
insanı. Zaten şarkının ilgi çekici kısmının Eminem olduğunu düşünüyorum.
Şarkıya farklı bir hava katmış ya da en azından dinlenebilir bir şarkıya
dönüştürmüş. Şarkı ile ilgili son yorumum ise “Nerede o Love The Way You Lie?”
4- Pour It Up: Albümün
ortalama şarkılarından birisi. Ne iyi ne de kötü. Orta tempolarda olan şarkıda
Rihanna “canım benim çok fazla param var. Parayı nereye harcıyorum, bir bilsen”
demek istiyor. Altyapı olarak da zaman zaman esrarengizlik yaratan sesler ve
“Rihanna dansı” yapabileceğimiz tonlar var.
5- Loveeeeeee Song
(featuring Future): Auto-Tune Auto-Tune Auto-Tune. Albümün ikinci “ilk
dinleyişte sevilip sonradan şarkının bile zor hatırlandığı” şarkısı. İlk
dinlediğimde çok sevmiştim ama sonrasında şarkı yükselemedi bende. Rihanna’nın
söylediği kısımlar iyiyken, Future’un mekanik sesi ve bitmek bilmeyen, kendini
tekrarlayan sözlerinden çoktan fenalık geldi bile.
6-Jump: Gelelim albümün
tartışmasız en iyi şarkılarından birisine. Tam bir dans şarkısı olduğunun şarkının
en başından anlıyoruz. Bu mesaj verildikten sonra Rihanna dile dolanmaması
imkansıza yakın olan sözler ile bizi hazırlıyor. Nakarata geldiğimizde ise
kışkırtıcı ve bir o kadar da iddialı sözler ile olay tamamlanmış sanıyorken bir
anda “Jump” tekrarı ile çok sağlam bir ritim başlıyor. Benim ise en çok gaza
geldiğim bölüm “You say it’s my fault” sözleri ile başlayan ve ritmin gittikçe
yükseldiği bölüm. Şarkıda 1996 yılında Ginuwine tarafından seslendirilmiş Pony
şarkısından “örnekler” de görüyoruz. Aslında örnek kelimesi yanlış oldu çünkü
“If you want it/ Let’s do it/ Ride it My pony / My saddle’s waiting / Come and
jump on it. " bölümü aynen alınmış. Jump
7-Right Now: İşte albümün en
“Rihanna” şarkısı. Bizim Rihanna’yı tanımamız dans şarkıları ile başladı. Bu
albümdeki tek örnek denilebilecek şarkı da David Guetta işbirliği barındıran
Right Now şarkısı. Parçada, Ne-Yo’dan ve Calvin Harris’ten esinlenmeler
gözlerden ve kulaklardan kaçmıyor ama zaten bu tarzda olan şarkıların benzerliği
şaşırtmıyor artık. Sonuç olarak kısa ve öz “çok çalınacak”.
8-What Now: Bu şarkı
kesinlikle albümü ikiye ayıran ve bu iki parça arasında geçişi sağlayan şarkı.
Art arda gelen iki tane hareketli şarkıdan sonra şarkının yavaş başlangıcı
şaşırtsa da nakarata geldiğinde o kadar güçleniyor ki şarkı, az önceki
şaşkınlığım da neyin nesiydi deyiveriyor insan. Şarkının son kısmına gelmeden
önce içindekileri kusan Rihanna, rahatlayıp sakin bir tona inse de şarkının
sonunda öyle bir yüksekliğe erişiyor ki, bu da şarkıyı albümün en iyisi
şarkılarından birisi arasına sokuyor. What Now
9-Stay (featuring Mikky
Ekko): Benim şarkım! Bu albümde en çok sevindiğim durum, genel olarak
Rihanna’nın sesini tekrardan göstermesi. Bundan önceki birkaç albümünde kendini
aşan şarkılar söylemeye çalışmış ve çoğu zamanda çuvallamıştı. Stay şarkısını
ilk olarak Saturday Night Live’da dinledim ve hemen aşık oldum. Hafif hafif
arkadan gelen müzik ve piyano, Rihanna’nın sadeliği ve şarkıyı abartmadan
söylemesi derken, o “Stay” duygusuna da girince, şarkı benim için bir
vazgeçilmez oldu. Mikky Ekko kısmında ise hala tereddütlerim var. Evet,
şarkının düet olarak söylenmesi fikri çok hoş fakat isim seçimi doğru mu, onu
bilemiyorum işte. Dinledikçe doğru hissettiriyor orası da ayrı
bir mesele.
