31 Mart 2013

The Voice US vs. The Voice UK






Televizyonda bir dönem kapanırken, diğer bir dönem başlıyor. Bunu anlamamı sağlayan olay ise "The Voice" yarışmasının başlaması. Türkiye'ye de "O Ses Türkiye" adı altında uyarlanan yarışma, bir çok ülkede büyük sükse uyandırıyor. İlk olarak Amerika'da başlayan yarışma daha sonra İngiltere uyarlaması ile zirvesine ulaştı.



İlk olarak salı gecesi The Voice US 4. sezonuna başladı. Yeni sezonda, geçen 3 sezondan farklı olarak koçlarda bazı değişiklikler yaşandı. Cee Lo Green ve Christina Aguilera programdan ayrılırken, bu ikilinin yerini Usher ve Shakira aldı. İlk iki bölümdeki izlenimlerime göre, The Voice'un eski havası kalmamış. Adam Levine ve Blake Shelton kendilerini tekrarlarken, Usher "cool" tavırları, Shakira ise latin esintilli sevimliliği ile boy gösterdi. Yarışmacılara gelecek olursak ilk bölümden aklımda kalan sadece iki isim var.

                       Bu iki isimden ilki zamanında Michael Jackson ile çalışmış olan Judith Hill. Performanstan hemen önce bunu öğrendiğimde oldukça heyecanladım ve Judith de bu heyecanımı boşa çıkarmadı. Koçların hepsinin koltuğu döndürmeyi başaran Judith'i izleyelim ve takip edelim.





                       Dikkat edilmesi gereken ikinci isim ise Christian Porter. Porter, elemelerin ilk etabında LMFAO'dan "Sexy and I Know It" şarkısını söyledi. Açıkçası şarkının ne olduğunu anlamaya çalışmam nakarata kadar devam etti. Değişik tarzda okuduğu şarkı ile Adam Levine dışındaki 3 koçu da kendine çevirmeyi bildi.

 



                         Gelelim esas olay olan The Voice UK'e. Geçen sezona çok iyi başlayıp yanlış kişilerin elenmesi ile sempatimi kaybeden yarışma, bu sezona bomba gibi başladı. Genel bilgi filan vermeyeceğim çünkü yarışmacılar hakkında konuşmak istiyorum.



                         Yeni sezonun ilk yarışmacısı Ash Morgan, ilk dakikadan beni ağlatmayı başardı. Başka bir şey söylemeyeceğim. Videoyu izleyin, Jessie J gibi hissedeceğinize garanti verebilirim.


                                     


                           Beni oturduğum koltuktan kaldıran bir diğer yarışmacı da Leanne Jarvis oldu. "Stay With Me Baby" şarkısının öyle bir söyledi ki benimle beraber 4 koçu da kendine hayran bıraktı.


                                    


                           İlk programdan o kadar çok yarışmacı beğendim ki kimi, nereye koyacağımı sapıttım. Sıradaki yarışmacı ise "Don't Close Your Eyes" şarkısının seslendiren Mike Ward. Mike, sadece sesi ile değil genel olarak bir etki bırakmış olabilir üzerimde.

                                   



                         Göstermek istediğim daha çok yarışmacı olsa da son olarak "Trouble" şarkısının seslendiren Matt Henry ile karşı karşıyayız. Sanırım Matt'i Will.I.Am'e benzeten tek ben değilimdir. Neyse önemli olan Matt'in bir sonraki aşamaya başarı ile geçmiş olması.


                                 


                                Az önce son demiştim fakat bir tane de programın bir sonraki aşamasına geçemeyen ve benim çok beğendiğim bir yarışmacıdan bahsedeyim. Kendisi 16 yaşında, 5 tane enstrüman çalıyor ve bir tane de müzikal yazmış. Alın, buyrun, izleyin ve "bu çocuk nasıl seçilmez?" diye isyan edin.



                                 


Kaan Kızılırmak

1 yorum:

  1. Yazının the voice format bilgileri ya da yeni sezon hakkında değil de performanslar üzerinden gitmesi çok iyi olmuş, judith hill gerçekten etkileyici.

    YanıtlaSil

.