10-Nobody's Business
(featuring Chris Brown): Albümün özeti
niteliğindeki şarkıda Rihanna herkese meydan okumayı bilmiş. Çoğumuzun bildiği
gibi Chris Brown tarafından şiddete uğrayan Rihanna, bir ara bu olay ile
gündemden düşmek bilmedi. Şarkının yapımcısı “Umbrella” şarkısının da yaratıcısı olan “The Dream”. Bir şarkıda Chris Brown varsa muhakkak Michael Jackson’a bir
gönderme de vardır. Esinlenme anlamında, “The Way You Make Me Feel” şarkısından
bazı sözler kullanılmış. Rihanna da boş durmamış Billie Holiday’den esintiler eklemiş şarkıya. “Business” kelimesinin telaffuzu başlarda oldukça rahatsız etse
de sonrasında sevdiriyor kendini. Nobody's Business
11-Love Without Tragedy /
Mother Mary: İki şarkının birleşiminden
olan bu şarkının da yaratıcısı “The
Dream”. Nobody’s Business’tan sonra
gelen şarkıda “You took the best years of my life / I took the best years of
your life / Felt love struck me with a knife / I pray that love don't strike
twice." sözleri ile yine Chris Brown ile yaşanan olaylara bir
gönderme var. Şarkının devamında ise “Marilyn Monroe” ve “James Dean”
alıntıları ise biraz sıradanlık ve alışılmışlık hissi uyandırıyor. Şarkıdaki en
olumlu özellik ise Rihanna’nın sesi.
12-Get it Over With:
Şarkıyı ilk duyunca, “bu şarkı neden Rated R albümünde değildi?” sorusunu
sordum kendime. Bunun sebebi biraz araştırmadan sonra ortaya çıktı. Şarkının
yapımcıları Rihanna’nın, Rated R albümü için çalıştığı James Fauntleroy ve Brian Kennedy‘ymiş. Benim için
Rihanna’nın en sevdiğim albümü Rated R olduğundan dolayı şarkıyı sevmemem biraz
ayıp olurdu, ben de sevdim.
13-No Love Allowed:
Rihanna’dan sürekli “Barbadoslu Rihanna” diye bahsedilmesinin tabii ki bir
sebebi var. Hemen hemen her albümünde araya birkaç tane öyle şarkı sıkıştırıyor
ki direkt olarak hissediliyor Barbados. Bunun son örneği Man Down idi. Bu
albümde de, albüm konseptinin dışına çıkmış ve bu şarkıyı koyma cesaretinde
bulunmuş. İyi ki de koymuş, oldukça başarılı.
14-Lost in Paradise:
Albümde biraz geç farkına vardığım ama fark ettikten sonra da bağımlısı olduğum
parça. Şarkının sözleri ve temposu, Rihanna’nın şarkıyı söyleyiş tarzı
derken albümü çok iyi özetlemiş ve güzel bir kapanış parçası olmuş. Lost In Paradise
Görüldüğü üzere albümü oldukça sevdim. Hatta belki de fazlasından çok sevdim. Rihanna, Unapologetic'i yayınlamadan önce dinlediğim kısa tanıtımlar üzerinden "bu da ne, iyice saçmalamaya başladı bu kadın" dediğim günleri hatırlıyorum da sanki o günler çok uzakta artık. Aferin Rihanna, böyle devam et.
İşte albümdeki şarkıların çok da kısa olmayan tanıtımları
Sonraki Yazı : Tam bir muamma (Feat. Sürpriz)
Kaan Kızılırmak
Right now'ı her dinlediğimde başında Hale Caneroğlu-Mükemmelim şarkısı sonunda da Calvin Haris-Feel so close şarkkısı aklıma geliyo. Başı tamamen benim benzetmem ama sonu aynı Feel so close bi dikkat et bak :)
YanıtlaSilFeel So Close şarkısına ben de çok benzetiyorum.
YanıtlaSil